Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin ve yapılan tedavi giderlerinin kusur karşılığı olmak üzere davacı SGK nın ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak miktarının 67.648,10 TL, geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak miktarının 13.977,59 TL ve tedavi masraflarından kaynaklı alacak miktarının 1.853,87 TL olduğu anlaşılmakla talep ile bağlı kalınarak hak sahibine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, hak sahibine ödenen geçici iş göremezlik ödemesinden kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren, kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 10,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile "-Davacının davasının KABULÜ ile, Davalının % 70 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan sigortalıya bağlanan...

ın vasiyetnameden döndüğü mahkemece kabul edilmiş ise de, dosya içinde bulunan nüfus kayıt örneğine göre, davacının babası Bekir oğlu ... 05.01.1994 tarihinde ölmüş olup, ölü olan şahsın öldükten 7 yıl sonra kadastro çalışmaları sırasında bilirkişi olarak görev aldığı düşünülemez. Bundan ayrı; mahallinde 27.05.2008 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen davacı tanığı Yunus Öztürk, yerel bilirkişi Mehmet Topçuoğlu ve diğer bir kısım tanıklar; dava konusu taşınmazın önceleri kovalık tabir edilen sazlık şeklinde iken, 1983 yılında davacının abisi Recep Yıldırım ve eşi Hanife tarafından buradaki otlar sökülüp temizlenerek tarla haline getirdiklerini, o tarihten beri taşınmazı davacının ailesinin tarla olarak kullandığını beyan etmişlerdir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/351 Esas sayılı) dava bakımından ise murisin dava dışı 3. kişiye 7 nolu bağımsız bölümü devretmesi sağlararası işlemle vasiyetnameden dönmüş olduğu (rücu edildiği) anlamına gelmekle 7 nolu bağımsız bölüm hakkında düzenlenen 08.08.1996 tarihli vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalılar.... ve .... vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine....Somut olaya gelince; mirasbırakan ....in tüm çocuklarına (.... ve davalı ...'e) ve eşine (dava dışı...'ye) taşınmaz verdiği gerçek iradesinin sağlığında hak dengesini gözeterek, kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmak olduğu ve davalılar ...ve ....'in mirasbırakanı .... ile davalı ...'...

      Davanın marka lisans sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri özel mahkemelerden olup, bu mahkemelerde bakılan işler belli işler, belli kişiler veya konular bakımından sınırlı olmakla, yalnız özel kanunlarda gösterilmiş işlere ve davalara bakmakla görevli olup, mahkememiz görevi dahilinde bulunmadığından, Dava niteliği itibariyle fikri mülkiyet hukukundan kaynaklı bir uyuşmazlık değil, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı alacak davası olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 5846 sayılı FSEK'in 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usûllere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dava konusu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Aşkaroğlu Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, C-Davalı Balçınlar Madencilik'in % 3,15 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 466,55 TL ve yapılan masraflardan kaynaklı isteyebileceği alacağının 17,46 TL olduğu anlaşılmakla birlikte taleple bağlı kalınarak; Sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin gelirin onay tarihinden itibaren, Kurum tarafından yapılan masraflardan kaynaklı alacak olarak 1,00 TL'nin sarf tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Balçınlar Madencilik'ten alınarak davacıya verilmesine, D-Davalı Bağlık Madencilik'in % 0,68 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalıdan bağlanan gelirden kaynaklı isteyebileceği alacağının 94,24 TL ve yapılan masraflardan...

          Noterliği'nin ihbarı üzerine mahkemece, yargılama yapılarak, muris ...’ya ait 06/03/1989 tarihli 07681 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunmasına ve vasiyetnameden bu şekilde el çekilmesine karar verilmiş; hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir. ... ile ... tarafından 06/03/1989 tarihinde Aydın 2. Noterliği nezdinde 07681 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup muris ... 24/12/2016 tarihinde vefat etmiştir. Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı Türk Medeni Kanunu'nun 528 ve devamındaki maddelerinde düzenlemiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşididir. TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir....

            Başka bir anlatımla vasiyet eden, vasiyetnameden döndüğünü açıkça belirtmese dahi belli bir mal veya mallar hakkındaki vasiyete sonradan yaptığı tasarrufla bağdaşmıyorsa hükümsüz hale gelir. Nitekim öğretide sağlararası bir tasarrufla vasiyetden rücu durumunu “ademptio legati” sözcüğüyle ifade edilmekte buna davranışla rücu niteliği adı verilmektedir. Vasiyet yapanın, vasiyet edilene kati satış yapması ve bu şekilde tasarruf ile vasiyetnameyi hükümsüz hale getirmesi durumu da ortaya çıktı denilemez. Aksine önceki vasiyet iradesinin tapuda ki tasarrufu pekiştirdiği olgusu söz konusu olur....

              e ait 08/11/1994 tarihli 19018 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunmasına ve vasiyetnameden bu şekilde el çekilmesine karar verilmiş; hüküm mirasçı ... tarafından temyiz edilmiştir. ... ile ..., ...., ..., ... tarafından 08/11/1994 tarihinde.... Noterliği nezdinde 19018 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup muris ..., 13/11/2013 tarihinde vefat etmiştir. Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı Türk Medeni Kanunu'nun 528 ve devamındaki maddelerinde düzenlemiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşididir. TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir....

                Davalılardan ... cevabında; vasiyetnameden haberdar olmadığını ve kabul etmediğini, iptal davası açacağını belirterek davanın reddini dilemiştir. Davalı ... cevabında, vasiyetnameyi kabul etmediğini, murisin gerçek iradesini yansıtmadığını, taşınmazın babasına ait olduğunu ve kendisinin de miras hissesi bulunduğu, vasiyetnamenin iptali için dava açacağını belirterek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalılardan ... temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Vasiyetnamenin tenfizi davalarında tenkis def'i her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda; davalı ... cevap dilekçesinde "...kendisininde hissesi bulunduğunu" yargılamanın 19.12.2012 tarihli celsesinde ise "ben kanuni hakkımı istiyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu