Toplanan delillerden; miras bırakanın 31.07.2002 tarihinde yaptığı vasiyetname ile sahibi bulunduğu Amasya, Merzifon, 442 ada 5 sayılı parsel ile 119 parsellerde bulunan taşınmazlardaki hisselerini davalıya vasiyet ettiği, davalı adına alınan 929 ada 1 sayılı parselde bulunan (3) numaralı dairenin ise bedelini ödediği anlaşılmaktadır. Vasiyetname ile verilen taşınmazlar mutlak olarak tenkise tabi olmakla birlikte, davalı adına alınan ev bedeli de tenkise tabi olacaktır....
Tenkis davası, murisin saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için murisin ölümüne bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olması ön koşuldur. Mahfuz hisselerin zedelenip zedenlemediğinin tespiti, terekenin tümüyle bilinmesine bağlıdır. Öncelikle tereke aktifi ve pasifiyle hesaplanmalı, pasifler indirildikten sonra net tereke bulunmalıdır. Buna göre tespit edilen tasarruf oranı aşılmış ise mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda veya mahfuz hisseyi ihlal kasdının varlığı anlaşılan diğerlerinde özellikle, muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken yasadaki sıralamaya uyulmalıdır. Mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesi gözetilmeli, dava konusu olup olmadığına bakılmaksızın önce ölüme bağlı tasarruflar, sonra da sağlar arası tasarruflar tenkise tabi tutulmalıdır....
e vasiyet ettiğinin öğrenildiğini, murisin vasiyetnameyi tasarruf ehliyeti olmadığı bir sırada düzenlediğini, vasiyetnameyi düzenlediği tarihte ileri yaşta olduğunu, vasiyetnamede ayrım yapmadan diğer tüm çocuklarına da nakdi yada gayrimenkul alımı suretiyle yardımda bulunduğunu açıklamasına rağmen davacıya hiçbir yardımda bulunmadığını, yine aynı nedenlerle ölüme bağlı tasarrufun yanılma veya yanıltma nedeniyle düzenlendiği kanısında olduklarını, vasiyetname konusu taşınmaz malların davalıya vasiyet edilmesi nedeniyle davacının mahfuz hissesinin çiğnendiğini belirterek muris A.. İ..'ün Taşköprü Noterliği'nin 27/05/1994 tarih ve 3707 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline, olmadığı takdirde vasiyete konu tasarrufların davacının saklı payı oranında tenkisine, vasiyet konusu taşınmaz mallardaki mahfuz hissenin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, mümkün olmaması durumunda tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay 3. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 1. Davalının muris ...'ın ikinci eşi olduğunu, 2. Murisin 1993 yılında 73 yaşında iken vasiyetname düzenlediğini, 3. Düzenlenen vasiyetname ile 1418 ada 2 parselde kayıtlı bulunan 8 No.lu bağımsız bölümün davalıya bırakıldığını, 4....
Davalı; bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, murisin dava konusu vasiyetname ile davalı lehine muayyen mal vasiyetinde bulunduğunu, davacı ve diğer kardeşlerini de vasiyetname ile taşınmaz bırakıldığını, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, şekil şartlarına uygun, müteveffanın son arzularını içeren, tamamen hür irade ile yapılmış bir vasiyetname olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; birbirini doğrulayan ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Davacı; ... tarafından davalılar ..., ..., ... ve ... aleyhinde açılan asıl davada; ortak miras bırakanları olan Mücevher Özmel'in 24.01.2000 tarihinde vefat ettiğini, sağlığında 06.05.1999 tarihinde düzenlediği resmi vasiyetname ile, saklı payını ihlal edecek şekilde davalılar yararına vasiyette bulunduğunu, bu nedenlerle vasiyetname ile yapılan temliklerin tenkisi ile adına tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmazsa hesaplanacak tenkis bedelinin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemli davada mahkemece asıl ve birleşen davada vasiyetnamenin iptali isteğinin reddine, asıl davada tenkis isteğinin reddine, birleşen davada tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar birleşen davada bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu raporu okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl davada davacılar, mirasbırakanları ...'ün ... 1. Noterliğinin 30.12.1998 tarih 22036 yevmiye numaralı vasiyetnamesini tanzim ettirdiğini, vasiyetnamenin ......
Bu beyanının tenkis defi niteliğinde olduğu açıktır. Mahkemece, tenkise yönelik inceleme yapılmış ise de, yeterli inceleme yapılmadığı, daha sonra da usulüne uygun dava açılmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle talebin reddedildiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, tenkis defi her zaman ileri sürülebileceğinden, vasiyetnamenin tenkisine yönelik tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle, tenkis talebi hakkında gerekli incelemelerin yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde yeterli inceleme yapılmaksızın, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 3-) Ayrıca; vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verilebilmesi için vasiyetname konusunun terekeye dahil olduğunun belirlenmesi ve dava sonucunda verilecek hükmün infazda karışıklık yaratmayacak açıklıkta olmalıdır. Davalıdır şerhi bulunan taşınmazların muris adına tescili kesinleşmeden tenfiz kararının infazı mümkün bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar, asıl davada davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, tenkis istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, 10.07.2003 tarihinde vefat eden eşinin düzenlediği vasiyetname ile dava dışı oğlu İsmail' in saklı payı dışında kalan mallarını davalı oğulları ile dava dışı oğlu Muharreme bırakması üzerine vasiyetname yönünden tasarrufun iptali ve tenkis davası açtığını, o davanın devamı sırasında davalıların saklı payına karşılık olarak ev alınması ve bu süreye kadar da kiraları ile aylık 500.00.TL geçim giderinin davalılar tarafından ödeneceği hususların da kapsayan sulh anlaşması imzaladıklarını ve bu anlaşmaya dayalı olarak ta açtığı davadan feragat etmesine rağmen davalıların vaat ettikleri evi almadıklarını ve kira bedeli ile geçim giderini ödemediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak daire bedeli olarak 5.000.00.TL ve geçim gideri ile kira bedeli olarak 5.000.00.TL' nın davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama sırasında 22.12.2010 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile de daire bedeli olarak 110.000.00.TL, geçim gideri olarak 29.750.00.TL ile kira bedeli...