Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 200,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş..." gerekçesiyle, "1- Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 50 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 27.495,91 TL, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacağının 2.254,70 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 387,08 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1.500,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 500,00 TL'nin...

Somut olayda; muris 1995 yılında düzenlediği vasiyetnameden sonra, vasiyetnameye konu ettiği taşınmazı, vasiyet alacaklısı olan davalılara satış suretiyle devretmiştir. Uyuşmazlıkta çözülmesi gereken husus, tapuda satış olarak gerçekleştirilen temlikin satış mı, yoksa vasiyetnamenin yerine getirilmesi şeklinde mi olduğu, mirasbırakanın vasiyetnamenin düzenlenmesinden sonra tapuda yaptığı satış ile vasiyetnameden dönüp dönmediği, vasiyetname gereği yapılan bir devir değilse muvazaalı olup olmadığının tespitidir. Öncelikle devirlerin vasiyetname gereği olup olmadığının tespiti gerekir. Çünkü vasiyetname gereği yapılan bir devir olduğu kabul edilirse, bir muvazaadan bahsedilemez....

Noterliği tarafından düzenlenen 31.03.2010 tarih ve 12421 yevmiye numaralı vasiyetnameden rücu örneğinin, dosya içerisine alınmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 08.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Davada; muris ... tarafından düzenlenen 01.09.2009 tarihli vasiyetname ve 06.01.2010 tarihli vasiyetnameden rücu şeklinde düzenlenen vasiyetname ile 06.01.2010 ve 09.03.2010 tarihli vasiyetnamelerin açılıp okunduğunun tespiti talep edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile vasiyetnamelerin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmiş, hükmü mirasçılar temyiz etmiştir. Dava, MK.nun 596.maddesinde yer alan vasiyetnamenin açılması ve ilgililere okunması davasıdır. Maddede, vasiyetnamenin mirasbırakının yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, MK.nun 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği açıklanmıştır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tesbit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir....

      Davalı, mirasbırakanın vasiyetname ile davacıya bıraktığı malın kendisine devredilerek vasiyetnameden döndüğünü, paylaştırma ve denkleştirme amacının üstün tutulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ıslahla vasiyetnamenin tenfizine dönüşen davada vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin karar henüz kesinleşmediği için hak düşürücü süre geçmediği gerekçesiyle 3 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın usulden reddine, 23 nolu bağımsız bölüm yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; duruşma isteği değerden reddedilerek Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

        'ya bıraktığını; vasiyetnameden, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 18.01.2011 tarihli kararı ile haberdar olunduğunu; iş bu vasiyetnamenin hukuk kurallarına aykırı olduğunu, zira oğlunun baskısı ve kandırması sonucu düzenlendiğini iddia ederek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacı tarafın, vasiyetnamenin korkutma ve zorlama altında yapıldığını ispatlayamadığından bahisle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Vasiyetnamenin iptali isteklerinde genelde ayn'a taalluk eden bir ihtilaf mevcut değildir. Bu nedenle de, belirlenmesi gereken yön dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tespitinden ibarettir. Bir başka ifadeyle, tek taraflı yapılan hukuki işlemin iptaline ilişkindir.HUMK.'nun 8.maddesi Sulh Hukuk Mahkemesinin müştereken göreceği davaları saymıştır....

          a vasiyet ettiğini, anılan vasiyetnameden 28.12.2012 tarihinde okunması ile haberdar olduğunu, vasiyetname düzenlendiği tarihte mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu gibi davalı tarafın baskısı altında iradesinin de sakatlandığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmaması halinde saklı payı oranında tenkisini istemiş, 18.11.2018 tarihihli ıslah dilekçesi ile saklı pay alacağını 57.389,28 TL'ye yükseltmiştir. Davalı, mirasbırakanın vasiyetname tarihinde ehliyetli olduğunu, iradesinin sakatlanmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazları da bulunduğunu, saklı payın ihlal edilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın vasiyetname tanzim tarihinde ehliyetli olduğunun ... ... 4....

            Neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Ankara Batı İcra Dairesinin ... esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 380.672,20TL kurumsal finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 1.188,94TL kurumsal finansmandan kaynaklı kar mahrumiyeti, 2.030,00TL tazmin edilen gayri nakdi finansman desteğinden kaynaklanan asıl alacak, 29,25TL çekten kaynaklı kar mahrumiyeti, 10.005,24TL ticari kredi kartından kaynaklanan asıl alacak, 128,07TL ticari kredi kartından kaynaklı kar mahrumiyeti, 81.200,00TL gayri nakdi çek kredisi alacağı olmak üzere toplam 475.253,70TL yönünden iptali ile takibin 380.672,20TL kurumsal finansmandan kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %25,05 ve davacı bankanın dönemlere göre değişken ticari kredi kar payı oranları üzerinden işleyecek kar payı ve kar payının %5,00 ı oranında BSMV, 2.030,00TL tazmin edilen çekten kaynaklı asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %7,86 ve davacı bankanın dönemlere...

              lik aylık geliri olduğunu, taşınmaz satmaya ihtiyacı bulunmadığını, bedeller arasında fahiş miktarda oransızlık bulunduğunu, davalının cevap dilekçesinde belirttiği 133 ada 11 parselin dava konusu olmayıp, davacıların babasından kalan miras hakkı olduğunu, murisin yapmış olduğu vasiyetnameden döndüğüne ilişkin beyanlara gerekçeli kararda değinilmediğini, murisin el yazısı ile yazdığı belgenin hukuken delil vasfına haiz olmadığını, belgede imza veya irade beyanı bulunmadığını, davalı Hidayet'in taşınmazların yerini dahi bilmediğini, daha önce açılan davanın usulden reddedildiğini, murisin sağlığında mal paylaşımı yaptığına ilişkin iddiaların tapu kayıtları ile belirlenebileceğini, davalıların taşınmaz alacak ekonomik güçlerinin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              nun söz konusu vasiyetnameyi bilerek kötüniyetli olarak bu devir işlemini gerçekleştirdiğini kabul etmenin mümkün olmadığı, diğer davalıların adlarına tescil işlemi yapıldıktan sonra vasiyetnamenin okunmasına ilişkin tebligatı aldıkları ve vasiyetnameden haberdar oldukları, kaldı ki davalılar adına bu tescil işlemi yapılmasa idi dahi davacıların vasiyetnamenin tenfizi için dava açmak ve mirasçıları da davalı olarak göstermek zorunda oldukları, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin dava açmadan kendilerine vasiyet edilen bu taşınmazları adlarına tescil ettirmelerinin de hukuken mümkün olmadığı, tüm bu hususlar gözetildiğinde davalıların kötüniyetli olarak taşınmazın kendi adlarına tescilini gerçekleştirdikleri sübut bulmadığından ve kendilerine tebligat yapılmadan da vasiyetnameden haberdar olamayacakları anlaşıldığından işbu davanın bir anlamda vasiyetnamenin tenfizi davası gibi değerlendirilerek yasal hasım olmaları hasabiyle davalıların yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden...

                UYAP Entegrasyonu