Ancak, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş görüşü, yönetim kurulu üyelerinin genel kurul kararının alınmasında oy yasaklısı olduğu doğru ise de her bir yönetim kurulu üyesi için izin kararının ayrı ayrı oylanması yönündedir. Bu nedenle, uygulamada genelde yönetim kurulu üyelerinin tamamı için topluca bir oylama yapılsa da her bir yönetim kurulu üyesi yönünden şirketle işlem yapma veya rekabet yasağının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesi gerekir. Bu durumda, bir yönetim kurulu üyesi kendisi ile ilgili kararın alınmasında oy hakkından yoksun ise de bu halde diğer yönetim kurulu üyesi ile ilgili oylamaya katılabilir (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi (27.06.2014)....
Maddesi gereği yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından 18.07.2014 tarihli genel kurulda alınan kararların butlanı veya iptali istemiyle Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2014/909 Esas sayılı dava, ayrıca 22.01.2016 tarihli geçici yönetim kurulu üyesi atama işlemi için de Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2016/140 Esas sayılı söz konusu yönetim kurulu kararının butlanı istemiyle dava açılmıştır. Uyuşmazlık davalı anonim şirketin yönetim kurulu kararının yok hükmünde olup olmadığı, 22.01.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirkete TTK'nın 363....
Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/229 Esas sayılı yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespiti talepli dava ikame edildiğini ve bu davada alınan bilirkişi raporu ile haklılıkları tespit edilerek Mahkeme tarafından 01.06.2021 tarihinde 27.06.2020 tarihli davalı şirket yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğuna karar verildiğini, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/229 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen karar ile yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğu tespit edildiğinden ve davalı şirket yönetim kurulunun görev süresi 21.02.2020 tarihinde sona erdiğinden davalı şirketin organsız kaldığını, daha sonra 23.03.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının da yok hükmünde olduğunun tespiti hususunda İstanbul 1....
dan talep edilmesi gerekirken edilmediğini, ayrıca söz konusu yönetim kurulu toplantısına sadece ... kardeşlerin katıldığını ve TTK'nın 393. madde hükmüne aykırı bir şekilde müzakerelere katılma yasağına uyulmaksızın karar alındığını, bunun üzerine İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/229 Esas sayılı yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespiti talepli dava ikame edildiğini ve bu davada alınan bilirkişi raporu ile haklılıkları tespit edilerek Mahkeme tarafından 01.06.2021 tarihinde 27.06.2020 tarihli davalı şirket yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğuna karar verildiğini, İstanbul 9....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği 22.02.2022 tarihli ara kararla; "...Açılmış olan dava batıl yönetim kurulu kararının iptali davası olup 14.03.2022 tarihli ... no'lu yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de ... no'lu yönetim kurulu kararı ortağın sermaye koyma taahhüdü yerine getirmesi için davet olup alınan sermaye arttırım kararları sonucunda TMSF Fon Kurulu tarafından atanan kayyım ve yönetim kurulu üyelerince yürütülmesi gereken bir süreç olup İstanbul 2.ATM 'nin 2022/271 E.sayılı dosyası ve işbu dosyadaki ihtiyati tedbirin red kararı gözetildiğinde şirketin sermaye arttırım kararının fesada uğratıldığına dair iddia yaklaşık olarak ispat edilemediğinden red edilmiş olduğundan, ticari şirketin faaliyetlerinin sekteye uğratılmadan devamı esas olduğu..." gerekçesiyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği 22.02.2022 tarihli ara kararla; "...Açılmış olan dava batıl yönetim kurulu kararının iptali davası olup 14.03.2022 tarihli 2022/10 no'lu yönetim kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de 2022/10 no'lu yönetim kurulu kararı ortağın sermaye koyma taahhüdü yerine getirmesi için davet olup alınan sermaye arttırım kararları sonucunda TMSF Fon Kurulu tarafından atanan kayyım ve yönetim kurulu üyelerince yürütülmesi gereken bir süreç olup İstanbul 2.ATM 'nin 2022/271 E.sayılı dosyası ve işbu dosyadaki ihtiyati tedbirin red kararı gözetildiğinde şirketin sermaye arttırım kararının fesada uğratıldığına dair iddia yaklaşık olarak ispat edilemediğinden red edilmiş olduğundan, ticari şirketin faaliyetlerinin sekteye uğratılmadan devamı esas olduğu..." gerekçesiyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
