Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl dava yönünden hüküm altına alınan tutar bakımından nisbi temyiz harcı yatırılması gerektiği gibi birleşen dava bakımından da bağımsız dava olması sebebiyle ayrıca temyiz harcının yatırılması gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece eksik yatırılan temyiz harcı hususunda HUMK'nun 434/3 maddesine göre işlem işlem yapılıp sonucuna göre dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosyanın incelenmesinde; hükmün davalı ... vekilince temyiz edildiği, mahkemece yatırılması gereken nisbi temyiz harcının yatırılması için davalı vekiline muhtıra gönderildiği, davalı vekilince, yatırılması gereken temyiz harcının 1/20 oranda olması gerektiğinden harç miktarının yeniden incelenmesini talep ettiği anlaşılmakla, -10.05.1965 tarihli 1/1 sayılı İBK'ya göre "Nisbi harca tabi davalarda hükmü temyiz etmiş olan davalının ilam harcının dörtte birini peşin olarak yatırması gerektiği, -492 Sayılı Harçlar Kanununun 28/1. maddesinde; karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği, şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranının yirmide bir olarak uygulanacağı düzenlenmiştir....

      Noterliği 26.12.1975 tarihli vasiyetnamesi ile hissedarı olduğu taşınmazların çocukları ...,...,...,... ve ...’ü mahsup mirasçı tayin ederek vasiyet ettiğinin tespitine, vasiyetnamede belirtilen taşınmazlar dışında mirasbırakan adına kayıtlı diğer taşınmazlarının ise eşi ... dışında çocukları ...,...,...,... ve ...’ye vasiyet ettiğinin tespitine, mahsup mirasçıların adı geçen taşınmazlara ait hak ve hisselerinin kendi adlarına eşit olarak intikali tescilinde bulunmakta muhtariyetine, MK 538/son fıkrası gereğince her türlü butlan ve miras sebebiyle istihkak davası haklarının muhtariyetine karar verilmiştir. Hüküm, mirasçı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir....

        KARŞI OY YAZISI Dava, evliyken yeniden evlenenin, ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılmıştır. (TMK.m.146) Davalılardan Nalan, evlilikte iyi niyetli olduğunu belirterek, diğer davalı ...'dan yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat istemiş, mahkemece de, bu davalı lehine yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılan bir davada, aynı tarafta yer alan birden fazla davalıdan birinin diğerinden maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası istemesi "bağımsız bir dava" niteliğindedir ve harca tabidir. Ancak harç yatırılması halinde incelenebilir. Davalı ... tarafından herhangi bir harç yatırılmamış, hükümle de harç alınmamıştır. Türk Medeni Kanununun 158/2.maddesindeki düzenleme, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılan bir dava sözkonusu olduğunda bu taleplerin harçsız incelenebileceğine ilişkin yoruma elverişli değildir. O nedenle, davalı ...'...

          Dava, Türk Medeni Kanununun 145. maddesine dayanan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali istemine ilişkindir. Davalı ... tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/2084 esas sayılı dosyası ile nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltilmesi için dava açıldığı, açılan davanın kabul edildiği, davalı ...'in anne adının düzeltildiği ve bu kararın 29.03.2016' da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraların evliliğine engel olacak derece hısım görülmelerine ilişkin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi halinde evliliğin iptalini gerektirecek husus ortadan kalkmış olacağından dava konusuz kalacaktır. Açıklanan sebeple konusuz kalan dava hakkında karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Ne var ki, bu durum ilk inceleme sırasında davalılarca bildirilmediğinden hüküm onanmıştır. Davalı ...'...

            sebebiyle iptaline, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin dahil tüm masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              B.. tarafından eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması nedenine dayanılarak mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali talep ve dava edilmiştir. Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet Savcısı tarafından re'sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir (TMK m.147/1). Evliliğin iptali istenen eşlerden M. S. 05.01.2013 tarihinde ölmüş, evliliğin iptali davası ise 20.02.2013 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde evlilik ölümle sona ermiş bulunduğundan, Cumhuriyet Savcısı evliliğin iptali davası açamaz. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde davanın esastan reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin özvarlığını kaybetmiş olduğu, sermayeye ekleyeceği bir iç kaynak kalemi ve fonu bulunmadığını, davacının bu iddiasının butlan açısından geçerli olmadığını, davacıların sermaye artırımı kararına karşı iptal davası değil, butlanın tespiti davası açtığını, ileri sürdükleri dürüstlük kuralına aykırılık hususunun TTK m. 445 de düzenlenen kararların iptaline ilişkin bir sebep olduğu, bunun TTK m. 447’deki butlan sebepleri içerisinde yer almadığını, davalı şirketin davacı ortaklara rüçhan haklarını kullanmaları için 15 günlük hak kullanım süresi verdiği, artırılan esas sermayenin çok yüksek olduğu iddiasının butlan sebebi oluşturmadığı, davalı şirketin 26.11.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan esas sermayenin artırımı kararının butlanı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin; yetki itirazının, Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi uyarınca boşanma talebinin ve butlan davasının reddine dair davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranış yanında, davacı-karşı davalı kadının da ......

                      UYAP Entegrasyonu