Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalıya köy tarafından yapılan satış idari bir karara dayandığından ve bu idari kararın iptali dava edilip sağlanmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmiştir....

    arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde; Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tarihinde, ... sözleşme numarası,... tarihli ... tescil numarası ile tescil edilen Finansal Kiralama Sözleşmesi ve iş bu finansal kiralama sözleşmesine istinaden, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tarihinde, ... sözleşme numarası, ... tarihinde ... tescil numarası ile tescil edilen, Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi; Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tarihinde, ... sözleşme numarası, ... tarihinde ... tescil numarası ile tescil edilen, Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi; akdedildiğini, Finansal Kurumlar Birliği’nde ... tarihinde, ... sözleşme numarası, ... tarihli ... tescil numarası ile tescil edilen Finansal Kiralama Sözleşmesi ve iş bu finansal kiralama sözleşmesine istinaden, Finansal Kurumlar Birliği’nde... tarihinde, ... sözleşme numarası,... tarihinde......

      tescil numaralı ".......", ......tescil numaralı "......." ve ..... tescil numaralı "......." markalarının iptalini, sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 08/05/2014 tarihinde tescil edilen ...... tescil numaralı "......." markalarının, müvekkili tarafından 25/01/2013 tarihli sözleşme ile dava dışı şirketten 30.000,00 TL bedel karşılığında satın alındığını, davacı taraf her ne kadar söz konusu markanın müvekkili şirket tarafından kullanılmadığını iddia etmiş ise de, bu hususun doğru olmadığını, müvekkilinin markayı devraldığı tarihten itibaren kullanmakta olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava davalının tescilli ......, ..... numaralı markalarının kullanmama nedeniyle iptali ve sicilden terkini taleplidir....

        ve varsa ifraz haritaları ile 167 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dayanağı tescil haritası çakıştırılmak suretiyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

        Havacılık Lojistik Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" ibareli markasının 35 ve 39. sınıftaki emtialarda tescil edilmiş olduğu, davalıya ait ..... tescil numaralı ""......", .... tescil numaralı "....." ve .... tescil numaralı "...... " ibareli markaların davacı yana ait "......" ibareli markalar ile iltibas teşkil eder mahiyette olduğu, taraflara ait markaların tescil edildiği sınıf ve emtialar arasında benzerlik bulunması gereğince davalıya ait markaların hükümsüzlük koşullarının oluştuğu belirtilmiştir....

          Anılan madde düzenlemesi aynen; “Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa…” şeklindedir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/887 E. 1982/778 K. sayılı dosyasında Kamulaştırma Kanununun 17.maddesine dayalı tescil istemine ilişkin davanın açıldığı ve idare adına tescil kararı verildiği ancak mahkemesinin 07.05.2019 tarihli yazısı ve mahkeme ilamının incelenmesinde tescil kararının henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, tescil davasının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Maddesinde; "Tescil edilmiş veya tescil için başvuru yapılmış bir markanın sahibi tarafından itiraz yapılması durumunda aşağıdaki hallerde marka tescil edilemez: a) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ise ve aynı mal veya hizmetleri kapsıyorsa, b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa....

              K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markanın ----- ------ kullanımı ile ilgili haklarının çok uzun yıllardan beri müvekkili şirketine ait olduğunu, bu bağlamda dava konusu ---- markasını koruma ve kötü amaçlı tescil başvurularını önleme amaçlı olarak tescil edilen bir marka olduğunu, ---- tarihinden beri, Müvekkili şirket adına ----müvekkil şirket adına kayıtlıdır ve ---- fiilen kullanıldığını, ayrıca müvekkilinin------- marka tescil başvurusu ---- arasında yer alan---- kapsamında olup, adı geçen şirketin bu yöndeki ----- tescil ve ilan edildiğini, bu kullanım;-----açıkça yer almaktadır....

                Sayılı dosyasında açılan tescil davasına konu olduğu ve krokisinde (A) ile gösterilen 7967.50 m2 yüzölçümündeki bölümün orman niteliği ile Hazine adına tescil edildiği, (B) ile gösterilen 774.80 m2 bölümün daha önce tescile konu olan (A) ile gösterilen bölümde kaldığı, (C) ile gösterilen 1047.74 m2'lik bölümün ise, yolda kaldığı ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu açıklandığı halde; mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesinin ilgili dosyası getirtilip, kesinleşen bu ilamın ve orman kadastrosunun infaz edilerek davaya konu alanın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilip edilmediği araştırılmaması ve tescil edilmesi halinde eldeki tescil davasının konusuz kalacağının düşünülmemiş olması doğru olmadığı gibi karar başlığında dava türünün “tescil” davası yerine “ödence” davası olarak nitelendirilmesi de doğru bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu