WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde, öncelikle tenkis hukuksal nedenine dayalı saklı pay oranında tapu iptali ve tescil, uygun görülmemesi durumunda ikinci kademede tenkis hukuksal nedenine dayalı saklı pay oranında alacak talebinde bulunmuştur. 3. Tenkis davasını Türk Medeni Kanunu'nun 560 ıncı maddesine göre, saklı pay sahibi mirasçılar açabilir. Davacı ise, miras bırakan Sıtkıye Yüksel Karaer'in saklı pay sahibi mirasçısı değildir. Davacı vekili, tenkis davasını müvekkilinin babası ...'in saklı payına dayanarak açmıştır. Tenkis davası için öngörülen hak düşürücü süre dolmadan önce ölen saklı pay sahibi mirasçının, tenkis davasını açma hakkı kendi mirasçısına halefiyet yolu ile geçer (Ömer Uğur Gençcan, Miras Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 2021, 5. Baskı, sayfa 761). 4. Hâl böyle olunca, saklı pay sahibi mirasçı ...'in ölüm tarihi itibari ile tenkis davasını açması için öngörülen hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususu önem kazanmaktadır....

    Noterliğinin 20/07/2006 tarihli 9516 yevmiye sayılı vasiyetnamesinin iptalinin talep edildiği, mahkemece davaya konu vasiyetnamenin yeni bir vasiyetname düzenlenmesi ile ortadan kalktığı ve vasiyetçinin halen sağ olduğundan bahisle reddine karar verildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 560 ve devamı maddelerinde tenkis davaları düzenlenmiş, 571 inci maddesinde "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hali ile; taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası olduğu ileri sürülen Adıyaman 1....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan anneleri ...'nın 2183 parsel sayılı taşınmazdaki 4/5 payının tamamını, mirasbırakan ...'nın ise 707 parsel sayılı taşınmazının tamamının mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek bu taşınmazlar yönünden miraspayı oranında iptal tescile, 104 ada 146 parsel, 148 ada 11 parsel, 104 ada 32 parsel, 104 ada 63 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan babaları ...'nın bakılmayarak ortada bırakılacağına dair uygulanan baskı ve korkunun etkisi ile iradesinin fesada uğratıldığını, vasiyetname yapmış iken tekrar bağış yapmasının makul olmadığını ileri sürerek anılan taşınmazlar yönünden irade fesadı nedeniyle bağışlamanın iptali ile payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkise, 722 (103 ada 50) ve 825 (104 ada 156) parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...'nın Edirne 4....

      Murise ait taşınmazlarının değerinin belirlendiği bu rapor dayanak alınarak düzenlene tenkis bilirkişi raporunda ise, vasiyetname konusu taşınmazın değeri (1527 ada 1 parsel olarak) 241.394 TL olarak esas alınmak suretiyle, yapılan vasiyetname ile davacıların saklı payına herhangi bir müdahale olmadığı, saklı paylarının ihlal edilmediği belirtilmiştir....

        Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Somut olayda muris 1926 doğumlu olup, vasiyet tarihindeki yaşı da dikkate alınıp, vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda delillerin toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, tıbbi belge, film grafilerinin getirtilerek .......

          Ancak, dava konusu vasiyetnamenin davacı torunları yönünden tenkisi talep edildiğine göre, mahkemece; tenkis yönünden inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. Tenkis davası, TMK'nın 560-562. maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle, tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. Tenkis, saklı payın yaptırımıdır ve saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır....

            Tarafımızca sunulmuş olan doktor raporunda görüleceği üzere murisin akli melekelerinde herhangi bir eksiklik bulunmamakta olup iddia edilen hastalığa ilişkin herhangi bir tedavi kaydı yahut reçeteli ilaç da bulunmadığını, vasiyetname tanıkları da murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğunu gözlemleyerek beyan ettiğini, resmi vasiyetname düzenleyen memur da tanık sıfatını haiz olduğunu, ilk derece mahkeme kararında gerekçe gösterilen bir diğer şekil şartı eksiliği vasiyetname tanığının yapılan işlemin içeriğini bilmemesi gösterildiğini, TMK madde 534/3’ te açıkça belirtildiği üzere vasiyetname tanıklarına vasiyetname içeriğinin bildirilmesi zorunlu olmayıp hükümde belirtilen bu sebep tarafımızca kabul edilmediğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

            Mahkemece verilen tefrik kararı sonrasında vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis istemine yönelik davanın ayrı bir esasa kaydının yapıldığı, yargılamaya devam olunarak verilen temyiz incelemesine konu kararın gerekçesinde, davaların tefrikinden de söz edilmesine rağmen ...’nın karar başlığında davalı olarak gösterildiği ve hükmün 6. fıkrasında davanın reddi nedeniyle adı geçen yararına vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür. Oysa; iptali istenen dava konusu vasiyetname yoluyla sadece davalı ... ve ...’e muayyen mal vasiyet edilmiş olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis davasının bu kişilere yöneltildiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır....

              Ancak; miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla olaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun uygulandığı açık olup, tenkis hesaplarının da bu kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle tenkis alacağına karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmesi gerekirken, seçimlik hakkın kullanıldığı tarihten itibaren faiz uygulanması isabetsiz olup, bu yön bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün l.fıkrasında yazılı "tercih hakkının kullanıldığı 06.03.2008 tarihinden itibaren" sözlerinin hükümden tamamıyla çıkarılarak yerine "karar tarihinden itibaren" sözleri eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekli ile (HUMK.md. 437/8) ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine, 27.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ........ Özgeçen'in 22.10.2003 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalıya bıraktığını ve 1821 ........ 12/32, 1822 ........ 4/8 ve 2062 ........ 4/8 payını 04.07.2007 tarihinde davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek dava konusu 1821, 1822 ve 2062 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine, vasiyetname ile davalıya bırakalın taşınmazlar bakımında da tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada tenkis isteği tefrik edilerek eldeki dosyanın esasına kaydedilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetname ile davacıların saklı payına el atıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu