Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta Zeytinburnu İlçesi, Kazlıçeşme Mahallesi, 773 ada 49 ve 48 parsel sayılı taşınmazların evveliyatında davalıya ait bulunduğu, başka taşınmazlar da dahil olmak üzere satışlarının yapılması için yönetim kurulu kararı alındığı, anılan taşınmazların bu karar kapsamında 19/12/2007 tarihinde davacıya satışlarının gerçekleştirildiği, yapılan ihalenin iptali için devirden önce davalı aleyhine idari yargıda dava açıldığı, taşınmazların devrinin yapılmaması yönünde Danıştay ilgili dairesince yürütmeyi durdurma kararı verildiği, buna rağmen satışın yapıldığı, tescilin yolsuz olduğunun davalının açtığı mahkeme kararı ile sabit bulunduğu, yolsuz tescilin iptali ile taşınmazların davalı adına tescili için açılan davada tesis edilen kararın 17/04/2018 tarihinde kesinleştiği, davacının, tapu iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini yönünde davalıya ihtarname keşide ettiği ve 18/04/2018 tarihli ihtarnamenin tebliğini sağladığı hususları uyuşmazlık konusu değildir....

    müvekkilleri ile müşterek borçlu ve müvekkillerinin hissedarı olduğu firmanın iki yılı aşkın süredir aktifinde yer aldığı için KDV istisnasına tabi olduğunu, ihale dayanağı olan satış şartnamesinin ve ihale ilanının kanunun açık hükmüne aykırı olarak hazırlanması nedeniyle yapılan ihalenin de yasaya aykırı olduğunu, KDV mükellefi olan şirketlerin aktifinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV'den müstesna olduğunu, ihalesinin feshi talep edilen taşınmazların iki yıldan fazla süredir borçlu firmanın mülkiyetinde bulunduğunu, satış talimatının ve ihalenin, Medeni Kanun'un 873. maddesinin amir hükmüne ve ilgili sair mevzuata aykırı olduğunu, dava konusu ihalenin dayanağı olan kredi ilişkisinde müvekkillerinde aralarında bulunduğu borçlular tarafından, aynı borç için müşterek ve müteselsil kefil ve borçlular tarafından birden fazla ipotek verildiğini, “Borç ödenmezse alacaklı, alacağını rehinli taşınmazın satış bedelinden...

    Şti. yetkilisi Yalçın Özer'in, dosya borçlusu T4 kızkardeşi veya eşi olduğunu, taşınmazın ihalesine Ali Özler firması ile birlikte 4 kişinin katıldığını, ancak taşınmazların tamamında katılımcıların 100 TL'lik artış yapmak suretiyle ihaleden çekildiklerini, ahlaka aykırı ve dürüstlük kurallarına uymayan hal ve davranışlar ile artırmanın sonucunun etkilendiğini, borçlunun eşi veya kardeşi olan kişi tarafından ihale katılımcıları ile yapılan görüşme ve gizli anlaşma sonucunda rekabetin sağlanmadığını, borçludan mal kaçırmak suretiyle zarara uğratan T4 bu kez ihaleye katılmak ve rekabeti önleyici ahlaka ve dürüstlük kurallarına aykırı hal ve davranışı ile ihaleye fesat karıştırıldığını, İİK'nın 100. maddesine yarar bilgiler istenilmeden veya beklenilmeden satışın gerçekleştirildiğini, mahkemenin verdiği yetki aşılarak sadece bir taşınmazın satışı dahi haciz alacağını karşıladığı halde, haciz alacağının çok üzerinde 5 adet taşınmazın satışının yapıldığını, icra müdürlüğü ile ihale öncesi yapılan...

    Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, feshinin gerektiğini, bu amaçla dava açıldığını, davanın derdest olduğunu, ihalenin kesinleşmemesi sebebiyle müdürlük kararının yerinde olduğunu beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; ihale sonrası mülkiyetin ihale alıcısına geçmesi için ihalenin kesinleşmiş olması ve ihale bedelinin ödenmiş olması gerektiği, ihalenin feshi davasının devam ettiği, ihalenin henüz kesinleşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı ihale alıcısı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddia ve vakıalar tekrar edilerek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihale anında mülkiyetin davacıya geçtiğini, mahkemece aksi yöndeki tespitin hatalı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2019/1268 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi neticesinde müvekkili adına kayıtlı taşınmazların 09/06/2021 ve 10/06/2021 tarihlerinde yapılan ihaleler ile davalı T3 satıldığını, satışı yapılan taşınmazlar bir bütün halinde "iş hanı" şeklinde ve toplu olarak bulunan taşınmazlar olup, taşınmazların tek tek satılmasının değerini düşüren ve gerçek alıcıların ihaleye girmesini ve katılımı engelleyen bir durum olduğunu, satış ilanında ihalenin yapılacağı yer olarak merkez adliye konferans salonu olarak gösterilmiş ise de, ihalenin orada yapılmadığını, ihalenin yapıldığı gün ve saatlerde konferans salonunda icra satışı yapılmadığını, bu hususunda katılımı engellediğini belirterek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine ve davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/8 talimat sayılı dosyasında yapılan 17.03.2020 tarihli İHALENİN FESHİNE " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; borçlunun dava dilekçesinde ödeme emri gönderilmesi yerine muhtıra gönderildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesi yönünde bir taleplerinin olmadığını, bu yönde yapılan bir şikayetinde bulunmadığını,birleşme ve muhtıraya ilişkin hususların ihalenin feshi davasına konu olamayacağını,icra dosyasından borçluya gönderilen muhtıraların hukuken geçerli olduklarını,borca itiraz nedeni olabilecek hususların ve satıştan önceki nedenlerin ihalenin feshine neden olamayacağını,yerel mahkemenin yetkisi dışında maddi hukuka ilişkin hususları inceleyemeyeceğini,dosyada olmayan Uyapta bulunmayan ticaret sicil kayıtlarının delil olarak kabul edildiğini,çorluda bulunan taşınmazların haczedildiğinin İİK nun 102- 103....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkile yapılan satış ilanında ilanın hangi gazete ile yapılacağının yazmadığını, taşınmazların nitelik ve değer olarak ulusal gazetelerden biri ile ilan edilmesi gereken nitelikte olduğunu, göç alan hatta İstanbul gibi metropollerden bile göç alan Sakarya ilinde bulunan taşınmazların nitelikleri ve değerleri dikkate alındığında yerel gazete ile ilan edilmesinin taşınmazların ihalesine katılımı azalttığını, İİK 114. maddesinde; "İlanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı icra memurluğunca alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur." demekle icra müdürüne ilanın nasıl yapılacağı hususunda bir takdir hakkı tanındığını, ancak yapılan ihalede icra müdürlüğünün satışın şekli hususundaki takdir hakkının taraf menfaatlerine ve taşınmazların durumuna uygun düşmediğini, Mahkemenin aynı taşınmazlar ile ilgili daha önce yapılan ve başka bir nedenle...

    Eğer kendisine satış ilanı tebliğ edilmemiş olan ilgili ihaleye katılıp pey sürecek ve ihaleye talibi ve talebi arttırıcı yönde çalışacak durumda değilse veya bu çalışması ile sonucu değiştiremeyecek idi ise, o zaman, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması yalnız başına ihalenin feshi sebebi teşkil etmemelidir (Kuru, s.653). 6. İhalenin feshini isteyebilecek kişilerin, somut bir olayda ihalenin feshini isteyebilmesi için ihalenin feshedilmesinde hukuki yararının (menfaati) bulunması şarttır (dava şartı). Bir başka ifadeyle ihalenin feshini isteyen kişinin, somut bir ihalenin feshi sebebine (yolsuzluğa) dayanması ve bu yolsuzluk nedeniyle menfaatinin ihlâl edilmiş (zarar görmüş) olması gerekir. Kanun bu hukuki yarar şartını şu şekilde düzenlemektedir; “İhalenin feshini şikâyet yolu ile talep eden ilgili, vâki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur”....

      Daire çoğunluğu, "ihalenin dayanağı ödeme emrinin iptal edildiği, bu durumda davacının ihalenin feshi davası açabileceği gibi yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil de isteyebileceği, tescilin yolsuz duruma düştüğü " gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir. Dava yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı olarak açıldığına göre, tescilin dayanağının yolsuz olup olmadığına bakmamız gerekir. Tescilin icra marifetiyle yapılan ihale sonucunda yapıldığı tartışma konusu değildir. Bu durumda icra dairesinin yapmış olduğu ihalenin yolsuz olup olmadığı, iptal edilip edilmediği, bir başka ifade ile halen ayakta olup olmadığı önem arz etmektedir. Bir tescilin yolsuz olabilmesi için dayanağının sakat veya hiç olmaması gerekir. İcra İflas Kanunu'nun 134.maddesi ihalenin feshi süresini ve usulünü düzenlemiştir. Somut olayda tescilin dayanağı ihalenin iptali için açılan dava süresinde açılmadığı için reddedilmiş, Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı takip borçlusu tarafın İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/631 Esas sayılı dosyasında 22/04/2022 tarihinde yapılan taşınmaz ihaleleriyle ilgili süresi içerisinde ihalenin feshi istemli dava açtığı, davaya konu taşınmazların 09/02/2022 tarihinde davalı T9 ihale edildiği, ihale bedelinin ödenmemesi ve ikinci en yüksek pey süreninde istekli olmaması üzerine İİK 133.madde kapsamında taşınmazların yeniden ihaleye çıkartıldığı, İİK 133.madde kapsamında 22/04/2022 tarihinde yapılan ihale ile ilgili davacı takip borçlusunun ihalenin feshi istemli dava açtığı, taşınmazların davalı T8 ihale edildiği, ilk derece mahkemesince İİK 133.madde kapsamında yapılan ihalenin feshi isteminin reddine karar verildiği, ise de davalı ihale alıcısı T8 ihale bedellerini yatırmaması nedeni ile icra müdürlüğünce istinafa konu ihale ile ilgili satışların düşürülmesine karar verildiği görülmüştür. 09/02/2022 tarihinde yapılan...

        UYAP Entegrasyonu