"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Tedbiren Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Mucur Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/118 esas, 2009/111 karar sayılı dosyasının getirtilip eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 30.01.2013 (Çrş.)...
, davalının müşterek çocuğu henüz 10 günlükken evi terk ettiğini ve o günden beri çocuğunun bakım ve giderlerine de katkı sağlamadığını, evlendiği günden beri müvekkilinin şiddet gördüğünü belirterek, tarafların şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayet hakkının müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir ve yoksuluk nafakası, belirlenecek nafakaların her yıl ÜFE oranında kendiliğinden arttırılmasını, müvekkili için 50.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının velayete ilişkin istinaf talebinin KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının 2, 3 ve 4 nolu bentlerinin KALDIRILMASINA, tarafların müşterek çocukları 01/01/2007 doğumlu, T.C. kimlik numaralı Alperen Aslan ile 02/05/2008 doğumlu, T.C. kimlik numaralı Nihat Can Aslan'ın velayet haklarının davacı anneye VERİLMESİNE, -Velayet hakları anneye verilen müşterek çocuklar ile babaları arasında her ayın 1.ve 3.haftaları Cumartesi günü saat 10:00'dan Pazar günü saat 17:00'ye kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'dan 3.günü saat 17:00'ye kadar, her yıl yarıyıl tatilinin 1.günü saat 10:00'dan 7.günü saat 17:00'ye kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10:00'dan 31 Temmuz günü saat 17:00'ye kadar babalarının yanında kalmaları suretiyle kişisel ilişki KURULMASINA, -TMK'nın 353 ve TMK'nın velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğünün 4.maddesi gereğince velayet hakkı kendisine verilen davacının kararın kesinleşmesinden...
Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca nafaka ve tedbiren velayet düzenlemesi yapılması talebini içeren davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, davalı-davacı kadının daha fazla kusurlu olduğu belirtilerek, davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı kadının birleşen nafaka ve velayet davalarının kısmen kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. madddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarından ... ve Yusuf'un velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar için aylık 300’er Türk lirası iştirak nafakasına, ortak çocuk Fadime’nin velayetinin ise davalı babaya verilmesine, davalı-davacı kadın için aylık 230 Türk lirası tedbir nafakasına, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-davalı erkek yararına 3.000 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir....
Mahkemece; davacı için, aylık 400.00 TL, çocuklar için aylık 250.00'şer TL nafakaya hükmedilmiş, kararın kesinleşmesi ile birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası olarak toplam 900,00 TL nafakanın devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı, dava dilekçesinde ayrı yaşamda haklılık iddiası ile kendisi ve çocukları için tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. 10.05.2013 tarihli dilekçesi ile de tedbir nafakasının ileride yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini istemiştir....
Sözleşmesinin 3 ve 6., Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür....
TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Yine, aynı kanunun 331. md. göre; Durumun değişmesi halinde, hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
GEREKÇE:Davalar kadının ilk davasında nafakalar ve velayet,karşı davada ise boşanma ve ferileri taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Aile Mahkemesi'nin 04/02/2020 tarih ve 2018/394 Esas - 2020/53 Karar sayılı kararının, davalı erkek lehine kusura ilişkin gerekçe, müşterek çocuk Gülsüm yönünden kurulan velayet, kişisel ilişki düzenlemesi ile tedbir-iştirak nafakası, müşterek çocuklar Kevser ve Gazal lehine kurulan tedbir nafakaları, davacı kadın lehine verilen manevi tazminat yönlerinden GEREKÇESİNİN ve HÜKÜM FIKRASININ yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLMESİNE ve YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, davalının diğer istinaf itirazlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- a)Müşterek çocuk Gülsüm karar tarihinden önce reşit olduğundan bu çocuk yönünden velayet, kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasına yer olmadığına, b)Davacının müşterek çocuklar lehine talep etmiş olduğu tedbir nafakasının reddine, c)Müşterek çocuk Gülsüm boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce reşit olduğundan bu çocuk lehine iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, d)Davacının manevi tazminat...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velayet, birleşen tedbir nafakası davası, nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden; davalı-davacı kadın tarafından boşanma davası, kusur belirlemesi, fer'iler ve nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenen eşyaları kırma vakıasına davalı-davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasında dayanılmadığı gibi bu eylemden sonra birliğin devam ettiği, bu sebeple kusur belirlemesine esas alınamayacağı, ancak mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar dikkate alındığında kadının boşanmaya sebep olan olaylarda...