SMK hükümleri, mevzuat, Mahkememizce itibar edilen 14/06/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve bütün dosya kapsamından: TPMK nezdinde ... tescil numaralı "..." ve ... tescil numaralı "..." markaların davalı adına tescilli olduğu, "..." ibareli markanın davacı adına tescilli olduğu, taraf markaları karşılaştırıldığında; Davacı logosu ile davalı marka logosunun ayırt ediciliğinin olmadığı, bilgilenmiş kullanıcının algısını etkileyebilecek benzerliğe sahip olduğu, davalıya ait ... tescil numaralı markada 18.sınıfta tescil edilen malların ve ... tescil numaralı markada ..., ..., ....sınıflarda tescil edilen mal ve hizmetlerin davacının önceki tarihli markalarının tescil kapsamında olması, taraf markalarının şekil unsuru ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olması ve markaların aynı sektörde kullanılıyor olması nedenleriyle taraf markaları arasında iltibasın bulunduğu, davalı tarafça sessiz kalma yoluyla davacının marka hükümsüzlüğünü talep edemeyeceği iddia edilmiş ise de, davacının...
de yolsuz olarak kendi adına tescil ettirdiğini, 14.03.2019 tarihli ve 1307 sayılı yazı ile T4 adına fazladan yolsuz olarak tescil edilmiş bulunan 92/507 hissenin düzeltilerek Hasan Basri Kuş mirasçıları adına tescili için tapuda ferağ vermesi için tebligat yapıldığını, ancak T4'un 01.04.2019 tarihli dilekçesi ile: tebligatta belirtilen hatanın düzeltilmesinin kesinlikle kabul edilemez nitelikte olduğunu beyan ederek tapuda ferağ vermediğini, Edirne, Merkez Kavgaz mahallesinde bulunan ve imar uygulaması sonucu oluşan 1772 ada 5 parsel nolu taşınmazda şuyulandırma cetveli gereği 23.06.1995 tarih ve 2791 yevmiye ile davalı adına 92/507 hisse tescil edildiğini, davalının 14.04.1997 tarih ve 1649 yevmiye ile Veli Tuğral'a ait 11/507 hisseyi satın alarak adına kayıtlı 92/507 hisse ile birleştirilerek 103/507 hisse olarak 14.04.1997 tarih ve 1649 yevmiye ile davalı adına tescil edildiğini, davalının 01.06.1998 tarih ve 2367 yevmiye ile Recep Mert'in 12/507 hissesini satın alarak adına kayıtlı...
Dava, TPE YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, işaretler arasında karıştırma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, davacının itirazına dayanak gösterdiği markaların esas unsuru "A." ibaresidir. Dava konusu işaret ise "E.A." ibaresinden ibaret olup başvuruya konu bu markanın da esas unsurunu "A." ibaresi oluşturmaktadır. 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi uyarınca tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa başvuru tescil edilemez....
Yapı Kooperatifi ortağı olduğunu iddia eden davacı, 3194 sayılı İmar Kanunun 18.maddesi uygulanması sonucu 4719 ada 1 parselde Kooperatife 1878/2400 pay verildiğini, Kooperatifin edindiği payı ortaklarına aktarması için Tapu siciline yazı yazdığını, bu yazıda kendisine 596/2400 pay tescil edilmesi gerektiği bildirmesine rağmen bunun tescil edilmediğini, sadece kooperatife 74/2400 pay tescil edildiğini, bu payıda tapuda kooperatifin kendisine devrettiğini, buna rağmen 392/2400 payının eksildiğini, diğer davalılarda fazla pay tescil edilmiş olunması nedeni ile davalıların üzerinde kalan fazla payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu, davaya idare mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Gerçekten dava dışı kooperatif adına tescil edilen 4719 ada 1 parseldeki 1878/2400 pay 3194 sayılı İmar Kanunun 18.maddesi uygulaması ile tescil edilmiştir....
Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgu resen tescil edilir. (3) Müdürlükçe verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen idari para cezasıyla cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra gereğince idari para cezası verilmesine rağmen, kanuni süre içerisinde tescil isteminde bulunmamakta ısrar edilmesi halinde, müdürlük durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Limited Şirket Tip Anasözleşmesinin 4.maddesine göre,tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen,yeni adresini süresi içerisinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafından, Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş tescil ilamına dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı, söz konusu tescil ilamı ile tapu kaydının oluşmadığı, Dairemizin genel kadastro ile oluşan ve tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve genel Mahkemelerde karara bağlanan tapu iptal ve tescil davalarında verilen kararın temyiz incelemesinde görevli bulunduğu, mahkeme ilamı tapu kaydı niteliğinde bulunmadığından buna dayalı olarak verilen kararın temyiz inceleme görevi Dairemizin dışında ve 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğu, ancak 8. Hukuk Dairesince 16.06.2011 gün ve 2011/ 3841-3534 sayılı ilamı ile aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarihli kararı ile kısmen reddedilmiş ve ------ ibaresinin TESCİL EDİLEMEYECEĞİ görüş ve kanaatine varıldığını, davalı tarafça yine aynı şekilde 09.04.2019 tarihli -----sayılı 35,36,37,38,39 ve 42.sınıflarda tescilli ---- ibareli markanın ise tescil edildiğini, ----....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, tescil ilamı ile adına oluşan tapu kaydının kapsadığı alanın kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakıldığını, daha sonra bu yerin idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek, idari yoldan Hazine adına tescil edilen 109 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının, tapusunun kapsamında kalan bölümüne ilişkin olarak iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;"tarafların tüm delillerinin toplanması, keşif yapılması, tescil krokisinin uygulanması gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.407,57 m2'lik kısmının davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 713 ve Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerinden kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz 766 sayılı Yasa'nın 2. maddesi gereğince boşluk olarak tescil harici bırakılmıştır....
Tapu Sicil Müdürlüğünün 04.04.2011 tarihli ve 785 sayılı yazıları ile yapılan imar uygulamasının idare mahkemesince iptal edildiği ve söz konusu taşınmazların 01.06.2007 tarih ve 4557 Y. numarası ile kadastro mülkiyet durumuna dönüşünün tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. Tapu tahsis belgesine dayalı olarak bu aşamada artık tescil talebinde bulunulamaz. Mahkemece, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de tapu tahsis belgesine dayalı tescil koşulları da gerçekleşmediğinden davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de hüküm, sonucu bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....