iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemi ile tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, söz konusu senedin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilerek, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Limited Şirketi'nin suç tarihindeki yetkilisinin duruşmaya çağırılarak, çek arkasındaki imza ve yazıların kime ait olduğunun tespiti bakımından beyanlarının ve kriminal incelemeye esas olmak üzere yazı, imza ve rakam örneklerinin alınması, herhangi bir ticari ilişki nedeniyle çek verip vermediklerinin sorulması, dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla katılan ...'...
Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; sağlık hizmeti sunucusu olan davacının, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı...'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....
-TL meblalı senedin borç bulunmadığının tespiti, mezkur senedin tahrifat yapılarak icraya konulması ile tahrifatın ve senet üzerindeki sahteliğin tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 776 ve devam maddelerinde bono düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 3. maddesinde "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir." hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 5. maddesinde tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı bildirilmiştir....
ye ait vekaletnameyi dosyaya sunduğu, vekaletnamede vekilin adresinin "... Mah. Nrv. Caddesi ... ... Er Sok. Toplu İşhanı No:53/11 .../..." olarak gözüktüğü, davalı vekiline "... ... İşhanı, kat:4 No:2 Kızıltepe/Mardin" adresine gerekçeli kararın tebliğe çıkartıldığı, tebligatın iade dönmesi üzerine, gerekçeli kararın bu adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde davalı vekili ... ...'in adresinin "... ... İşhanı, kat:4 No:2 .../..." olduğuna dair bir bilgiye rastlanmadığından, eğer böyle bir adres var ise dayanak belgelerinin gönderilmesi, aksi takdirde davalı vekiline vekaletnamede yer alan adresinde gerekçeli kararın tebliği, mümkün olmadığı takdirde ise gerçek adresinin araştırılarak gerekçeli kararın bu adrese tebliği için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE , 05.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
'ın Gaziantep 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/85Esas, 2007/51 Karar sayılı dosyasına verdiği 19.2.2007 tarihli vekaletnamede adresinin ...,... olduğu anlaşıldığından yerel mahkeme kararının adı geçen davalıya 19.2.2007 tarihli vekaletnamede bildirdiği adres olan ...,... adresine teblige çıkarılarak temyiz süresinin beklenmesi 2-Dosyada mevcut icra takip dosyalarında son işlem tarihlerinin 11.4.2005 ve 26.4.2005 tarihleri olup takiplerin ihtiyati haciz aşamasında olduğu ve kesinleşip kesinleşmedikleri belli olmadığından Şişli 5.İcra Müdürlüğünün 2005/6331 ve 2005/6332 takip sayılı dosyalarının son işlem tarihine kadar olan kısmını gösterir şekilde asılları veya okunaklı ve eksiksiz onaylı fotokopisinin bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 6.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili ve davalı vekili tarafından birlikte mahkemeye verilen 22.04.2014 tarihli dilekçede davadan ve temyiz talebinden vazgeçildiği belirtildiği halde, davacı vekili Avukat ... tarafından dosyaya konulan vekaletnamede temyizden vazgeçme yetkisinin bulunmadığı yine davalı vekili Avukat ... tarafından dosyaya konulan vekaletnamede davadan vazgeçme yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı vekilinin varsa temyizden vazgeçme yetkisini içeren vekaletnamesinin ve davalı vekilinin davadan vazgeçme yetkisini içeren vekaletnamesinin ilgililerinden temin edilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan yine yasalar kapsamında tapuda yapılacak işlemlere ilişkin, veraset ve intikal işlemlerine ilişkin, Gayrimenkul alım ve satımına ilişkin , boşanma davası açmaya açılmış olan boşanma davasını kabul etme ile ilgili v.b gibi durumlarda verilecek vekaletnameler şekil ve içerik bakımından özellikler taşımaktadırlar. 3201 sayılı kanunda borçlanma talebinde bulunabilmek için vekaletnamede özel yetki bulunmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Vekaletnamede T.C. Mahkemelerinin, meclislerinin, daire ve kurumlannın her bölüm ve derecesinde her sıfat tarik ve suretle temsile, bütün işlemleri takip ve sonuçlandırma yetkisini içermektedir.Bu genel yetki davalı Kurum nezdinde asil adına talepte bulunmayı da içermektedir. O halde özel ve genel kanun hükümlerinde aksine hüküm bulunmadığından; vekili adına genel ve ayrıca T3 nezdinde işlem yapma yetkisi verilen vekaletnameye istinaden 3201 sy....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.11.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'ın vefatı ile geriye mirasçı olarak müvekilinin kaldığını, murisin aktifinde mal, hak veya alacak şeklinde herhangi bir malvarlığı bulunmadığı gibi pasifinin de fazla olduğunu, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir....
K A R A R Dava, davacının yurt dışındaki sigortalılığı nedeniyle ülkemizdeki sigortalılık başlangıç tarihinin 17/04/1986 olduğunun ve yurt dışında geçen süreyi 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(a) bendi kapsamında ve başvuru tarihindeki tutar üzerinden borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava ile tahsis talebinin reddine ilişkin kurum işleminin iptali ile davacıya 01/04/2014 tarihinden başlamak üzere yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir....