Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı- alacaklı cevap dilekçesinde özetle;icra takibi açılırken kıdem tazminatı, ücret alacağı ve prim alacağı için ''en yüksek mevduat faizi (TL)'' olarak seçilip buna göre hesaplama yapıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/12/2020 gün 2020/353E. 2020/690 K. Sayılı kararla; “ 1- Davanın KABULÜ İLE, İstanbul Anadolu 9. İcra Müd. 2020/12841 E sayılı dosyasından düzenlenen icra emrinin aşağıdaki şekilde düzeltilmesine, Tutar (TL) Kıdem Tazminatı 7.968,14 İşlemiş Faiz 3.589,85 Ücret Alacağı 1.200,00 İşlemiş Faiz 526,81 Prim Alacağı 20.039,18 İşlemiş Faiz 8.797,34 Yargılama Gideri 1.153,22 İşlemiş Faiz 2,27 Vekalet Ücreti 4.348,10 İşlemiş Faiz 8,58 TOPLAM 47.633,49 “ karar verilmiştir....

-TL yıllık izin ücreti alacağı, 191,37.-TL genel tatil ücreti alacağı ve 6.000,00.-TL faza mesai ücreti alacağı olmak üzere toplam 6.691,37.-TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığından reddine, davacının davalı aleyhine açmış olduğu fazlaya ilişkin hakları ile ilgili yıllık izin ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı ile ilgili davasının 26/05/2014 tarihli bilirkişi raporundaki hesap miktarı baz alınarak ve ıslah dilekçesindeki taleplerle bağlı kalınarak kısmen kabulüne, ulusal bayram genel tail ücret alacağı ile ilgili davasının reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Davacının ücreti, imzasız bordrodaki tahakkukların banka kanalıyla ödendiği gerekçesi ile ücret bordrodaki ücret olan brüt 737,00 TL olarak kabul edilmiştir....

    İnşaat şirketi yönünden davacı taraf vekili davadan feragat ettiğinden bu davalı ile ilgili davanın feragat nedeni ile reddine, diğer davalılar yönünden ise ödenmeyen ücret alacağı ile ilgili olarak, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulü ile net 10.800,00 TL alacağın davalı ... ve ... ' den müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, fazla mesai ücret alacağı ile ilgili olarak, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulü ile net 2.912,00 TL alacağın davalı ... ' den alınarak davacı tarafa verilmesine, taleplerle ilgili dava dilekçesinde faiz talebi olmadığından dava dilekçesinde talep edilen alacak için faiz yürütülmesine yer olmadığına, ıslah edilen kısım için ise ıslah tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine, diğer davalı ... yönünden fazla mesai ücret alacağının reddine, hafta tatili ücret alacağı ile ilgili olarak, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulü ile net 840,00 TL alacağın...

      E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafa takdir edilecek vekalet ücretinin miktarı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacının hafta tatili, prim, masraf alacağı ve manevi tazminat talebi reddedildiği halde davalı lehine maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK. nun geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. Hüküm fıkrasının davalı lehine vekalet ücretine ilişkin paragrafın tamamen çıkartılarak, yerine; “- Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki .......

        Ş. hakkındaki davanın reddi sebebiyle 200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının 1. bendinin silinmesine, yerine; “1-Davalı .... A.Ş. aleyhine açılan dava hakkında; davanın reddine, Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVALILAR : DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Bu durumda davacının hak etiği ücret alacağı ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Davacının istifa etmediği gibi azledilmediği de çekişmesiz olduğundan, davacının talep ettiği ancak halen devam eden dosyalar açısından alacak muaccel olmadığından ücret alacağına hükmedilemez. Muaccel alacaklar yönünden ise, davacının, ikinci vekilin vekalet sunmasından önce biten dosyalar açısından akdi ve karşı yan vekalet ücretinin tamamına hak kazandığı açıktır. İkinci vekilin vekalet sunup bu aşamadan sonra biten davalarda ise davacı, akdi vekalet ücretinin tamamını karşı yan vekalet ücretinin ise yarısını talep edebilir. Bu ilkeler ışığındaBilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir....

              Davacının vekalet ücreti alacağı belirlenirken her dava ve icra takibindeki davacı istemi ile bağlı kalınarak Avukatlık Kanunun 164/4 ve 5. maddelerine göre ücret alacağı belirlenmelidir Somut olayda , mahkemece sadece Avukatlık Kanunu madde 164/son gereği davacı avukatın ücret hakkının bulunduğu kabul edilmiş,hüküm buna göre kurulmuştur. Öyle ise mahkemece, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi gereğince davacı avukata AAÜT. uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Müdürün ücret alacağı yönünden yapılan değerlendirmede şirket anasözleşmesi ve ticaret sicil müdürlüğü cevabi yazısı ile gönderilen genel kurul kararları nazara alındığında bu yönde anasözleşmede bir hüküm bulunmadığı gibi TTK 616/1-f uyarınca genel kurulda davalı lehine bu yönde bir karar alınmamıştır. Davalıya bu belirleme ile tutarlı olarak müdürlük yaptığı dönem boyunca yöneticilikten kaynaklanan ücret de ödenmemiştir. Davalının şirket ortağı olduğu da nazara alındığında anayasada belirlenen angarya yasağı kapsamında bulunmayan davalının genel kurulda karar alınmaksızın ücret alacağı bulunduğu kabul edilmemiştir. Bu alacak kalemi yönünden davalını alacağı bulunmadığı kanaatine varılmakla ret kararı verilmiştir....

                  Davalılar, faks belgeyi kabul etmediklerini, bu belgedeki imzalarında kendilerine ait olmadığını, yapılan ödemenin de azilden önceki vekalet ücret alacağına ilişkin olduğunu, haklı nedenle davacıyı azlettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, azilden sonra davalılarla vekalet ücret alacağının ödenmesine yönelik mutabakata vardıklarını iddia ederek protokolden kaynaklı vekalet ücret alacağının tahsilini istemiş, yargılama aşamasında da açıkça azil hükümlerine dayanmadığını belirtmiştir. Davalılar ise faks belgeye itibar edilemeyeceğini, imzanın kendilerine ait olmadığını, yapılan ödemenin azil öncesi avukatın eksik ödenen ücret alacağı için yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu