KARAR Davacı, davalı ..... özel belgede sahtecilik suçundan yargılandıkları ..... 2012/48 esas sayılı dosyasında avukatlığını yaptığını ve sanıklar hakkında beraat kararı verildiğini, davalılar ile aralarında yazılı vekalet sözleşmesi bulunmadığını, davalıların 18/11/2013 tarihinde kendisini haksız yere azlettiklerini ve ücret ödemediklerini, ... Barosu Avukat-... sahibi arasındaki 2012 yılı için en az ücret çizelgesine göre davalılar ......ayrı ayrı 6.750,00 TL vekalet ücreti alacağı olduğunu, ayrıca diğer davalı da dahil olmak üzere haksız yere azledildiği için manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 6.750,00 TL vekalet ücretinin ....., 500,00 TL manevi tazminatın ayrı ayrı her bir davalıdan haksız azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya içeriğine göre, davacı işçi tarafından dava dilekçesinde 1.000,00 TL fazla çalışma ücret alacağının tahsili talep edilmiş, bilirkişi raporu alınmasından sonra verilen 07.07.2015 harç tarihli ıslah dilekçesinde davacı, fazla mesai alacağı yönünden talebini 7.741,44 TL daha arttırarak toplamda 8.741,44 TL fazla mesai alacağı talep etmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Mahkemece 3.887,28 TL net TL fazla mesai alacağı, takdiren 1/4 oranında hakkaniyet indirimi uygulanarak 2.915,46 TL olarak hüküm altına alınmış olup, takdiri indirim uygulanmaksızın reddedilen alacak miktarı toplamda 4.854,16 TL’dir. Hal böyle olunca, reddedilen alacak miktarı üzerinden davalı lehine maktu vekalet ücretinin altında kalmayacak şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma sebebidir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının beşinci bendi ile sekizinci bendinde geçen "ücret alacağı dava açıldıktan sonra ödendiğinden bu alacak yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" ifadesinin çıkartılmasına, yerine; "Dava tarihinden önce ödenmesi sebebi ile reddine karar verilen ücret alacağı yönünden, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine" cümlesinin eklenmesine hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 19.02.2019 tarih ve 2018/4638 E., 2019/426 K. sayılı kararında, davacının iş akdinin şüphe feshi ile sona erdirildiğine karar verildiği, şüphe feshinin haklı fesih sebepleri arasında yer almadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, arabuluculuk tutanağında uyuşmazlık konusunun kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağı olduğu, dava dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının talep edildiği, yıllık izin ve ikramiye alacağının talep edilmediği, bilirkişi raporunda davacının toplam brüt 7.008,83 TL ikramiye, ücret ve yıllık izin ücretinden oluşan alacağı bulunduğunun tespit edildiği, ancak arabuluculuk tutanağında ve dava dilekçesinde sadece ücret alacağının talep edildiği, ücret alacağının brüt 923,02 TL olduğu, ıslah dilekçesinde ücret alacağı brüt 7.008,83 TL olarak talep edilmiş ise de bu alacağın brüt 6.085,81 TL'lik kısmının yıllık izin ve ikramiye alacağı olduğu, dava dilekçesinde yıllık izin ve ikramiye alacağı talep edilmediği gerekçesiyle...
Davacı vekilince AAÜT'nin 16/2- c maddesi uyarınca vekalet ücretine ilişkin istinaf istemi hakkında, hükmün taraflar arasındaki vekalet sözleşmesindeki iç ilişkiye ilişkin olduğu, yargılama gideri niteliğinde olmadığı anlaşıldığından yerel mahkemece arabuluculuk sürecinde vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının istinaf konusu ettiği faiz bakımından yapılan değerlendirmede ilk derece mahkemesince davacının fazla mesai alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı, hafta talili alacağı ile ücret alacağı alacağının hüküm altına alınarak yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de, hüküm altına alınan alacaklara en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanması hatalı olup dairemizce kararın bu yönüyle kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı tarafça kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı, fazla çalışma alacağı ve ücret alacağı talepli dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ücret alacağı talebinin konusuz kalması nedeniyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, fazla çalışma talebinin kısmen kabulüne, kıdem tazminatı talebinin kabulüne, yıllık izin alacağı talebinin ise reddine karar verildiği, verilen kararın taraflarca istinaf edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili ilk olarak istinaf dilekçesinde davacının dava konusu ettiği alacakları belirsiz alacak davası olarak talep edemeyeceğini belirterek istinaf itirazında bulunmuştur....
E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı, dava dilekçesinde 2.700 EURO ücret alacağı talep etmiştir. Mahkemece 2.500 EURO ücret alacağının hüküm altına alınmış olmasına, 200 EURO ücret alacağının ise reddine karar verilmiş olmasına rağmen, reddedilen miktar için davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK'nun geçici 3/1. maddesi yollaması ile HUMK' nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin, ulusal bayram genel tatil ve 2016 yılı Eylül ayına ait 5 günlük ödenmeyen ücret alacağı için dava açıldığı, mahkemece reddine karar verilen ücret alacağı yönünden davalı lehine 279,76- TL, kısmen reddedilen diğer kalemler yönünden ise 2.180,00- TL olmak üzere ayrı ayrı iki vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır. Davacının dava ve ıslah dilekçesinde talep ettiği alacaklardan hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısım hariç, reddedilen alacak miktarı 279,76 TL ücret alacağı ile 114,51 TL ulusal bayram genel tatil alacağı olmak üzere toplam 394,27 TL olup bu miktar üzerinden davalı lehine hesaplanacak tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen kısımlar yönünden vekalet ücretine hükmedilemeyeceği de gözden kaçırılarak davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi isabetsizdir....
kesinleştiği, bu haliyle tahakkuk etmiş ücret alacağı olduğu, yine davalı tarafça düzenlenen cevabi ihtarnamenin 7. maddesinde de ilgili dosyaya ilişkin vekalet ücret alacağının karşı taraftan tahsil edilerek avukata ödeneceği bildirilmekle kabul beyanının da olduğu gözetilerek talep edilen 990,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, sefer prim alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, ücret alacakları nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiği iddiasıyla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil, sefer primi ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı , davanın reddini talep etmiştir....