Ç.. tarafından verilen temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş ise de, temyiz harçlarının yatırıldığına dair bilgi ve belge bulunmadığından HUMK'nun 434/3.maddesine göre işlem yapıldıktan sonra sonucuna göre gönderilmesi için, 2-Dava dosyasında bulunması gereken dava konusu vasiyetname aslına veya mahkemece tasdik edilmiş örneğine rastlanılamamıştır. Bunun yanında mirasçı Z.. P..'a murisin vasiyetnamesinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Sözü geçen dava konusu vasiyetnamenin mahkemece tasdik edilmiş onaylı örneğinin dosya içerisine konularak ve ayrıca mirasçı Z.. P..'a vasiyetname örneğinin gerekçeli kararla birlikte tebliği yapılıp temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 26/6/2004 tarih ve 1388 yevmiye nolu düzenleme şeklinde ve 25/09/2007 tarihli el yazılı vasiyetnamelerinin açılması dosyasına ve davacı vekili tarafından belirtilen Sulh Hukuk Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan tarihleri açık bırakılan el yazılı vasiyetname örneğine rastlanılamamıştır. Sözü geçen vasiyetnamelerin açılması dosyasının ve el yazılı vasiyetname örneğinin bulunduğu dosyanın(vasiyetnamelerin açılması dosyasından farklı dosyada yer alıyor ise) dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 27.10.2006 tarih 48041 yevmiye nolu vasiyetname, b)... 7. Noterliğinin 27.10.2006 tarihli 48037 yevmiye nolu, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile c..erliğinin 20.11.2006 tarih 51239 yevmiye nolu, düzeltme beyanını içeren belgelerin birer örneği ilgili noterlikçe sulh hakimine gönderilip gönderilmediğinin tespitiyle; Gönderilmiş ise; ilgili mahkemeden bu vasiyetnameler ile ilgili dava dosyası veya onanmış bir örneğinin dosyaya eklenmesine, Noterlikçe ihbarda bulunulmamış ise yukarıda yazılı vasiyetname ve sözleşme evraklarının birer örneğinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 27.10.2008...
Türk Medeni Kanununun 596. maddesinde,” Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur.” Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından, yapılan araştırmada murisin Bursa 3.Sulh Mahkemesi’nin yetkisizlik kararına dayanak olan adreste ölüm tarihinden önce ve yakın zamanlarda oturmadığının tespit olunmasına, tespit olunan son yerleşim yerinin vasiyetname düzenlendiği sırada bildirdiği ... adresi olduğunun anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetname açılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 596. maddesi uyarınca; vasiyetname mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur. Aynı Yasanın 19. maddesinde de; "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir..." hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yerde yerleşim yeri olarak kabul edilir. Somut olayda; 23.06.2007 gününde ölen müteveffanın 03.04.1986 tarihinde ... Cad. ... Sk. ... Apartmanında oturduğunun düzenlenen vasiyetnameden anlaşıldığı; ancak yapılan araştırmada son yerleşim yerinin ... ... Mah. No: 23 DRAGOS/KARTAL olduğunun bildirildiği gözlenmekle, uyuşmazlığın çözümünde yetkili ve görevli mahkeme Kartal Sulh Hukuk Mahkemesidir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taleplerinin muhdesat tespiti olmadığını, muris tarafından bırakılan miras muhdesat olarak değerlendirilemeyeceğini, kaldi ki murisin bir vasiyetname ile bıraktığı varlığın sadece mal varlığı olarak değerlendirilerek işten el çekmesinin hukuka aykırı olduğunu, vasiyetname hukuki bir belge olup niteliği itibari ile hukuken yerine getirilmesi, sonuca ulaştırılması zorunlu belge olduğunu, mahkemece vasiyetname ile murisin niyet ve amacı tespit edilerek yerine getirilmesinin vasiyetname kurumu sebebi ile hukuken zorunluluk olduğunu, muhdesat tespitinde davacı açısından tescili gerçekleştiricek hukuki dayanak olmadığını, tescili sağlayacak hukuki dayanak olmaması sebebi ile muhdesat tespiti davası açıldığını, oysa ki olayımız muhtesat tespiti olarak bakılamayacağı gibi taraflar mülkiyet hakkı sahibi olup mülkiyet hakkına da vasiyetname yoluyla sahip olduklarını, vasiyetname ile murisin miraçılara eşit değer ve miktarlarda gayrımenkul bırakmadığını,...
Vasiyet eden kimse, vasiyetname münderecatını şahitlere bildirmiyebilir." Düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda resmi belge olan noter evrakı ve SGK dan gelen kayıtlar dikkate alındığında murisin okuma yazma bilmediğinin salt tanık beyanları ile kanıtlanamayacağından murisin okuma yazma bildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Dava konusu vasiyetname incelendiğinde 743 Sayılı Kanun 480 ve 481. Maddelerinde düzenlenen okuma yazma bilenlere göre vasiyetname düzenlendiği anlaşılmaktadır. vasiyetname düzenlenirken Murisin vasiyet konusunu notere beyan ettiği, noterin bu hususu vasiyetnameye yazdığı, daha sonra 480. Maddenin 2....
Okur-yazar kişiler de hiç bir gerekçe göstermeden okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler. Bu yön 26.03.1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edilmiş olup, içtihadın yürürlüğünden bu yana bu yolda süregelen uygulamaya paralel olarak yasada da düzenleme yapılmıştır. Ancak, okur-yazar kişilerce, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunun seçilmesi halinde de; TMK'nın 482 inci maddesinde gösterilen şekle uyulmak zorundadır. Ancak dosya içeriğine, toplanan delillere göre, vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Antalya 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/175 E 2020/334 K....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu iptali istenen vasiyetname sahibinin 11/06/1981 tarihinde vefat eden müvekkilinin babası Ahmet Kemal Kütük olduğunu, müvekkilinin babasının vefatından yıllar sonra murisin belgeleri arasında el yazısı ile düzenlenmiş bir vasiyetname bulduğunu ve mahkemeye müracaat ettiğini, İstanbul Anadolu 21....
Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir....