" 2/1-c Maddesi hükmü "Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini", 5/3 maddesi hükmü "Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir." şeklindedir....
O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı (kadın) yanında bulunan 2000 doğumlu müşterek çocuk ... yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Velayeti babaya verilen ortak çocuk ... 2000 doğumlu olup idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafaka davasının reddi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi, nafakaların miktarı, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise velayet, lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının mühhasıran açılan tedbir nafakası davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas - 2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı (koca) tarafından, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (koca)'nın tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK. md.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceyhan Aile Mahkemesinin 2018/301 esas ve 2019/2015 karar sayılı dosyasında davacı ile boşandığını, davacı ile evlilik birlikteliği içerisinde kendisini sevmesi ve çocukları olması nedeni ile her şeyi kabul ettiğini, davalının kendisini zehirlediğini, evrakta sahtecilik yaptığını, müşterek çocuk Zülal Berra'yı otobüs durağında bırakıp gittiğini ve attığı tüm iftiraları kabul ettiğini, ancak mahkeme süresince başka erkekler ile ilişkisi olduğunu öğrendiğini, bu sebep ile boşandığını, bu sebepler ile davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: 01/06/2021 tarihli ara karar gereği; Çocukların tedbiren velayetlerinin anneye verilmesi ve tedbir nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Tedbiren velayet ve tedbir nafakasına ilişkin taleplerin reddini istinaf etmiştir....
“c fıkrasındaki velayet vesayet ve kayyımlık hizmetinde bulunmasının şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesinin hükümden çıkartılması ve hükümde 8 numaralı bende son cümle olarak “ 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilmesine, diğer kişilere yönelik bu hakları bakımından aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanmaya kadar yoksun bırakılmasına,” cümlesinin yazılması ve hükmün diğer yönlerinin aynen bırakılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kadının tedbir nafakası davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ortak çocuğun velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen vakıalar dikkate alındığında, davalı- davacı erkeğe atfolunan ve hükme esas alınan kusurlarının, davacı-davalı kadının kişilik haklarını zedeler nitelikte olmadığı ve bu itibarla davacı-davalı kadın yararına manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır....
Bölge adliye mahkemesince verilen karara karşı davacı erkek tarafından velayet ve çocuk yararına hükmedilen nafakalar, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat, tazminat taleplerinin reddi, çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurulmuş olup, Dairemizin 21.03.2019 tarih ve 2018/3799 esas - 2019/3252 karar sayılı ilamıyla velayet konusunda yeniden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ortak çocuk ...’nin velayetinin davalı anneye verilmesine, davalı kadın yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, velayete ilişkin hüküm boşanma davasının eki niteliğinde olup ayrıca harç ve vekalet ücretine tabi değildir....
nin velayetlerinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası verilmesine, kadının nafaka, tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm, davacı erkek tarafından müşterek çocukların velayetleri ve müşterek çocuklar için verilen nafakalar yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce karar onanmıştır. Davacı erkek süresinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Velayeti anneye verilen ... 2001 doğumlu olup idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda velayet davasına bakan hakim tarafından görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir ( YHGK. 2011/2-884 esas, 2012/197 karar ve YHGK. 2011/2-547 esas, 2011/695 karar sayılı kararları)....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakaların miktarları ve ziynet alacağının reddi yönünden davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı kadın yararına 28.05.2015 tarihli ara kararı ile tedbir nafakasına hükmedildiğinin ve infazının mümkün bulunduğunun anlaşılmış bulunmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır....