Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, 1)Davanın konusu ve tarafları aynı olup, ilk davada hükmedilen vekalet ücreti dikkate alındığında, davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2)11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; harcın bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden; a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin bölümün çıkartılmasına, yerine (Davanın konusu ve tarafları aynı olup ilk davada hükmedilen vekalet ücreti de dikkate alınarak hakkaniyet gereği, davacı lehine yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına) cümlesinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2.bendinin çıkartılmasına, yerine, (peşin alınan 21,15 TL harcın alınması gereken 24,30 TL maktu karar harcından mahsubu ile 3,15 TL harcın davalı idareden alınıp hazineye irad kaydına,) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinin çıkartılmasına...

    Ancak, 1)Davanın konusu ve tarafları aynı olup, ilk davada hükmedilen vekalet ücreti dikkate alındığında, hakkaniyet gereği, davacı lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru olmadığı gibi; 2)11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; harcın bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden; a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin bölümün çıkartılmasına, yerine (Davanın konusu ve tarafları aynı olup ilk davada hükmedilen vekalet ücreti de dikkate alınarak hakkaniyet gereği, davacı lehine yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına) cümlesinin yazılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2.bendinin çıkartılmasına, yerine, (peşin alınan 26,60-TL harçtan alınması gereken 24,30-TL maktu karar harcının mahsubu ile 2,30-TL harcın davacıya iadesine,) c) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3.bendinin çıkartılmasına,...

      SONUÇ: Temyiz konusu kararın hüküm fıkrasında yer alan “326,81 TL yıllık izin ücreti alacağının ıslah tarihinden (08/04/2010) itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “326,81 TL yıllık izin ücreti alacağının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılması; “411,84 TL genel tatil ücreti alacağının ıslah tarihinden (08/04/2010) itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine “411,84 TL genel tatil ücreti alacağının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılması, “.../.../2011 tarihli AAÜT'nin .... maddesine göre ....200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ” rakam ve sözcükleri silinerek yerine “.../.../2011 tarihli AAÜT.'...

        Ancak; 1- Dava konusu parseller 1087 ve 1103 parseller iken ve elatılan kısımlar 760,14 m2 ve 177,53 m2 olarak toplam 937,67 m2 olduğu halde 1014,45 m2’lik kısmın terkin edildiği belirtilerek bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Davanın konusu ve tarafları aynı olup, ilk davada hükmedilen vekalet ücreti göz önünde bulundurulmadan fazla vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki (1088 parsel sayılı taşınmazın) ve (1014,45 m2) kelimelerinin çıkarılmasına yerine sırasıyla (1087 ve 1103 parsel sayılı taşınmazların) ve ( toplam 937,67 m2) ibarelerinin yazılmasına, b) 5. bendindeki vekalet ücretine ilişkin bölümün çıkartılmasına, yerine (Davanın konusu ve tarafları aynı olup, ilk davada hükmedilen vekalet ücreti de dikkate alınarak hakkaniyet gereği takdir olunan 630,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden tahsili ile davacı tarafa...

          Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, - Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan .... ye göre 1.500,00 TL. vekalet ücretinin davalılar..... Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklindeki iki paragrafının çıkartılarak, yerine; “ - Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki ...belirlenen 1.500,00 TL. vekalet ücretinin davalılar ... ve davalı ... den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” paragrafının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 31.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

            İcra Müdürlüğünde 2001/1344-1393 E., 1401-1433 E., 1454-1466 E., 1481-1515 E. sayılı icra dosyalarını takip ettiklerini, bu takiplerden dolayı en az 10.000.000.000 TL vekalet ücreti alacaklarının bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 10.000.000.000 TL vekalet ücreti alacaklarının tahsili için başlatmış oldukları icra takibine ise itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir....

              Davacının icra takibine koyduğu işçi alacakları ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı işveren tarafından ödenmiş olması karşısında, mahkemece vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin yapılan ödeme mahsup edilmeksizin yeniden vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                Dava, davalı yanca vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına göre haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir....

                  Davalı ise; davacı avukatla, tahsil edilecek paranın %25’i üzerinden vekalet ücreti ödeneceğine dair anlaştıklarını, yapılacak icra takibi ile bağlantılı herhangi bir dava açılması halinde ayrıca vekalet ücreti vermesi gerekmediğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın tahsili amacıyla vekalet sözleşmesi imzalandığı, bu nedenle davacının yaptığı icra takibi nedeniyle asıl alacak ve işlemiş faizi üzerinden bir defa %25’i oranında akdi vekalet ücreti almaya ve açtığı tasarrufun iptali davaları yönünden de yasal vekalet ücretlerini almaya hak kazandığı şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu rapora karşı taraflarca itiraz edilmiş, davacı tarafından; açtığı tasarrufun iptali davaları yönünden yasal vekalet ücreti hesaplanmasının hatalı olduğu, akdi vekalet ücretini talep ettiği bildirilmiş, davalı da Avukatlık Kanunu’na göre alacağın %25’i oranında vekalet ücreti belirlenemeyeceği, zamanaşımı itirazının değerlendirilmediğini beyan etmiştir....

                    Somut olayda, anılan hukuki düzenlemeler doğrultusunda maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden hükmedilen vekalet ücretlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken toplamı üzerinden vekalet ücreti takdir edilmesi, öte yandan davacıların maddi tazminat istemlerinden hüküm altına alınan kısım üzerinden tek, manevi tazminat istemlerinden hüküm altına alınan kısım üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği halde; davacıların her bir maddi ve manevi isteminin hüküm altına alınan kısmı yönünden ayrı vekalet ücreti hükmedildiği sonucu doğacak şekilde vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasında davacıların her bir talebi yönünden “ayrı ayrı” vekalet ücreti hesap edildiğine ilişkin hükme yer verilmesi de hatalı olmuştur. O halde asıl ve birleşen dosyada davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek ilk derece mahkemesi hükmü bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu