Bu hususta bilimsel öğretide ARSLANLI, MOROĞLU ve DOMANİÇ birbirine yakın görüş ve haklı gerekçeler ortaya koyarak, emredici hükümler arasında ikili bir ayrım yapmakta; üçüncü kişileri ve ortaklık alacaklılarını korumaya yönelik (mutlak) emredici hükümlere aykırılığın yokluk veya butlana (EBK. 19-20), bunlar dışında kalan ve ortakları korumaya yönelik (nisbi) emredici hükümlere aykırılığın iptal davasına tabi olduğunu savunmakta idiler. Bu görüş uyarınca, hangi hükümlerin nisbi emredici nitelikte olduğu hükmün sözünden anlaşılamadığı takdirde, hakim tarafından yorum yoluyla saptanacaktır. Bu açıdan özellikle, kararın oluşmasına dair kurucu/şekli (mutlak emredici) hükümler dışında kalan ve kararın oluşmasıyla ilgili olan tüm hükümler nisbi emredicidir (bkz. O. İMREGÜN, Anonim Ortaklıklar, İstanbul, 1989, s. 158-159, MOROĞLU, s. 196-198; H. ARSLANLI, Anonim Şirketler, II-III, İstanbul 1960, s. 68; H. DOMANİÇ, Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olup ...Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davaname ile açılmıştır. Davanın açıldığı ... Asliye Hukuk mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilmiş ve bu karar 26.03.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Yetkisizlik kararı verilmesi halinde taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise, kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa, bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Ormanlık alanda kaldığı iddia edilen tek katlı binanın yapılan bilirkişi incelemeleri sonrası sadece 47,76 m2 lik kısımının orman tahdit sahası içinde kaldığının belirlenmesi sebebiyle katılan vekiline sadece bu kısmın değeri üzerinden nisbi avukatlık ücreti tayini gerektiği gözetilmeden fazla avukatlık ücreti tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'nun 322. maddesi uyarınca binanın sadece ormanlık alanda kalan kısmının değeri üzerinden karar tarihi itibariyle 842, 50 lira nisbi avukatlık ücreti tayini gerektiğinden katılan vekiline 1.480.00 lira olarak tayin edilen nisbi avukatlık ücretinin...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacılar tarafından açılmış mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptali istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacıların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacılar tarafından açılmış mutlak butlan sebebiyle evlenmenin iptali istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacıların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yöneticinin görevlendirilmesi ve azli hususu genel kurulun yetki ve takdirinde olup, genel kurul her zaman yöneticiyi azledebileceği için, bu husus başla başına butlan sebebi olamaz. Aynı şekilde yöneticinin eylemlerine ilişkin yasal yollara başvurulacağına ilişkin karar alınması da başlı başına butlan sebebi olamayacağı takdir ve sonucuna varılarak, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Genel kurulda alınan kararlardan bazıları nisbi butlan, bazıları ise mutlak butlan olarak değerlendirilmektedir. Nisbi butlanla alınan kararlar, iptal edilinceye kadar hüküm ifade ettiği halde, mutlak butlan durumunda olan kararlar hiç alınmamış hükmündedir. Bu nedenle yok sayılan kararlar için iptal davası yerine yokluğun tespiti davası açılması daha uygun düşmektedir. Yasanın emredici hükümlerine, kamu düzenine, ahlaka ve adaba aykırı kararlar ile konusu olanaksız olan genel kurul kararları, geçersiz kararlardır. Bu kararlar için bir aylık hak düşürücü süre içinde davanın açılma zorunluluğu yoktur. Bu kararların diğer bir özelliği de iptal davası açabilmek için kooperatif ortağı olma koşulunun aranmamasıdır. Ayrıca bu tip kararların iptali için dava açmanın ön koşulu olan genel kurul tutanağına muhalefet şerhi yazdırma koşulu aranmamaktadır..." belirtmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "Dava; TMK 149/2 maddesine göre açılmış nisbi butlan nedeni ile evliliğin iptali davasıdır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacının iddia ettiği gardropta gördüğü mermilerden ve çeyiz sermede olan olaydan sonra nikah yapıldığı, düğün günü olan olaylarda ise TMK 149/2 maddesinde eşinde bulunmaması, onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmenin objektif ve subjektif koşullarının gerçekleşmediği kabul edildiğinden davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. TMK 160 maddesi gereği butlan davalarında yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümlerin uygulanacağı, TMK 169 maddesi gereği boşanma davası açıldığında dava süresince gerekli olan eşlerin geçimine ilişkin geçici önlemler resen alınacağından tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak davacı için tedbir nafakasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."...