Bu nedenle, mahkemenin; vasiyetçinin, sözleşmenin niteliğinde hataya düşerek vasiyetname düzenlenmiştir, gerekçesinde isabet görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Öte yandan, bir davada; iddia edilen maddi vakıaları ve olguları açıklamak tarafların, hukuki nitelendirme yapmak, uygulanacak kanun maddelerini arayıp bulmak ve uygulamak ise hakime ait bir görevdir. Davacılar dilekçelerinde, vasiyetname düzenlenmesinde "diğer mirasçıların mirastan mahrum edilmesine bir sebep bulunmadığını" belirterek, aslında tenkis istemini de dile getirmişlerdir. Vasiyetnamenin iptali istemi reddedildiği takdirde, tenkis talebinin de incelenmesi gerektiğinin düşürülmemesi de doğru görülmemiştir. Kabul şekline göre de; murisin, davacılar dışında başkaca mirasçıları bulunduğu gözetilmeli, vasiyetnamenin tümden iptali yerine davacıların hisseleri dikkate alınarak kısmen iptaline karar verilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı, miras bırakanı ve babası olan Kamuran Tunçay'ın 01.01.2007 tarihinde vefat ettiğini, geride mirasçı olarak çocuklarının kaldığını, ancak murisin sağlığında yaptığı el yazısı vasiyetname ile sahibi olduğu mal varlığının tümünü kardeşleri olan davalılara bıraktığını, miras haklarından mahrum kaldığını, saklı payının zedelendiğini belirterek vasiyetnamenin saklı payı oranında tenkisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; davacının saklı pay ihlalini öğrendiği tarihten itibaren yasal süresi içinde davayı açmadığını, bu nedenle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır....
Dava dilekçesinde; "vasiyetname ile davacının mahfuz hisselerine tecavüz edildiği, böylece mirasçılardan mal kaçırmak amaçlandığı iddia edilmiş olmasına göre" vasiyetnamenin iptali talebi yanında tenkis isteğinde de bulunulduğu kabul edilmelidir. Mahkemece, iptal isteği reddedildiğine göre; tenkis yönünden davacının iddiası incelenmek, tarafların bu konudaki tüm delilleri toplanmak, sonucu uyarınca hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aynı kanunun 571/3. maddesi hükmü uyarınca; saklı pay sahibi mirasçı tenkis iddiasını, def'i yoluyla her zaman ileri sürebilir. Somut olayda; davalılardan ...'ın davaya konu vasiyetnamenin şartlarına uygun olmadığı, murisin vasiyet tarihinde temyiz kudretini haiz olmadığını iddia ederek açtığı vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava, mahkemece; 6100 sayılı HMK'nın 114/1-g ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddedilmiş, davalı temyize konu iş bu davada da murisin vasiyetnameyi düzenlerken medeni haklarını kullanma ve tasarruf ehliyetinden yoksun olduğu, murisin yapmış olduğu vasiyetname ile saklı payının ihlal edildiğini belirterek hükümsüzlük ve tenkis iddialarını, def'i yoluyla ileri sürmüştür....
'nin 15.10.2002 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile malvarlığını davalıya bağışladığını, vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyetinin bulunmadığını, hata ve hile ile düzenlendiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığında tenkisini talep etmiştir. Davalı cevabında, murisin sağlığının yerinde olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin akıl sağlığının yerinde olduğundan, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, tenkis talebi yönünden ise nisbi harcın ödenmediğinden bahisle, vasiyetnamenin iptali davası ile ilgili ödenen maktu harç dışında tenkis ile ilgili usulüne uygun açılmış tenkis davası olmadığından reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 15.10.2002 tarihli vasiyetname ile davacının murisi (annesi) B. Ö. 'nin malvarlığını fakir ve başarılı öğrencilere yardım amacı ile yardım derneğinin kurulması için davalı Av. M.. Z..'a bıraktığı, Av. M. F. Z....
