İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı koca; kusur belirlemesi, velayet, davacı lehine takdir edilen nafakalar ve tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
İlk derece mahkemesinin 23.02.2022 tarihli tensip tutanağı ile; "Davacı, davalı adına mevcut taşınmazlar ve şirket hisseleri üzerine ihtiyaten tedbir konulması/ önlem alınması isteminin sistem incelemesinde 19/10/2010 doğumlu Talya Polat adına kayıtlı malvarlığı bulunmadığı, bu haliyle muris Mustafa Engin Polat'ın mal varlığının paylaşıma tabi tutulmadığı keza bu nedenle elbirliği mülkiyeti hükümlerinin cari olduğu , 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 701 ve devam eden maddeleri gereğince el birliği şeklinde malik olanların yasada ayrık olan haller dışında mal varlığı değerleri üzerinde münferiden tasarrufta bulunamayacağı vakıası dikkate alınmakla çocuk mallarının korunması yönünden önlem alınması, tedbir konulması, Velayet hakkı sahibinin 4721 sayılı yasanın 352 ve devam eden maddeleri gereğince özen yükümlülüğüne uyulması ve yasanın öngördüğü koşullar dikkate alınmak kaydıyla çocuğun malları üzerinde tasarruf edebileceği , iddia dışında somut delilin bulunmaması ve bu halde tedbir uygulanması...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde aslı olmayan iddialarda bulunduğunu, öncesinde mobilya mağazasında asgari ücretle çalıştığını, davalı daha önce uzun yol tecrübesi olan usta şoför olmadığını ve yedek şoför olarak asgari ücret ile işe başladığını ve tır ile sebze ve meyve taşıdığını, bu nedenle davacının fahiş olan nafaka talebinin reddini talep ettiklerini, davalının çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, davalının davacı ile çocuklar üzerinde ortak velayet hakkına sahip olmak ve davacı anneye makul bir nafaka ödeme kaydıyla anlaşmaya hazır olduğunu belirterek davanın ve talep edilen fahiş nafaka talebinin reddine aksi halde mahkemece her iki müşterek çocuklar üzerinde velayet hakkının Ortak Velayet olarak düzenlenmesi konusunda karar vermesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma yönünden istinaf talepleri bulunmadığını, sosyal inceleme raporu alınmadan velayet konusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, velayet, tedbir-iştirak nafakası ile davacı-davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları, reddedilen tazminat talepleri bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından birleşen dava, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına 13.000 TL maddi, 9.000 TL manevi tazminata, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm 2003 doğumlu ortak çocuk Meryem'in geçici velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle geçici velayet düzenlemesi kararının Türk Medeni Kanununun 336/2. maddesi uyarınca hükme bağlanmış olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.09.2012 (Pzt.)...
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Davalı taraf Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edildiği halde basit yargılama usulüne tabi davada yasal süre içinde davaya cevap vermeyerek münkir konumdadır....
Öte yandan, anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir ( TMK m. 348 ). Somut dosyada, müşterek çocuk 2002 doğumlu Rümeysa'nın yargılama sırasında reşit olduğu, 2005 doğumu Hümeyra Tuğçe ve 2007 doğumlu Emirhan Tuğra'nın boşanma ile birlikte velayetlerinin düzenlenmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, asıl olan çocukların velayet altında bulundurulması olup, TMK'nın 348.maddesindeki koşullar bulunmadığı müddetçe velayet hakkı kaldırılamaz....
Tüm bu nedenler ile; davalı erkeğin ilk derece mahkemesince verilen kararda davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca kabulü, belirlenen kusur durumu, yaşı küçük 10/07/2006 doğumlu müşterek çocuk Yahya'nın velayet hakkının anneye verilmesi, davacı kadın ve müşterek çocuk Yahya için TMK'nun 169, 175, 182/2, 328/1, 330/1 maddeleri uyarınca takdir edilen tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası ile kadın lehline TMK'nun 174/1- 2 maddesi uyarınca takdir edilen maddi ve manevi tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğu yönlerinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı erkeğin 03/05/2001 doğumlu müşterek çocuk Kübra Nur yönünden velayet düzenlemesi, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının sona erme tarihi ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesince verilen kararda 2 ve 3 nolu hüküm fıkralarının 03/05/2001 doğumlu müşterek...