WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular hakkında başlatılan ilamlı takibe dayanak Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/54 Esas, 2012/12 Karar ve 13.01.2012 tarihli ilamının konusunun gayrimenkullerin yapılan devir işlemlerinin muvazaalı olması sebebiyle mutlak butlan nedeni ile batıl olduğunun iddia edildiği mahkemece taşınmazların muvazaalı olarak devredildiği, devir işleminde davacıdan mal kaçırma niyet ve isteğinin açıkça belli olduğu gerekçesi ile dava konusu taşınmazlar için davacıya haciz ve satış yetkisi tanındığı görülmüştür...

    Butlan yönünden yapılan değerlendirme sonucu olarak; olayda TBK m. 27/1 de ki butlan sebeplerinden olan “Kanunun Emredici Hükümlerine Aykırılık” yönünden butlana tabi tutulabileceği değerlendirilmiştir....

      Davacı-davalı koca dava dilekçesinde; davalı-davacı kadında obsesif- kompülsif bozukluk belirtileri bulunduğunu, bu rahatsızlığın kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini, eşinin önemli bir niteliğinde yanılarak evlendiğini beyan ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 149/2 ve 150/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi gereğince aldatma sebebiyle evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, davalı-k.davacıda mevcut hastalığın davacı-davalının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike teşkil edecek nitelikte olması zorunludur....

      Davacı-davalı koca dava dilekçesinde; davalı-davacı kadında obsesif- kompülsif bozukluk belirtileri bulunduğunu, bu rahatsızlığın kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini, eşinin önemli bir niteliğinde yanılarak evlendiğini beyan ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 149/2 ve 150/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi gereğince aldatma sebebiyle evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, davalı-k.davacıda mevcut hastalığın davacı-davalının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike teşkil edecek nitelikte olması zorunludur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına ve özellikle, Türk Medeni Kanununun 129/2. maddesine göre; kayın hısımlığını meydana getiren evlenme; feshedilmiş veya vefat yahut boşanma ile sona ermiş olsa bile; eşlerden biri ile, diğerinin üstsoy ve altsoy kan hısımları arasında gerçekleşen evlenmenin “mutlak butlanla sakatlık” sonucunu doğuracağına (TMK. m. 145/4), mutlak butlan sebepleri kamu düzenini ilgilendirdiğinden, evlenenlerin veya mirasçılarından biri ya da bir kaçının bu evlenmeye rıza göstermiş (mutlak butlan davasına itiraz etmiş ) olmasının mutlak butlanla batıl olan evlenmeye meşruiyet kazandırmayacağına ve “iptal edilmesini istemiyoruz” şeklindeki beyanların...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava tahliye ve alacak isteklerine ilişkin bulunduğuna göre temyiz harcının da her iki dava değeri üzerinden nisbi olarak hesaplanacak miktar olarak alınması gerekir. Davalıdan maktu harç alınarak dosyanın temyize gönderilmesi doğru olmadığından eksik temyiz nisbi harcının davalıya tamamlatılması, 2-Dava konusu kiralanana ait işletme ruhsatının varsa taraflardan istenmesi, 3-... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2005/457 Esas, 2007/162 Karar sayılı fuzuli işgal sebebiyle tahliye dava dosyasının evraka eklenmesinden sonra temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          , isteklerini reddettiğini, sebebini sorduğunda ise Nadia'nın apartmanı ayağa kaldıracak şekilde bağırdığını, kendisini odaya kilitlediğini, aralarında tartışma yaşandığını, olayın karakola intikal ettiğini, Alsancak'ta kendisine ait 2 Milyon TL değerinde dükkanının olduğunu, ayrıca her biri 1 Milyon TL değerinde 2 ayrı evinin olduğunu, ayrıca 5.500 TL aylık gelirinin olduğunu, bunu bilen davalının Fas geleneklerini de öne sürerek 12.000 TL tutarında 5 tane bilezik ve pırlanta yüzük talep ettiğini, evlendikleri gece kavgadan sonra takılarla birlikte bütün eşyalarını toplayıp valizine koyduğunu, takıları sorduğunda ise Nadia' nın kaybolmasın diye ablasına verdiğini söylediğini, davalının altınları da alarak eve geri dönmediğini, eniştesi olan Mecit Çoban'da ikamet ettiklerini, tarafının aldatılarak evliliğin çıkar amaçlı yapıldığını beyan ederek Nisbi Butlan sebebiyle evliliğin iptaline, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, nişanlılık...

          Şekli nitelikteki emredici hukuk kurallarına aykırılık halinde kurucu unsurlarını, örneğin irade beyanının, icap kabulün bulunmaması halinde hukuki işlem şeklen dahi meydana gelmemektedir; İsviçre, Alman ve Türk Hukukunda hukuki işlemin şekli unsurlarını tespit eden emredici hukuk kurallarına aykırılık sebebiyle hukuki işlemin mevcudiyet kazanmaması halinde hukuki işlemin yokluğundan söz edilir. (Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü Prof.Dr. Erdoğan Moroğlu 1993), (N.Yavuz a.g.e. Sh.773. HGK.07.02.1990 gün ve 602 E. 56 K.) Butlan sebeplerine gelince, genel olarak butlan halleri, Borçlar Kanununun 19 ve 20.maddelerinde belirtilmiştir. Bu hükümlere göre; konuları bakımından imkansız veya emredici hukuk kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı olan hukuki işlemler butlan nedeniyle geçersizdir. Kanunen uyulması zorunlu olan ve aksi kararlaştırılamayan hukuk kuralları, emredici özellikleri itibariyle mutlak ve nisbi emredici hükümler diye iki gurupta toplanırlar....

            ye karşı basit yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğunu, mahkemenin taleple bağlı olduğu, davacının talebi ve bildirdiği delil ile bağlı kalmaksızın 6 sayılı kararın butlan olduğunun tespitine karar vermesinin, 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, davacının, şirketi zarara uğrattığını, davacının Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından incelemeye alındığını, davacının diğer ortağı darp etmesi ve SPK tarafından inceleme alınması nedeniyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, her iki nedenin de 6102 sayılı Kanunun 447 nci maddesinde sayılan butlan nedeni olarak kabul edilmediği halde, İlk Derece Mahkemesi kararı ile butlan nedeni olarak kabul edilmesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C....

              Öte yandan ikrahla sakatlanan sözleşme nisbi butlan sonucunu doğurduğundan, hakim tarafından resen (kendiliğinden) göz önünde tutulamaz. İptal bildirimi B.K.nun 31.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde karşı tarafa ulaştırılmalıdır. Buradaki süre hak düşürücü süredir. Olayımıza gelince;davacı 25.2.2009 tanzim tarihli tahliye taahhütnamesine dayalı olarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Tahliye emri davalıya 6.4.2009 tarihinde usulen tebliğ edilmiştir. Davalı itirazında tahliye taahhütnamesinin ikrah altında alındığından gerçek iradesini yansıtmadığını ileri sürerek geçerli olmadığını bildirmiş, bu itirazını yargılama aşamasında da aynen yinelemiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davalının ikrah savunması üzerinde durulup, buna ilişkin delil ve belgeleri sorularak, göstermesi halinde tanıklarının dinlenerek ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur....

                UYAP Entegrasyonu