İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacının, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebinin reddine, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; nafaka taleplerinin reddine yönelik, davalı koca vasisi ise; dava dilekçesi ve eklerinin tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; terditli olarak öncelikle mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir....
A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2015 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının 34. maddesinin butlan nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu genel kurul kararının kesin olarak haksız (butlan) olması nedeniyle iptaline dair verilen 09/12/2016 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca mahkemenin 09/12/2016 tarih ve 2015/279-2016/552 esas ve karar sayılı kararının HMK'nın 26. maddesi gereğince talepten fazlasına karar verilmesi hususuna hasren kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 02/05/2015 tarihli genel kurulun 34. maddesinin batıl olduğunun tespiti ile iptaline dair verilen 12/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesine dayanan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, bu davanın ilgilisi olan herkes tarafından açılmasının mümkün olmasına (TMK.m. 146/2) göre, kararda yer alan "davacı ...'in vasiliğinin kaldırılması nedeniyle dava açmada yetkisi bulunmadığına" ilişkin gerekçe doğru değil ise de, davalılardan ...'...
Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Sebebiyle Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacılar vekilleri Av. ... ve Av. Göksu Şakrak geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesine dayanan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, bu davanın ilgilisi olan herkes tarafından açılmasının mümkün olmasına (TMK.m.146/2) göre, kararda yer alan "evlenmenin butlanını dava etme hakkının mirasçılara geçmeyeceğine, bu sebeple mirasçıların dava hakkı bulunmadığına" ilişkin gerekçe doğru değil ise de, davacıların mirasbırakanının evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunduğuna ilişkin hiç bir delil getirilememiş olması karşısında, davanın reddinin bu bakımdan sonucu itibariyle doğru olmasına göre, davacıların...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2021/457 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali (Nisbi Butlan Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Butlan ise; bir işlemin, konusuna ilişkin emredici hükümlere aykırı olması halidir. Eş söyleyişle, bir işlemin konusu; kanuna, ahlaka, adaba, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı ya da, imkânsız ise, bu işlem batıldır. Yokluktaki gibi, butlanda da kesin geçersizlik söz konusudur; hâkim bunu re’sen göz önünde bulundurur ve herkes bu geçersizliği, iptal davasında öngörülen üç aylık süreyle bağlı olmaksızın ileri sürebilir ve tespit ettirebilir. Yokluk ve butlan arasında sonuçları değil, sebepleri bakımından farklılık bulunmaktadır (Fatih Bilgili, Ertan Demirkapı, Şirketler Hukuku, 2012, 2. Baskı, s.190). Mülga Türk Ticaret Kanunu’nda bir işlemin batıl hale gelmesine örnek olarak 392. madde hükmü verilebilir....
sebebiyle hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğunu davalı kooperatifin 24.09.2005, 09.01.2010, 06.06.2010 ve 30.10.2010 tarihli genel kurul kararlarının mutlak butlan hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 2005 yılında kooperatife üye olduğunu, alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre mutlak butlan hükmünde olduğu iddia edilen genel kurul kararlarının kooperatif işleyişine dair alınan kararlar olduğu, kararların emredici normlara aykırılık teşkil etmeyen, butlan hali oluşturmayan, iptal edilebilir kararlardan olduğu, 1163 Sayılı Kanun gereğince iptal davasının açılması gereken süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir....