DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Gerze Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/247 Esas, 2020/295 Karar sayılı dava dosyasında verilen Vasiyetnamenin İptali ve tenkis talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Vasiyetnamenin İptali ve tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının açmış olduğu VASİYETNAME DAVASININ REDDİNE, -Davacının açmış olduğu TENKİS DAVASININ REDDİNE," karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/494 Esas sayılı dosyasında dinlenen tanıklar Öztürk ve Halil'in beyanından anlaşılacağı üzere, murisin, vasiyetname düzenleme isteğinden önceden de bahsettiği, yani sözlü vasiyetname iradesini tanıklara bildirdiği 18.04.2013 tarihinden önce, yakın ölüm tehlikesi olmaksızın murisin yazılı ya da resmi vasiyetname düzenleme imkanı varken düzenlemediği, tüm dosya kapsamıyla 19.04.2013 tarihinde murisin notere giderek resmi vasiyetname düzenlemek istediğinin, ancak sağlık raporu istenmesi üzerine işlemlerin tamamlanamadığının sabit olduğu, bu durumda, ölümünden bir gün önce dahi notere gidebilecek durumda olan ve tanık Halil'in beyanında geçtiği şekilde "sürekli olarak vasiyetname düzenleme isteğinden bahseden" murisin sözlü vasiyetname iradesini açıkladığı 18.04.2013 tarihine kadar yazılı ya da sözlü vasiyetname düzenleme imkanının olduğu kanaatine varıldığı, bu nedenle hem sözlü vasiyetname için gerekli yasal şartların oluşmadığı, hem de tanıkların murisin sözlü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; miras bırakanı olan ...'ın ölüm tarihinin 06.11.1982 olduğunu, murisin 18.06.1970 tarihinde yaptığı vasiyetname ile tüm malvarlığını davalı kuruma vasiyet ettiğini, saklı payına tecavüz edildiğini belirterek vasiyetname ile saklı payına tecavüz eden miktarın tenkisine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında vefat eden davacı yerine oğlu yargılamaya davaya devam etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa, kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça, sonraki vasiyetname onun yerini alır." emredici hükmünün haiz olduğunu, vasiyetnamelerin incelenmesinde görüldüğü üzere, ilk vasiyetname bir oğlunun, ikinci vasiyetname de diğer oğlunun baskısıyla verildiğini, ikinci vasiyetname ilk vasiyetnameden farklı tasarruflar içerdiğini, kanunun emredici hükmü ikinci vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için ilk vasiyetnameyi tamamlaması gerektiğini ve bu tamamlamanın "kuşkuya yer bırakmayacak" şekilde olması gerektiğini, dolayısıyla 16.08.2013 tarihli vasiyetname düzenlendiği tarihte 13.03.2013 tarihli vasiyetnamenin yerini almış olup; 13.03.2013 tarihli vasiyetnamenin bu sebeple dahi iptali gerektiğini, dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında, okuma yazma bilen birinin de tanıklar huzurunda vasiyetname düzenleyebilmesi değil; murisin tanıklar huzurunda düzenlediği vasiyetnamede okur yazar olmasına rağmen...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 90 yaşında olduğunu, vasiyetname yaparken davalının etkisinde kaldığını, Adli Tıp Kurumundan müteveffanın vasiyetname düzenlediği tarihte hukuki ehliyeti olduğuna karar verilmiş ise de, itirazlarının değerlendirilmediğini, itirazın gerekçesiz reddedildiğini, Adli Tıp'tan ek rapor alınması gerektiğini, vasiyetnamenin onaylı suretinin dosyaya getirildiğini, tenkis talebi kabul edilmesine rağmen aynına yönelik kabul edilmediğini, kararın usule aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali aksi takdirde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetname İptali, Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilişkindir. Mahkemece her iki dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi öncelikle vasiyetnamenin iptali istemine yönelik olacağından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 2. maddesi gereğince görev Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.26.10.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasiyetname İptali-Tenkis Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkis istemine ilişkin olup, davacı tarafından iptal isteğine yönelik olarak da temyiz edildiğinden temyizin kapsamına ve temyiz edenin sıfatına göre inceleme görevi Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 2. maddesi gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.25.06.2009 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada Davacı, muris babası ...'ın 09.05.2005 tarihinde öldüğünü, ölmeden önce 10.02.1998 tarihinde vasiyetname düzenlediğini, vasiyetnamenin düzenleme yeri bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, ayrıca murisin vasiyetnamede 5080 ada 22 parselde bulunan 146 m2 arsanın üzerindeki bir ..., bir giriş ve üç normal kattan oluşan binanın giriş kat üstü ve onun üstü olan iki kata karşılık 20/45 payını vasiyetnamenin düzenlendiği gün davalı oğlu ...'a devir ettiğini, ayrıca murisin aynı vasiyetname ile davalı oğlu ...'a da bir daire bıraktığını, saklı paylarının zedelendiğini, bu amaç ile hareket edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini, vasiyetnamenin iptali talebinin reddi halinde saklı payı aşan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.5.2012 gün ve 210-390 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- İlgisi nedeniyle 1-... Noterliğinde düzenlenen 09.09.1997 tarih ve 9924 yevmiye numaralı vasiyetname suretinin, 2-İlgili vasiyetnamenin açılmasına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/387 Esas-2008/60 Karar sayılı dava dosyasının, 3-Miras bırakan ...'e ait varaset ilamının ilgili yerlerden temin edilmesi ve anılan belgeler ile dosyanın evraka eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE,04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar; 13.06.2005 tarihinde ölen tarafların ortak miras bırakanı ...'nun, sağlığında noterde düzenlettirdiği 14.10.1994 tarihli vasiyetname ile sahibi olduğu ..., Yeni Mahalle, 65 ada, 58 sayılı parselde bulunan taşınmazını davalılara vasiyet etmiş olması nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini belirterek, vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar; babaları ...'ın muristen önce ölmüş olması ve kanunen yeğenlerin saklı payı bulunmaması nedeniyle davacılardan ... ile ...'nin dava açma hakları olmadığını, diğer davacıların ise saklı payları ihlal edilmediğinden davalarının reddi gerektiğini savunmuşlardır....