Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 04.05.2007 tarih ve 5650 Sayılı Kanunla değişik 505. maddesi uyarınca davacıların saklı paylı mirasçılardan olmadıkları sonucuna varılarak, davacıların tenkis taleplerinin reddine karar verilmiş; sözkonusu karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Uyuşmazlık , ehliyetsizlik ve cebir şiddet korkuya dayalı vasiyetname tanzimi iddiasına dayalı iptal ve tenkis davası niteliğindedir . Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 275.maddesine göre; ''Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.''...

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Asıl ve birleştirilen 2001/7 esas sayılı davalar; tenkis, birleştirilen 2004/359 esas sayılı dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile saklı payları oranında tescil, mümkün olmazsa tenkis, birleştirilen 2012/732 esas sayılı dava ise; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.Davacı ... asıl davada; mirasbırakanı ...'...

      Muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir. Bu nedenle, vasiyette bulunanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir. Mahkemece, dava konusu vasiyetname geçerli olmasına rağmen, davacının saklı payının zedelenip zedelenmediği konusunda inceleme yapılmadan vasiyetname tarihinde davacının mirasçı olmadığından bahisle, davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru değil ise de, mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin bu nedenle kabulü... " gerekçesiyle onama kararının kaldırılmasına ve kararın bozulmasına karar verilmiştir. Söz konusu bozma ilamı uyan mahkemece; davalılara kazandırılan taşınmazların bölünebilir niteliğe haiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ......

        Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davalarda tenkis talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları ...Noterliğince düzenlenen 26/11/2002 tarihli vasiyetname ile adına kayıtlı 1238 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölümünü davalı ...’e vasiyet ettiğini bu durumu ........

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Asıl davada davacı, davalılar ile birlikte mirasbırakan ...’nun mirasçısı olduklarını, mirasbırakanın maliki olduğu 2 ve 3 nolu bağımsız bölümleri vasiyetname ile kendisine devrettiğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı ..., çekişme konusu taşınmazlarla ilgili muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil olmazsa tenkis davası açıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Asıl davada davalı ..., davayı kabul etmiştir....

            Maddesinde ki süreye tabi olmayan tenkis defi yolunda da bulunmadığı anlaşılmakla; davacı tarafça tenkis davasının hak düşürücü süreden sonra açıldığından; -Davanın hak düşürücü süreden sonra açılması nedeniyle USULDEN REDDİNE, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili davacı ev kadını olup tarımla uğraşmamış ve hayatında taşınmaz mal , tarla alım satımı yapmamış ve çiftçilikle de uğraşmamıştır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/02/2017 tarih, 2012/421 Esas ve 2017/81 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve Esas Hakkında Yeniden Karar Verilmesine, bu itibarla, a)-Davacıların vasiyetnamenin iptali yönündeki talebin reddine, b)-Davacıların tenkis hususundaki talebinin kabulü ile; her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 19.840,50 TL'nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, faiz yönünden istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Tarafların murisi tarafından düzenlenen 07/09/2011 tarihli vasiyetname ile sahibi olduğu taşınmazları ½ oranında davalı çocuklarına vasiyet ettiği, taşınmazların kamulaştırması halinde de bedellerinin ½ oranında davalılara vasiyet ettiği, davacılar tarafından saklı paylarının ihlal edildiği belirtilerek tenkis talep edildiği görülmektedir....

              Tenkis talebi yönünden ise TMK'nun 571. Maddesi gereğince tenkis davası açma hakkının mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren başlayıp 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, vasiyetnamenin açıldığı tarihte mirasçıların saklı paylarının ihlal edildiğini öğrendiklerinin kabulünün gerektiği, bu nedenle bu talep yönünden de hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu, hak düşürücü sürenin mahkemece resen değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçe ile "1- )Davacı vekilinin muris muvazaasına dayanan tapu iptal ve tescil talebinin reddine, 2- )Vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebinin ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine" karar verilmiştir....

              Davalı ... ise davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.Mahkemece; 1987/1019 E.sayılı vasiyetnamenin okunması dosyasında davacının vasiyetnameyi 02.04.1989 tarihinde öğrendiğini, MK.nun 580.maddesi gereğince, teberrudan haberdar edildiği günden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.05.2014 gün ve 2014/6665 Esas -2014/7406 Karar sayılı ilamı ile vasiyetname kesinleşmeden ve infaz edilebilir olmadan mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur....

                Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğu hususunda noter tarafından gerekli sağlık raporunun aldırıldığını, kişinin yaşının 74 olmasının vasiyetname yapmaya engel olamayacağını, murisin vasiyetname yapılması için zorlanmadığını, murisin öldüğü zaman terekesinde iki tane tarla, vasiyetnameye konu ev, 1 adet motorsiklet ve ev eşyaları bulunduğunu, murisin vefatından sonra cenaze masrafları ve dini törenler (mevlit-hatim) için masrafların müvekkili tarafından yapıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tanık beyanları ile murisin akıl sağlığının yerinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, iptal isteminin reddi ile vasiyetnamenin tenkisine; 13.300,00 TL tenkis alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemlerine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu