WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUMK'nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1090 YTL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Ortak yerlere elatmanın önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemli dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    HUMK'nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1090 YTL'yi geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Ortak yerlere elatmanın önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemli dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      tarafından yapı ortaklığı şeklinde yapılan inşaata harici sözleşme ile ortak olduklarını,ancak davalıların sözleşmeye aykırı davrandıklarını,tapuyu da ödedikleri parayı da vermediklerini ileri sürerek ayrı ayrı 25 000 000 000 TL zararın ticari faizi ile tahsilini istemişlerdir. Davalı,... taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunu kendisinin devir yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Birleşen davanın davacıları Kadir ve ... ise ...’ın 20 124 435 000 TL,...’in 19 023 320 000 TL ödediğini, bakiye 4.142.175.000 TL daha ödemeleri gerektiğini ileri sürerek bu paranın davalılardan tahsilini istemişlerdir....

        Davalı şirketin ticari defter, belge ve kayıtların incelenmesi amacıyla dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, davalıların davalı şirkete ait ticari defter, belge ve kayıtları bilirkişi heyet incelemesine sunmadıklarından dolayı bilirkişi incelemesinin yapılamadığı görülmüş, davacı tanıkları mahkeme huzurunda dinlenmiş, davacı tanığı ... beyanlarında eşinin davalılarla davalı şirkete toplam 370.000,00 TL ödeme yaparak ortak olduğunu, verdiği bu paranın 100.000,00 TL sinin şirket kayıtlarına geçirildiğini, 270.000,00 TL'nin şirket kayıtlarına yansıtılmadığını, şirket muhasebesi ile davalı ...'in eşinin ilgilendiğini, şirketin nakit paraya ihtiyacı olduğunu bu nedenle davacı eşinden 300.000,00 TL kredi çekmesini istediklerini, şirkete ortak olduktan yaklaşık 4-5 ay sonra bunun gerçekleştiğini, davalı şirketin kar ve payı dağıtmadığını, ancak davalılar ... ve ...'...

          Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı, yurtdışında mukim ve ayrı bir tüzel kişiliği olan şirkete ortak olduğu, her şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bulunduğu, yönetim kurulu üyeleri aynı olsa da tüzel kişiliklerin farklı olması nedeniyle davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı ve bu nedenle de davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile reddedilmiştir....

            Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı, yurtdışında mukim ve ayrı bir tüzel kişiliği olan şirkete ortak olduğu, her şirketin tüzel kişiliğinin ayrı bulunduğu, yönetim kurulu üyeleri aynı olsa da tüzel kişiliklerin farklı olması nedeniyle davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup mahkemece, davacının davalı şirketlere ortak olmadığı ve bu nedenle de davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile reddedilmiştir....

              H Ü K Ü M ; Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL ’nin mahsubu ile kalan 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 9,200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6- HMK.'nun 333 maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının yatıran tarafa iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Ankara BAM'da İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2023 Katip ......

                Bitkisel ...şirketine davacının ortak olması için tarafların sözlü olarak anlaştığını, 90.000,00 TL ve 36.000,00 TL nin ortaklık bedeli adı altında, 8.270,00 TL nin ise borç adı altında davalıya gönderilmesine rağmen davalının ortaklığın kurulması için edimini yerine getirmediğini, verilen bedelden sadece 20.000,00 TL yi iade ettiğini, kalan miktar için takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi ve ekleri davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının davaya süresinde cevap sunmadığı anlaşılmıştır. Davalının sunduğu beyan dilekçesi de ise; müvekkilinin davacı ile hiçbir bağının bulunmadığını, müvekkilinin eşinin davacı ile ortak olma konusunda görüşme yaptığını ve ortak olduklarını, müvekkilinin eşinin hesaplarının blokeli olduğu için davacının ödemeyi davalıya yaptığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın reddini talep etmiştir....

                  Bu karara karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Ancak, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olup, bozma ilamının amacına uygun bulunmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle ortak çocuk yararına aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 13/10/2015 tarihli ilamı ile davacı kadın lehine takdir edilen maddi tazminatın ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olması sebebiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına 30.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu