Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Cumhuriyet Başsavcılığının 20.07.2012 tarihli iddianamesi ile sanığın aracına ait motorlu araç trafik belgesindeki muayene işlemlerinin sahte olarak düzenlediğinden bahisle kamu davası açıldığı ancak dosyada mevcut ekspertiz raporuna göre "motorlu araç trafik belgesinin bütünüyle sahte olarak düzenlendiği, sahteliğin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkat çekecek nitelikte olması nedeniyle belgenin aldatma kabiliyetini haiz olmadığının" belirlendiği, buna karşılık söz konusu belge üzerinde muayene işlemlerine rastlanmadığı belge aslı üzerinde heyetimizce yapılan incelemede de belgenin muayene bölümlerinin boş olup, herhangi bir muayene işleminin bulunmadığının gözlemlendiği cihetle; mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde sanığın mevcut muayene işlemlerini sahte olarak yaptırdığı ve belgenin iğfal kabiliyetini haiz olduğu kabul edilerek araca ilişkin tescil bilgileri ile suça konu belgenin ilgili kurum tarafından verilip verilmediği de araştırılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı...

    İlçe Emniyet Amirliğinin 20.10.2010 tarihli fezlekesinde pasaportların sahte olabileceğinden şüphelenildiği belirtilmiş olmasına rağmen sahteliğin belirlenmesine yönelik herhangi bir bilirkişi raporunun dosyada bulunmadığı da dikkate alındığında, adı geçen yabancı uyruklu şahıslara ait pasaportlar üzerinde bir bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise bu rapor da dosyaya konulup, sanıkların savunmaları da nazara alındığında, pasaportlardaki sahteciliği ilk bakışta anlayıp anlayamayacakları da gözetilmek suretiyle tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmayla yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki bozma düşüncelerine aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2015 tarihinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 19.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda fotoğraf üzerinde basılı bulunan soğuk mühür izi özellikleri yönünden sürücü belgesinin tamamen sahte düzenlendiği, belgedeki sahteliğin iğfal kabiliyeti bulunduğunun belirtilmesi ve mahkemenin de bu raporu hükme dayanak yaptığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

        İlk Derece Mahkemesince reddedilen dava Bölge Adliye Mahkemesince de ‘...taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının sattığı aracın bedelinin davacı tarafından ödendiği, ancak vekaletnamede belirtilen 50.000,00 TL nakit alınan borcun davacı tarafından ödenmediği ve ...Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın farklı olduğu, dolayısıyla davacının lehtar olduğu çeki davalıya ciro etmekten doğan takip dayanağı borcun bulunduğu’ gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Kanun kapsamında Kuruma yapmış olduğu 31.07.2019 tarihli yurtdışı hizmet borçlanması talebinin geçerli olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği, " gerekçesiyle, "Davacının davasının KABULÜNE, Davacının 31.07.2019 tarihli borçlanma talebinin geçerli olduğunun TESPİTİ ile aksine kurum işleminin İPTALİNE, " şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          verdiği vekaletname uyarınca aracın satın alınması konusunda vekaletnamede adı geçen kişilerle anlaştıklarını, satın alınan aracın bedelinin ödendiğini, bakiye satış bedeli olarak 9000 YTL miktarlı sadece imza ve borç miktarı bulunan davacı ... asıl borçli, davacı ... kavaklının kefil olarak imzaladıkları teminat senedini verdiklerini, anlaşma uyarınca bakiye borç mikarı olan 9000 YTL satış bedelini vekaletnamede adı geçen ... Banka hesabına 31.01.2006 tarihinde havale yapıldığını, havale dekontuna “senede Mahsuben “ ödeme yapıldığının belirtildiğini, teminat senedi bedeli ödenmesine rağmen senedin lehdar kısmına vekaletnamede adı geçen ... yazılarak, senedin diğer boş kısımları doldurularak, ciro yolu ile davalı ... yıldıza devredildiğini, aleyhlerine başlatılan icra takibi ile öğrendiklerini, satın alınan araca da kayıt malikinin borcundan dolayı haciz konulduğunu, davalı ve vekaletnamede adı geçen dava dışı ... ,... ın işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, ......

            Kararı temyiz eden davalı vekili tarafından, 01/02/2011 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçildiği, temyizden vazgeçme konusunda vekaletnamede yetkisinin bulunduğu, yine kararı temyiz eden davacı vekili tarafından, 28/02/2011 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden vazgeçildiği, temyizden vazgeçme konusunda vekaletnamede yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz dilekçelerinin reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 07/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacılar vekili Av. ...’ın verdiği vekaletnamede baro pulu bulunmamaktadır. Avukatlık Kanununun 4667 sayılı Yasayla değişik 27. maddesi uyarınca bu vekaletnameler işleme dayanak yapılamaz. Eksikliğin tamamlanması için 10 günlük kesin mehil verildiğinin sözü geçen vekile tebliği; eksiklik tamamlanmadığı taktirde bu vekile yapılan tebligatlar geçersiz olduğundan tebligatlar asıla yapılarak işlemin yenilenmesi, 2-Davacılar vekili Av. ...'a verilen vekaletnamede mirasın reddi hususunda özel yetki bulunmamaktadır. Davacılar vekili Av. ...'ın mirasın reddine ilişkin özel yetki içeren vekaletnamesinin ibraz etmesi için süre verilmesi, ibraz edilmediği takdirde kararın davacılara velayeten ...'...

                ve ... ...’e ...., ... ...’e Vekaleten) vekili 23.06.2017 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirmişse de, davacı vekilinin vekaletnamesinde ve yine davacı ... ...’e ait vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunmadığı gibi dava adına velayeten açılan davacılar ... ve ... ... davadan feragat tarihinde reşit olmuştur. Bu hususlar davacılar vekili Avukat ...’den sorularak davacı ... ... (Kendi Adına Asaleten, ..., ..., ..., ... ve ... ...’e ..., .... ...’e Vekaleten) ait davadan feragat yetkisi içeren vekaletname (... ...’e ait vekaletnamede de davadan feragat yetkisi bulunmadığı da dikkate alınarak) aslı ya da onaylı sureti ile reşit olan davacılar ... ve ... ...’e ait davadan feragat yetkisini taşıyan yeni tarihli vekaletnameler ile davadan feragat dilekçesi varsa dosya içine konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve ekindeki vekaletnamede adresini bildirmiştir. Karar ve temyiz dilekçesi dosyaya bildirilen adrese değil, UYAP'ta kayıtlı olan ve Baro'dan alınan adrese tebliğ için gönderilmiş "tanınmadığından" bahisle tebliğ evrakının iade edilmesi üzerine bu defa aynı adreste Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır. Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve ekindeki vekaletnamede, adresini bildirdiğine göre, karar ve temyiz dilekçesinin bildirilen bu adres yerine başka bir adreste Yasanın 35. maddesine göre tebliğ edilmesi, yapılan tebligatı geçersiz kılar....

                    UYAP Entegrasyonu