Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda da davacı taraf oylama sonucundaki toplamda hata yapıldığı, kendisinin oy vermediğini belirterek iptal talebinde bulunmuş olup, bu karar mutlak butlana ve yokluğa tabi olmayıp, nisbi butlan sebebi teşkil edebilecektir. Zira davacı taraf kendi beyanından da anlaşılacağı üzere oylamaya katılmış ve nevi değişikliğini başlangıçta kabul etmiştir. Bilirkişi incelemesinde de belirlendiği üzere TTK m. 189/1-c’de yer alan toplantıya katılanlar için yeter sayının ve karar yeter sayısının davacının iştirakiyle sağlandığı belirlenmiştir. Bu halde iptal edilebilecek nitelikte iptali için yasada yer alan 05.10.2019 tarihinden itibaren Ticaret Sicilde tescil ve ilan edilen 26.02.2020 tarihli ... sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen nevi değişikliğine ilişkin karara nisbi butlan şartlarında dava açabilmesi mümkündür. Davacının karara muhalif kaldığı belirtilmediği gibi karara olumlu oy verdiği de anlaşılmaktadır....

    hükmünde olduğunu, davalıların müvekkilinden izin veya icazet almadan müvekkili adına idari para cezası olan 30.000,00 TL'yi ödediklerini, dava konusu alacağa işleyecek olan faizin avans faizi olduğunu, faizin başlangıç tarihinin ödeme yükümlüğünün başladığı tarih olduğunu, yani paranın emanet memurluğundan teslim alınma tarihi olduğunu, davalıların görevi gereği teslim aldıkları ve müvekkiline iade ile yükümlü oldukları dava konusu alacağı iade ettiklerini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini beyanla taraflar arasında imzalı vekalet ücreti sözleşmesinin ibraname olduğu iddia deline belgenin mutlak butlan ile hükümsüz olduğu ve geçersizliğinin tespitine, vekalet ücretinin asgari ücret tarifesinin 14/.2 md. fıkrası gereği tespiti, vekilin iade yükümlülüğü kapsamında ve haklı azil, sözleşmenin iptali, geçersizliği sebebiyle davalı tarafından haksızca mahsup edilen 1.067,388 Suudi Arabistan Riyalinin avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline iadesine, davalıların vekilin...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacının, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebinin reddine, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; nafaka taleplerinin reddine yönelik, davalı koca vasisi ise; dava dilekçesi ve eklerinin tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; terditli olarak öncelikle mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir....

      A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/05/2015 gününde verilen dilekçe ile genel kurul kararının 34. maddesinin butlan nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu genel kurul kararının kesin olarak haksız (butlan) olması nedeniyle iptaline dair verilen 09/12/2016 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca mahkemenin 09/12/2016 tarih ve 2015/279-2016/552 esas ve karar sayılı kararının HMK'nın 26. maddesi gereğince talepten fazlasına karar verilmesi hususuna hasren kaldırılmasına, davanın kabulü ile dava konusu 02/05/2015 tarihli genel kurulun 34. maddesinin batıl olduğunun tespiti ile iptaline dair verilen 12/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra...

        Şekli nitelikteki emredici hukuk kurallarına aykırılık halinde kurucu unsurlarını, örneğin irade beyanının, icap kabulün bulunmaması halinde hukuki işlem şeklen dahi meydana gelmemektedir; ... , Alman ve Türk Hukukunda hukuki işlemin şekli unsurlarını tespit eden emredici hukuk kurallarına aykırılık sebebiyle hukuki işlemin mevcudiyet kazanmaması halinde hukuki işlemin yokluğundan söz edilir. (Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü Prof.Dr. Erdoğan Moroğlu 1993) Butlan sebeplerine gelince, genel olarak butlan halleri, Borçlar Kanununun 19 ve 20.maddelerinde belirtilmiştir. Bu hükümlere göre; konuları bakımından imkansız veya emredici hukuk kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı olan hukuki işlemler butlan nedeniyle geçersizdir. Kanunen uyulması zorunlu olan ve aksi kararlaştırılamayan hukuk kuralları, emredici özellikleri itibariyle mutlak ve nisbi emredici hükümler diye iki gurupta toplanırlar....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Sebebiyle Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacılar vekilleri Av. ... ve Av. Göksu Şakrak geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

            Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesine dayanan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, bu davanın ilgilisi olan herkes tarafından açılmasının mümkün olmasına (TMK.m.146/2) göre, kararda yer alan "evlenmenin butlanını dava etme hakkının mirasçılara geçmeyeceğine, bu sebeple mirasçıların dava hakkı bulunmadığına" ilişkin gerekçe doğru değil ise de, davacıların mirasbırakanının evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunduğuna ilişkin hiç bir delil getirilememiş olması karşısında, davanın reddinin bu bakımdan sonucu itibariyle doğru olmasına göre, davacıların...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesine dayanan evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, bu davanın ilgilisi olan herkes tarafından açılmasının mümkün olmasına (TMK.m. 146/2) göre, kararda yer alan "davacı ...'in vasiliğinin kaldırılması nedeniyle dava açmada yetkisi bulunmadığına" ilişkin gerekçe doğru değil ise de, davalılardan ...'...

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğunu davalı kooperatifin 24.09.2005, 09.01.2010, 06.06.2010 ve 30.10.2010 tarihli genel kurul kararlarının mutlak butlan hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 2005 yılında kooperatife üye olduğunu, alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamına göre mutlak butlan hükmünde olduğu iddia edilen genel kurul kararlarının kooperatif işleyişine dair alınan kararlar olduğu, kararların emredici normlara aykırılık teşkil etmeyen, butlan hali oluşturmayan, iptal edilebilir kararlardan olduğu, 1163 Sayılı Kanun gereğince iptal davasının açılması gereken süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu