Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceyhan Aile Mahkemesinin 2018/301 esas ve 2019/2015 karar sayılı dosyasında davacı ile boşandığını, davacı ile evlilik birlikteliği içerisinde kendisini sevmesi ve çocukları olması nedeni ile her şeyi kabul ettiğini, davalının kendisini zehirlediğini, evrakta sahtecilik yaptığını, müşterek çocuk Zülal Berra'yı otobüs durağında bırakıp gittiğini ve attığı tüm iftiraları kabul ettiğini, ancak mahkeme süresince başka erkekler ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, bu sebep ile boşandığını, bu sebepler ile davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 01/06/2021 tarihli ara karar gereği; Çocukların tedbiren velayetlerinin anneye verilmesi ve tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Tedbiren velayet ve tedbir nafakasına ilişkin taleplerin reddini istinaf etmiştir....

nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 400,00.TL tedbir-iştirak nafakasına karar verildiği, verilen kararda; müşterek çocuk için takdir edilen nafaka dışındaki yönlerden taraflarca istinaf başvurusu olmadığından, İlk Derece Mahkemesince boşanma ve velayet hükmü yönü ile verilen kararın 24/10/2018 tarihinde kesinleştirildiği, nüfusa işlendiği, davacı kadının, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakası başlangıcı ve tedbir-iştirak nafakasının miktarlarının yetersiz olduğu yönünde istinaf başvurusunun incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince 16/01/2018 tarihli celsede "müşterek çocuk Sidar için aylık 400,00.TL tedbir nafakasının, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine" ilişkin tedbir nafakası yönü ile ara karar ile düzenleme yapıldığı, ancak tedbir nafakasının başlangıç tarihinin belirtilmediği, bu durumun infazda tereddüte yol açacağı, kadının, bu yöndeki istinaf başvurusunda haklı olduğu, ayrıca müşterek...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: ''Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı ve davalının evli oldukları bu evliliklerinden iki tane müşterek çocuklarının olduğu, davacı ve davalının Karşıyaka 5. Aile Mahkemesinin 2021/242 E sayılı dosyasında boşanma davalarının devam ettiği, boşanma davasında ara karar ile müşterek çocukların geçici velayetinin davalı anneye verildiği, boşanma davasının açılmasıyla birlikte aile mahkemesi hakiminin geçici velayet ve kişisel ilişki ile ilgili tedbirleri resen alması gerektiği, taraflar arasında velayet talebini de içerir boşanma davasının Karşıyaka 5....

O halde; henüz reşit olmamış ve velayet konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuklar 28/09/2003 doğumlu İftahar ve 21/05/2006 doğumlu Meryem'in, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki görüşünün sorulması ve her iki ortak çocuk yönünden 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 6100 sayılı...

Dava, TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Davalının kusur ve maddi-manevi tazminat hususunda yapılan istinaf itirazının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddi-manevi tazminat miktarlarının makul olduğu, anlaşıldığından, davalının bu husustaki istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalının velayet ve iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi ve...

Bu sebeple ortak çocukların idrak çağma ulaştığı dikkate alınarak bizzat ya da istinabe yoluyla; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihlerinin hakim tarafından kendilerinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih e.2011/2-884 k. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih e.2013/2-2085-k.2014/30 sayılı kararları) ve gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve velayet düzenlemesi yapılırken kardeşlerin ayrılmaması ilkesi de dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmalarının ortak çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılamasında ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulüyle boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiş; tarafların müşterek ikiz çocukları 2010 doğumlu ... ve Damla...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından; velayet, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tedbir nafakası isteminin (TMK m.169) kabul edilip, edilmemesinin tarafların kusur durumuna bağlı olmadığı, ancak davalı kadının bu yönde açıkça temyiz talebinin bulunmadığı ve 04.11.1999 doğumlu ortak çocuk ...'nın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece; 2002 doğumlu ... ve 2012 doğumlu...'...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının velayet, tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik talebinin reddine, davacı kadın lehine 350 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, davacı kadın lehine 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, Davalı-karşı davacının ortak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür....

        Ortak çocuk 16.08.2007 doğumlu olup velayet konusunda görüşlerine başvurulduğu tarihte henüz idrak çağında değildir. Hakim tarafından görüşlerinine başvurulduğu sırada psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman yardımından yararlanılmaması da doğru değildir. Öte yandan, davanın esasını çözer şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınmaksızın, şartları oluşmadığı halde velayeti annede bulunan ortak çocuğun velayetinin tedbiren davacı babaya verilmesi de usul ve kanuna aykırıdır....

          UYAP Entegrasyonu