yeniden seçilen isimler yıllardır şirketin yönetim ve idaresini elinde bulundurduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin şirketin çıkarları yerine kendi çıkarlarını ön planda tuttuklarından dolayı tasfiye haline girdiğini, Aile şirketi niteliğindeki şirketin, müvekkili ortakların haklarına zeval verecek şekilde yönetildiğini, açık hukuka aykırılık karşısında azınlık pay sahibi müvekkillerinin mezkur toplantıda eski yönetim kurulu üyelerinin adaylığına olumsuz oy verdiklerini, ancak ne yazık ki kötü yönetim altında imzası bulunan yönetim kurulu üyelerinin tekrar yönetime seçildiklerini, iş bu kapsamda davalı şirketi kendi çıkarları için kullanan Yönetim Kurulu üyeleri tarafından şirketin malvarlığı değerlerinin tekrar kazanımı için herhangi bir faaliyette bulunmamış olup adeta şirketin zarara uğramasına göz yumulduğunu, Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde genel kuruldaki hakim ve çoğunluk pay sahiplerinin oyçokluğu ile tesis ettiği yönetim kurulu üyelerinin ve görev...
Dava, sermaye arttırımına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali davasıdır. Davacı vekilinin birleştirme talebi nedeniyle bu talebin incelenmesi yoluna gidilmiştir. Davacı vekilinin birleştirme talebinde bulunduğu Bakırköy .... ATM'nin ... E sayılı dava dosyasında davalının mahkememiz davalısı olduğu, davacıların şirketin diğer ortakları oldukları, davanın derdest bulunduğu, her iki dava dosyasında da sermaye arttırımına ilişkin aynı yönetim kurulu kararının iptali ve butlanı talebinin bulunduğu, her iki dosyada da davacıların şirket ortağı oldukları, her iki dosyada da iddiaların benzer olduğu, birinde verilebilecek kararın diğerini etkileme durumunun bulunduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından dava dosyasının HMK'nun 166. md gereğince birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın HMK 166. maddesi gereğince vaki bağlantı nedeniyle Bakırköy ......
GEREKÇE : Talep, şirket genel kurul kararının iptali davasında TTK'nın 449.maddesi uyarınca, 22/10/2021 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkeme TTK.nın 449.md uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra sonra tedbir talebinin reddine karar vermiş ve bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur, Sicil kayıtlarına göre davalı şirket 3 ortaklı, 20.000- TL sermayeli toplam 800 adet hissenin 280 adedinin davacı adına kayıtlı olduğu ve davaya konu genel kurul kararlarının davacının olumsuz oyu sonucu oy çokluğu ile alındığı görülmüştür. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
ün apartmanın olağan yönetim işlerinin ifası için yönetici olarak atanmasına, tarihi bilinmeyen hukuka, Yargıtay İçtihatlarına ve Kat Mülkiyeti Kanununa açıkça aykırı düzenlenen Genel Kurul kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, mevcut yönetimin ibrası açısından dosyaya celbedilecek işletme defteri ve hesap makbuzlarının ve diğer yönetim evraklarının incelenmesi ile yapılmış harcamaların tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece 2013/977 E. - 2015/865 K. sayılı 22/10/2015 tarihli kararı ile "...Davacılardan ... ve ... tarafından açılan davanın, aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, diğer davacılar tarafından açılan davanın kabulü ile; a) 12/11/2013 tarihli kat malikleri kurulu kararının mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, b)12/11/2012-12/11/2013 döneminde yönetim tarafından 121.743,30.-TL harcama yapıldığının tespitine, c) 634 sayılı KMK'nun 34/3. maddesi uyarınca dava konusu ....Kimlik numaralı ...'...