Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar ..., ... ve ... 15.12.2016 tarihli dava dilekçesiyle; dava konusu taşınmazların cebri icra yolu ile davalı banka adına tescil edildiği, taşınmazların bedellerinin ödenmediği, bu nedenle dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep ve dava etmişler, davacılar ..., ... ve ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının, davacılar ... ve ... tarafından açılan tapu iptal tescil davası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahalli mahkemece yapılan yargılama sonunda her iki davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar tarafından istinaf edilmiş ve bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan inceleme neticesinde, asıl davada davacılar ... ve ... tarafından dava konusu edilen tapu iptal tescil istemi ile birleşen davada davacılar ..., ... ve ...'...

    , b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa....

      , b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa....

        Ayrıca, bir markadaki asıl unsurun ayırt edici ve baskın unsurları unutulmaksızın markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin tümüne hakim olan görünüş ve ayırt ediciliği vurgulayan imajda aranması gereklidir 556 Sayılı KHK'nın 8/1 b mad. "(1)Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: (b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa." şeklinde düzenlenmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2575 ada 108 parsel sayılı taşınmazdaki B Blok 9 nolu bağımsız bölümün dava dışı müteahhit ile yaptığı anlaşma gereği adına tescil edileceğini, bu nedenle 9 nolu bağımsız bölümün müteahhit Kooperatif tarafından kendisine teslim edildiğini, taşınmazı uzun süre kullandığını, halen de taşınmazda kiracısı bulunduğunu, kur’a sonucu aynı ada ve parselde yer alan 3 nolu bağımsız bölümün ...’e isabet ettiğini, adına tescil edilmesi gereken 9 nolu bağımsız bölümün sehven davalı adına tescil edildiğini, davalı adına tescil edilmesi gereken 3 nolu bağımsız bölümün de sehven kendi adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapuda davalı adına olan 9 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek adına, 3 nolu bağımsız bölümün ise davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            , davacı tarafa ait endistriyel tasarımın tescil tarihinin 16/10/2013 ve 29/03/2004 olduğu, davalı tarafa ait endüstriyel tasarımın tescil tarihinin ise 25/09/2013 tarihi olduğu, davalı tarafa ait endüstriyel tasarımda yenilik vasfının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Somut olay ile ilgisi bulunması bakımından nispi ret nedenlerinden 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi üzerinde durulmasında yarar vardır. 18. 556 sayılı KHK’nin 8/1-a ve b maddesindeki düzenleme; “Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa...

                Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarıyla ve doktrindeki görüşlerle de ortaya konulduğunu, müvekkilinin hisse devrinin TTK ve diğer hükümler gereği geçerli bir hisse devri olmasına rağmen bugüne kadar müvekkilinin hisselerini devretmiş olduğu hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ve ilan yapılmadığını, müvekkilinin her ne kadar hak sahibi olsa da Ticaret Sicil Tüzüğü gereğince sadece şirket müdürlerinin tescil ve ilan verme yetkisine sahip olmasından dolayı davacının bu hususu re’sen ilan ve tescil ettirme şansının olmadığını, söz konusu iki ortaklı limited şirkette müvekkilinin hisse devrinin noterden gerçekleştirilmiş olmasına rağmen müvekkilinin ticaret sicil müdürlüğünde halen şirkette ortak olarak yer almasının müvekkilini haksız yere kamu kurumlarına ve üçüncü kişilere karşı sorumluluğuna sebebiyet verdiğinden iş bu davanın açılarak söz konusu davalı şirkette yer alan müvekkili hisselerinin noter hisse satış senetleri ile devir edilmiş olduğunun tespitini talep ettiklerini, müvekkili...

                  Davacı vekili, taşınmazların hükmen tescil kararları ile tapularının oluştuğu, kadastro tespiti sırasında, 224 ada 4 nolu parsele 31/12/1993 tarihli tapu ve tescil krokisinin ve 5 ve 6 nolu parsellere ise 19/11/1998 tarihli tapu ve tescil krokisinin uygulanması gerekirken hatalı uygulama yapıldığı, iddiasıyla, taşınmazlara mahkeme tescil krokileri ve tescil sonucunda oluşan tapu kayıtlarının uygulanarak, kadastro tespitine itirazları gibi karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, 224 ada 4, 5 ve 6 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    iptal ve tescil istediğine göre, sözü edilen bu haritalar yukarıda yazılı olduğu gibi uygulanıp bilirkişiden rapor alınmalı ve somut olayda H.Y.U.Y.'...

                      UYAP Entegrasyonu