Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Velayeti anneye verilen 15/02/2016 doğumlu ortak çocuk Özden ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun fikri ve sosyal gelişmesi için de yetersizdir. Bölge adliye mahkemesince baba ile ortak çocuk Özden arasında daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2021 (Çrş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocuğu Eda'nın inceleme tarihi itibarıyla ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk İhsan yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ortak çocuk ... 'ın temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların miktarları ve faiz isteği hakkında bir karar verilmemesi yönünden; davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....

          Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, terditli olarak, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine olmazsa nominal değer üzerinde fazladan ödenen paranın tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece, davacının terditli talebi gözetilmeden yazılı şekilde kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında görülen ve kesin hükme konu olan ilk davada, davacı vekilinin, davalıların yüksek kâr payı verileceği ve yatırılan paraların istendiği zaman iade edileceği vaatleriyle para topladığını, bu şekilde müvekkilinin dolandırıldığını ileri sürerek geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitini ve bu amaçla verilen paranın tahsilini talep ettiği ve mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, davalının davacı kooperatifin üyesi olmadığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında daire satın aldığı ve talep edilen paranın dayandığı işlerin arsa sahibi tarafından karşılanacağı hakkında sözleşme hükmü bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine, 5.687,60.YTL tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kooperatifçe verilen iş ve hizmet karşılığı doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı kooperatife üye olmasa bile kendisinin de yararlandığı ortak hizmetlere ilişkin giderler ile alt yapı giderlerinden payına düşen oranda sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde sorumluluğu bulunmaktadır....

              KARAR Davacı, davalılarla ortak tekne almak ve işletmek üzere anlaştıklarını ve bu amaçla davalı ... hesabına 23.280 ... ... gönderdiğini, teknenin satın alındığını fakat 1/3 hissesinin adına tescil edilmediği gibi kazançtan da pay verilmediğini beyan ederek, 23280 ... ... karşılığı 51.000,00 TL 'nin davalılardan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacı ile tekne alımı konusunda ortaklıkları olmadığını, davacının kendilerinden borç para aldığını ve banka havalesi ile borç aldığı parayı geri ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davalıların borç verdiklerine yönelik iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulu ile, 51.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılarla ortak tekne almak için 23.280 ... Sterlinini banka havalesi ile davalı ...'...

                KARAR Davacı, davalılarla ortak tekne almak ve işletmek üzere anlaştıklarını ve bu amaçla davalı ... hesabına 23.280 ... ... gönderdiğini, teknenin satın alındığını fakat 1/3 hissesinin adına tescil edilmediği gibi kazançtan da pay verilmediğini beyan ederek, 23280 ... ... karşılığı 51.000,00 TL 'nin davalılardan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacı ile tekne alımı konusunda ortaklıkları olmadığını, davacının kendilerinden borç para aldığını ve banka havalesi ile borç aldığı parayı geri ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davalıların borç verdiklerine yönelik iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulu ile, 51.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılarla ortak tekne almak için 23.280 ... ... banka havalesi ile davalı ...'...

                  KARAR Davacı, davalılarla ortak tekne almak ve işletmek üzere anlaştıklarını ve bu amaçla davalı ... hesabına 23.280 ... ... gönderdiğini, teknenin satın alındığını fakat 1/3 hissesinin adına tescil edilmediği gibi kazançtan da pay verilmediğini beyan ederek, 23280 ... ... karşılığı 51.000,00 TL 'nin davalılardan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacı ile tekne alımı konusunda ortaklıkları olmadığını, davacının kendilerinden borç para aldığını ve banka havalesi ile borç aldığı parayı geri ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, davalıların borç verdiklerine yönelik iddialarını kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulu ile, 51.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılarla ortak tekne almak için 23.280 ... banka havalesi ile davalı ...'...

                    Davacı, davalılarla ortak tekne almak için 23.280 İngiliz Sterlinini banka havalesi ile davalı ...'e gönderdiğini fakat davalılarca teknenin 1/3 hissesinin adına tescil edilmediğini iddia etmiş, davalılar ise bu banka 2011/17840 2012/20231 havalesini kabul etmekle birlikte, davacının bu parayı kendilerine olan borcunu ödemek için gönderdiğini savunmuşlardır. Havale hukuki niteliği itibariyle borç ödeme vasıtasıdır. Davacı bu paranın hangi amaçla gönderildiğini ispat külfeti altındadır. Bu hususu davacının yazılı delille ispatlaması gerekir. Uyuşmazlığın miktar ve niteliği itibariyle davalıların açık bir muvafakatı olmadan tanık dinlenemez ve dinlenen tanık beyanlarına itibar edilemez. Kaldı ki, davacının sözkonusu parayı davalılardan Alaattin'e gönderdiği sabit olup, diğer davalı ile bu paranın hiçbir ilişkisi kurulamadığından davalı ... aleyhine hüküm kurulması da hatalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu