WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalarda Kesin Yetki’ başlığını taşıyan 11. maddesine göre, terekenin paylaşımından kaynaklanan ve ölüme ve tasarruflarla ilgili olan, terekenin kesin paylaşımına kadar açılacak tüm davalarda ölenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu, ...’ün vasiyetnamesi gereğince davacıların murisine ödenmesi gereken iradın eksik ödendiği iddiasına dayalı işbu davanın, vasiyetnameden kaynaklı tereke alacağı niteliğinde olduğu, vasiyetnameyi düzenleyen ... her ne kadar ...’da vefat etmişse de, ikametgahının Cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğü ... ili olduğu, dava şartı niteliğinde olan kesin yetkinin yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kesin yetki dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

    kaynaklı isteyebileceği alacağının 54,00 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Demir Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, F-Davalı T4'in % 2,53 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı isteyebileceği alacağının 382,98 TL ve yapılan tedavi masraflarından kaynaklı isteyebileceği alacağının 5,16 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarından kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı T4'ten alınarak davacıya verilmesine,...

    Mahkemece İzmir 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/388 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısı ... tarafından, davalısı ... aleyhine vasiyetnameden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu dava sonunda pay ve paydaş durumunun değişebileceği anlaşıldığından ortaklığın giderilmesi davası etkilenecektir. Açılan tapu iptali ve tescil davası 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele teşkil eder. Bu nedenle, davalılardan ... ve ...'in bekletici mesele yapılması konusunda talepleri dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 02.07.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece; dava konusu 2846 parselin muris adına kayıtlı olmadığı, vasiyetnameden önce şahıslar muris dışındaki kişilere tescili olduğundan bahisle , 2846 nolu parsel dışındaki taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş , hüküm davacı vekilince 2846 parsel yönünden temyiz edilmiştir. Davaya konu vasiyetname 11.01.1995 tarih ve 1279 yevmiye nolu olarak ... 3. Noterliğinde düzenlendiği sabittir. Temyize konu, ... Merkez ... Köyü ... Mevkiinde Kain 2846 nolu parselin tapu kaydından da anlaşılacağı üzere muris ... 'a babası ...'den intikalen gelmiştir. Bu tapu kaydı karşısında, 2846 nolu parsel yönünden de vasiyetnamenin tenfizine karar verilerek, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu parsel yönünden davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

        Mahkemece davacıların vasiyetnameden dolayı murisin atanmış mirasçısı olduklarına dair karar verilmiş, hüküm davacı mirasçılar tarafından temyiz edilmiştir . TMK 598/2. maddesinde; "Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir " düzenlemesi yeralmaktadır . Somut olayda, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davada verilen kararın 24/03/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince yasal ve atanmış mirasçı olan davacıların her birinin miras pay oranının mirasçılık belgesinde ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeler ile pay oranları belirtilmeksizin hüküm oluşturulması isabetli bulunmamıştır ....

          -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacıların vasiyetnameden 21/04/2009 tarihinde haberdar oldukları, 16/02/2011 dava tarihi itibariyle 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 571. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.10.TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın vasiyetnameden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK'nın 11. maddesi uyarınca; "...nin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davaların" ölen kimsenin son yerleşim yerinde açılacağı buna göre ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 11. maddesinde, ...nin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalarda ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Miras hukukuna ilişkin bu düzenleme, taşınmazların aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğine ilişkin kesin yetki kuralının bir istisnası mahiyetindedir. Somut olayda, davacının muris ... ... ... 'in daha önce ......

              Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1983/62 esas sayılı dosyası ile açıldığını, ancak vasiyetnameden ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davadan 04.01.2012 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, vasiyatname ile tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacının vasiyetnameyi 04.01.2012 tarihinde öğrenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, isteğin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteklerine ilişkin hak düşürücü sürelerin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ..................ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 200,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş..." gerekçesiyle, "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 27.495,91 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 2.254,70 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 387,08 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin...

                Somut olayda; muris 1995 yılında düzenlediği vasiyetnameden sonra, vasiyetnameye konu ettiği taşınmazı, vasiyet alacaklısı olan davalılara satış suretiyle devretmiştir. Uyuşmazlıkta çözülmesi gereken husus, tapuda satış olarak gerçekleştirilen temlikin satış mı, yoksa vasiyetnamenin yerine getirilmesi şeklinde mi olduğu, mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlenmesinden sonra tapuda yaptığı satış ile vasiyetnameden dönüp dönmediği, vasiyetname gereği yapılan bir devir değilse muvazaalı olup olmadığının tespitidir. Öncelikle devirlerin vasiyetname gereği olup olmadığının tespiti gerekir. Çünkü vasiyetname gereği yapılan bir devir olduğu kabul edilirse, bir muvazaadan bahsedilemez....

                UYAP Entegrasyonu