Vasiyetname tanıklarının, vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen beyanları, hükme esas alınamaz (Dairemizin 2015/5807 E. ve 2015/18223 K. sayılı 17/11/2015 tarihli kararı, Yargıtay 2. HD. nin 14.09.2000 günlü ve 2000/8300 E.- 2000/10203 K., 17.03.2003 günlü ve 2003/2713 E.- 2003/3610 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir ). Mahkemece; az yukarıda açıklanan ilkeler gözardı edilerek vasiyetname düzenlenmesi sırasında tanık olarak hazır bulunan ve vasiyetnameyi tanık olarak imzalayan ... 'ın beyanına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Somut olayda, vasiyetnameye tanık olarak imza atan ...; duruşmada tanık olarak dinlenmiş, beyanında notere gittiklerini, imza attığını, muris ile hiç konuşmadığını, muris ile vasiyetnamenin isteğine uygun olup olmadığı konusunda da konuşmadığını belirtmiştir. Mahkemece vasiyetname tanığı ...'ın vasiyetname içeriğine uygun düşmeyen ifadeleri nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
in 05.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazlarını davalılara vasiyet ettiğini; ancak vasiyetnamenin yasada öngörülen şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiğini, murisin kanser hastalığı nedeniyle tedavi gördüğünü, bu rahatsızlığı nedeniyle vasiyetname tarihinde sağlıklı karar verebilecek durumda olmadığını, vasiyetname ile yapılan tasarruf sonucu müvekkillerinin miras hakkından kaynaklanan mahfuz hisselerinin de ihlal edildiğini belirterek, öncelikle dava konusu Uzunköprü 1. Noterliğinin 28.04.2010 tarihli ve 01908 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline, bu talebin kabul görmemesi halinde dava konusu vasiyetname ile davacıların mahfuz hissesi ihlal edildiğinden, terekenin tasarruf edilebilir kısmını aşan miktarının tenkisi ile müvekkillerinin payına düşen kısmının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....
'ın 14.02.2005 tarihinde intihar ederek yaşamına son verdiğini, ölmeden 02.02.2005 tarihinde düzenlettirdiği resmi vasiyetname ile sahibi olduğu malvarlığının büyük bölümünü davalı kuruma vasiyet ettiğini, bu işlem nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini, murisin vasiyetnameyi yaparken kendinde olmadığını, gerçek iradesi ile hareket etmediğini, ehliyetsizlik ve şekil noksanlığı nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu belirterek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa saklı paylarını aşan vasiyetnamenin tenkisi ile, tenkis bedelinin ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; vasiyetnamenin geçerli olduğunu, saklı pay ihlalinin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda vasiyetnamenin iptali istemine yönelik davanın reddine; tenkis davası yönünden ise; davacılar ... ile ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalı ile ortak mirasbırakanları ...'in 03.01.2005 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını eşi ortak davalıya bağışlaması nedeniyle saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek saklı pay karşılığı olan tenkis bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, TMK’nın 506. maddesine göre kardeşlerin saklı payı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın ölüm ve vasiyetnamenin açılması tarihi itibariyle yürürlükteki TMK’nın 506. maddesi uyarınca kardeşlerin saklı pay sahibi olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
nin 05.06.2004 tarihinde vefat ettiğini, murisin Devrek Noterliğinde düzenlediği 26.05.1988 tarihli 7788 sayılı vasiyetname uyarınca malvarlığını davalıya bıraktığını, murisin irade fesadı ile bu vasiyetnameyi yaptığını belirterek, öncelikle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini; bu talebin mahkemece kabul edilmemesi halinde ise müvekkillerinin saklı payının ihlal edilmesi nedeniyle tenkis hesabı yapılarak bulunacak miktarın kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 2. Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili, yargılamanın 13.06.2019 tarihli celsesinde müvekkillerinin vasiyetnamenin iptali talebinden vazgeçtiklerini, davaya tenkis talepleri yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....