Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(kesin hükümsüzlük) yaptırımına kaynaklık edeceğini, butlan yaptırımınca hukuki işlem görünüşte var olmakla, kurulmuş olmakla birlikte yokluk yaptırımında olduğu gibi hüküm ve sonuçlarını başlangıçtan itibaren meydana getirmeyeceğini, butlan hukuku niteliği itibariyle bir itiraz olması nedeniyle hâkim butlana kendiliğinden göz önüne alacağını, hukuki işlemin tarafları yanında üçüncü kişilerin de hukuki işlemin batıl olduğunu herkese karşı ileri sürebileceğini, butlanın, mutlak ve kısmi olmak üzere ikiye ayrıldığını, mutlak butlanda, hukuki işlemin tamamının batıl olmasına karşılık, kısmi butlanda ise hukuki işlemin bazı kısımlarının batıl olduğunu, ancak TBK 27 uyarınca kısmen batıl olan bir sözleşmenin taraflarının farazi iradeleri sözleşmenin batıl olan kısmı olmaksızın sözleşmeyi yapmamaları yönünde ise sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu, genel kurul kararlarının butlan yaptırımına tabi tutulması herkese genel kurul kararının batıl olduğunu ileri sürebilme imkânı verdiğinden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sahtecilik iddiasına dayalı butlan nedeniyle tapu iptali tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın araç satış sözleşmesinin mutlak butlan nedeniyle iptaline ilişkin olmasına ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        CEVAP Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; TTK m.451 kapsamında, genel kurul kararına karşı kötü niyetle iptal veya butlan davası açılmış olması sebebiyle, öncelikle davacı yanın ilgili genel kurul toplantısında alınan ve iptali istemine konu edilen kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin talebin reddine, genel kurulun iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, davalı şirketin ticaret sicil kaydı dosyamıza celp edilerek incelenmiştir. Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları göz önüne alındığında; Davalı şirketin 09/03/2017 tarihli genel kurul kararlarının yasaya, tüzüğe aykırı olması sebebiyle iptalini talep ve dava etmiştir....

          Bu hususta bilimsel öğretide ARSLANLI, MOROĞLU ve DOMANİÇ birbirine yakın görüş ve haklı gerekçeler ortaya koyarak, emredici hükümler arasında ikili bir ayrım yapmakta; üçüncü kişileri ve ortaklık alacaklılarını korumaya yönelik (mutlak) emredici hükümlere aykırılığın yokluk veya butlana (EBK. 19-20), bunlar dışında kalan ve ortakları korumaya yönelik (nisbi) emredici hükümlere aykırılığın iptal davasına tabi olduğunu savunmakta idiler. Bu görüş uyarınca, hangi hükümlerin nisbi emredici nitelikte olduğu hükmün sözünden anlaşılamadığı takdirde, hakim tarafından yorum yoluyla saptanacaktır. Bu açıdan özellikle, kararın oluşmasına dair kurucu/şekli (mutlak emredici) hükümler dışında kalan ve kararın oluşmasıyla ilgili olan tüm hükümler nisbi emredicidir (bkz. O. İMREGÜN, Anonim Ortaklıklar, İstanbul, 1989, s. 158-159, MOROĞLU, s. 196-198; H. ARSLANLI, Anonim Şirketler, II-III, İstanbul 1960, s. 68; H. DOMANİÇ, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/154 ESAS DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında 18/03/2015 ve 31/12/2016 tarihleri arasında banka yolu ile gerçekleşen para transferi hile işlemlerinin muvazaa ve mutlak butlan nedeniyle yok sayılmasına, işlemin yapıldığı tarihte T3 fiil ehliyeti olup olmadığının tespiti, eğer işlem tarihinde fiil ehliyeti yok ise taraflar arasında yapılan para transferi işlemlerinin yok hükmünde sayılacağı, yapılan işlemlerin kısıtlı T3 lehine veya aleyhine olmasının hukuken bir fark yaratacağı hukuki bir gerçek olduğunu, ivazsız devri yapılan tüm bedelin iadesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL'nin işlem tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte...

            Hukuk Dairesi VASİ DAVA TÜRÜ : Evliliğin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilecek karar aşağıdaki hususları içermelidir; a) Kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi ile başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları, sicil numaraları. b) Tarafların ve davaya ilk derece mahkemesinde müdahil olarak katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özeti. ç) İlk derece mahkemesi kararının özeti. d) İleri sürülen istinaf sebepleri....

              ın genel kurula davet edilmediği ancak ortaklığın devri konusunda açtığı davadan feragat ettiği, bu kararın kesinleştiği ve ortak olmaması sebebiyle genel kurul kararının iptalini isteyemeyeceği, genel kurul kararlarında butlanı gerektirir bir hal olmadığı gerekçesiyle davacı ...'ın açtığı davanın taraf sıfatı yokluğundan, davacı ...'ın açtığı davanın esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken yeniden evlenenin ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle iptali (TMK.md.145/1) isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcısı ve davacı ilk eş tarafından açılmış, dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir. Davacı ilk eş ve Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile davalılar ... ve ...’in 25.08.2011 tarihinde akdedilen evliliğin iptali istenmektedir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı ile davalı ...’in 13.11.2007 tarihinde evlendikleri, davalı ...'in ilk evliliği sona ermeden 25.08.2011 tarihinde davalı ... ile evlendiği anlaşılmaktadır....

                  Bu nedenle mahkemece toplantıya ilişkin çağrı belgeleri, hazirun cetveli ve ilgili tüm evrakları getirtilip KMK'nın 29 ve 33. madde hükümlerine göre davanın süresinde açılıp açılmadığı, iptali istenen kararların butlan hükmünde olup olmadığı toplantı ve karar nisaplarının sağlanıp sağlanmadığının taraf delilileri de toplanmak suretiyle denetlenmesi gerekirken belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/11/2017 günü oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu