Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Murise ait taşınmazlarının değerinin belirlendiği bu rapor dayanak alınarak düzenlene tenkis bilirkişi raporunda ise, vasiyetname konusu taşınmazın değeri (1527 ada 1 parsel olarak) 241.394 TL olarak esas alınmak suretiyle, yapılan vasiyetname ile davacıların saklı payına herhangi bir müdahale olmadığı, saklı paylarının ihlal edilmediği belirtilmiştir....

    Noterliğinin 20/07/2006 tarihli 9516 yevmiye sayılı vasiyetnamesinin iptalinin talep edildiği, mahkemece davaya konu vasiyetnamenin yeni bir vasiyetname düzenlenmesi ile ortadan kalktığı ve vasiyetçinin halen sağ olduğundan bahisle reddine karar verildiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 560 ve devamı maddelerinde tenkis davaları düzenlenmiş, 571 inci maddesinde "Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir." hükmünü içermektedir." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hali ile; taraflar arasında görülmekte olan tenkis davası olduğu ileri sürülen Adıyaman 1....

    Vasiyetname yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak gerekir. Ehliyetsiz kişilerin yaptığı vasiyetnameler kendiliğinden batıl olmaz. Somut olayda muris 1926 doğumlu olup, vasiyet tarihindeki yaşı da dikkate alınıp, vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda delillerin toplanarak, ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, tıbbi belge, film grafilerinin getirtilerek .......

      Tarafımızca sunulmuş olan doktor raporunda görüleceği üzere murisin akli melekelerinde herhangi bir eksiklik bulunmamakta olup iddia edilen hastalığa ilişkin herhangi bir tedavi kaydı yahut reçeteli ilaç da bulunmadığını, vasiyetname tanıkları da murisin vasiyetname yapmaya ehil olduğunu gözlemleyerek beyan ettiğini, resmi vasiyetname düzenleyen memur da tanık sıfatını haiz olduğunu, ilk derece mahkeme kararında gerekçe gösterilen bir diğer şekil şartı eksiliği vasiyetname tanığının yapılan işlemin içeriğini bilmemesi gösterildiğini, TMK madde 534/3’ te açıkça belirtildiği üzere vasiyetname tanıklarına vasiyetname içeriğinin bildirilmesi zorunlu olmayıp hükümde belirtilen bu sebep tarafımızca kabul edilmediğini, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

      Ancak; miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla olaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun uygulandığı açık olup, tenkis hesaplarının da bu kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle tenkis alacağına karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmesi gerekirken, seçimlik hakkın kullanıldığı tarihten itibaren faiz uygulanması isabetsiz olup, bu yön bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün l.fıkrasında yazılı "tercih hakkının kullanıldığı 06.03.2008 tarihinden itibaren" sözlerinin hükümden tamamıyla çıkarılarak yerine "karar tarihinden itibaren" sözleri eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekli ile (HUMK.md. 437/8) ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine, 27.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece verilen tefrik kararı sonrasında vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis istemine yönelik davanın ayrı bir esasa kaydının yapıldığı, yargılamaya devam olunarak verilen temyiz incelemesine konu kararın gerekçesinde, davaların tefrikinden de söz edilmesine rağmen ...’nın karar başlığında davalı olarak gösterildiği ve hükmün 6. fıkrasında davanın reddi nedeniyle adı geçen yararına vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür. Oysa; iptali istenen dava konusu vasiyetname yoluyla sadece davalı ... ve ...’e muayyen mal vasiyet edilmiş olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis davasının bu kişilere yöneltildiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır....

          nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ........ Özgeçen'in 22.10.2003 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalıya bıraktığını ve 1821 ........ 12/32, 1822 ........ 4/8 ve 2062 ........ 4/8 payını 04.07.2007 tarihinde davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek dava konusu 1821, 1822 ve 2062 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine, vasiyetname ile davalıya bırakalın taşınmazlar bakımında da tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada tenkis isteği tefrik edilerek eldeki dosyanın esasına kaydedilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetname ile davacıların saklı payına el atıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Davaya konu vasiyetname, miras bırakan okuryazar olmadığından noter tarafından okuyamayan ve yazamayanlara özgü resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmiş olup, mahkemece manevi korkutma nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir.  29. Eldeki davada, miras bırakanın hasta olduğu, vasiyetname düzenlemeye yanaşmadığı takdirde kendisine bakılmayacağı ve doktora götürülmeyeceği yönünde korkutularak davalı lehine vasiyetname düzenlemeye zorlandığı ileri sürülmüş ise de; davacı tarafça dinletilen tanık beyanları miras bırakanın hastalığından önceki dönemdeki yaşantısı ile vasiyetnamenin düzenlenmesinden sonraki dönemdeki hastalık sürecine ilişkin olup, vasiyetnamenin düzenlendiği sırada miras bırakanın korkutma altında olduğu hususu ispatlanamamıştır. 30....

              ya bıraktığını, mirasbırakanın vasiyetname tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptali ile vasiyetnameye konu taşınmazların tapu kaydının payı oranında iptal edilip adına tescilini, olmadığı takdirde tazminata, bu mümkün olmazsa saklı payı ihlal eden vasiyetnamenin tenkisi ile taşınmazların tapu kayıtlarının saklı payı oranında iptal edilip adına tescilini olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, mirasbırakanın yıllarca kendisine baktığı için minnet duygusu ile vasiyetname yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Tenkis isteğinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 16....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanları ...'un, Görele Noterliğinin 14.12.2006 tarih ve 5341 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile tüm malvarlığını davalı torununa vasiyet ettiğini, vasiyetname tarihinde murisin akli melekelerinin yerinde olmadığını, öte yandan yapılan işlemin kendisinden mal kaçırma ve saklı payını etkisiz kılma amaçlı olduğunu ileri sürerek dava konusu vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, vasiyetname yapılırken murisin Giresun Devlet Hastanesinden alınan rapor ile yasal işlem yapabileceğinin psikiyatri uzman raporu ile sabit olduğunu, ayrıca murisin mal kaçırma ve saklı payı bertaraf etme amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu