Buna göre, somut olayda senette değişiklik yapılması kararına 3294 Sayılı Yasanın 5263 Sayılı Yasa ile değişikliğinden önceki mütevelli heyeti oluşturan ve vakıf senedinde gösterilen kişiler ile karar verilmesi bu bağlamda İlçe Emniyet Müdürüne mütevelli heyet içinde yer verilmesi gerektiği gözardı edilerek İlçe Tarım Müdürünün katılımı ile değişiklik kararı alınmış olması, 2-Davacı vakıf Kanunla kurulduğundan ve senedi de Kanuna göre düzenlendiğinden, yapılacak değişikliklerin Kanuna uygun olması gerekir. Bu itibarla vakıf senedinin mütevelli heyetinin oluşumunu düzenleyen 9. maddesinin "Mülki idare amirleri vakfın tabii başkanı olup, Belediye Başkanı, Mal Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa İlçe Tarım Müdürü ve İlçe Müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur....
Davalı vakıf tarafından, 29.03.2001 tarihinde vakıf senedinde yapılan değişikliklerin; aylık bağlama oranları ve emekli aylığı hesabında esas alınacak tavan ücretler yönünden genel nitelikli bir düzenleme içerip, davacının emeklilik statüsünü kazanmasına ilişkin olmamasına, emeklilik şartlarında bir düzenlemeyi içermesine, vakıf üyeleri arasında ayrım yaratmaması ve emeklilik statüsünü kazanmış davacının kazanılmış hakkının konusunu teşkil eden; emeklilik statüsüyle ilişkisinin bulunmamasına dair mahkemenin kabulü yerindedir. 20.03.2002 tarihinde yapılan senet değişikliklerinden kaynaklanan fark aylık ve ikramiye alacağına ilişkin talep yönünden; vakıf dışında diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi iki yıldan fazla hizmet süresi bulunan vakıf üyelerinin aylık hesaplama yöntemini düzenleyen vakıf senedi hükümlerinde, vakfın 14.03.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlarla değişiklik yapılmış, Vakıf senedinin 35/III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tevliyete ehil vakıf evladı olunduğunun tespiti istemli K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vakıf şartı gereği vakıf evladı olduğunun tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/11/2014 NUMARASI : 2014/90-2014/125 Dava dilekçesinde, vakıf senedinde yapılan değişikliğin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm V.. M.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vakıf Senedinde Yapılan Değişikliğin Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı vakfın, senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içerisinde ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; ...'...
Vakıf evladı olduğunun tespiti istemli davalar, kişinin vakfedenin soyundan gelip gelmediğinin tespiti amacını taşır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30/05/2007 tarih ve 2007/18- 293 Esas, 2017/310 Karar sayılı kararında, "...Davacının vakıf evladı olduğuna ilişkin daha önce verilmiş ve Yargıtay denetiminden geçmiş ve kesinleşmiş kararların, kesin hüküm, kesin delil veya güçlü delil teşkil etmesinin mümkün olmadığı böyle bir durumda dahi güçlü delilin aksinin her zaman için kanıtlanabileceği" ifade edilmek suretiyle evladiyeye ilişkin her iddianın önceden verilmiş kararlardan bağımsız olarak kanıtlanması gerektiği vurgulanmıştır. Bir "vakıfın evladı" olmakla bir "vakfın gallesine müstehik vakıf evladı" olmak arasında fark bulunmaktadır....
sağlamak olduğu, vakfa yapılan ödemenin yapılan işle ilişkilendirilmediği, hizmet akdi ile bağının olmadığı, ödemenin kaynağının hizmet sözleşmesi değil vakıf senedi olduğu, yapılan ödemenin şirket ile vakıf arasındaki bir ilişki olduğu, şirkete yapılan ödemeler üzerinde vakıf üyelerinin tasarruf hakkının bulunmadığı, yani ücretin şartı olan elde etme kriterinin burada gerçekleşmediği, vakıftan ayrılmak isteyen üyelere sadece kendi adına ödenen primlerin geri verildiği, şirket tarafından ödenen tutarın iade edilmediği, şirket tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....
yapılan ödemenin yapılan işle ilişkilendirilmediği, hizmet akdi ile bağının olmadığı, ödemenin kaynağının hizmet sözleşmesi değil vakıf senedi olduğu, yapılan ödemenin şirket ile vakıf arasındaki bir ilişki olduğu, şirkete yapılan ödemeler üzerinde vakıf üyelerinin tasarruf hakkının bulunmadığı, yani ücretin şartı olan elde etme kriterinin burada gerçekleşmediği, vakıftan ayrılmak isteyen üyelere sadece kendi adına ödenen primlerin geri verildiği, şirket tarafından ödenen tutarın iade edilmediği, şirket tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....
yapılan ödemenin yapılan işle ilişkilendirilmediği, hizmet akdi ile bağının olmadığı, ödemenin kaynağının hizmet sözleşmesi değil vakıf senedi olduğu, yapılan ödemenin şirket ile vakıf arasındaki bir ilişki olduğu, şirkete yapılan ödemeler üzerinde vakıf üyelerinin tasarruf hakkının bulunmadığı, yani ücretin şartı olan elde etme kriterinin burada gerçekleşmediği, vakıftan ayrılmak isteyen üyelere sadece kendi adına ödenen primlerin geri verildiği, şirket tarafından ödenen tutarın iade edilmediği, şirket tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....
, vakfa yapılan ödemenin yapılan işle ilişkilendirilmediği, hizmet akdi ile bağının olmadığı, ödemenin kaynağının hizmet sözleşmesi değil vakıf senedi olduğu, yapılan ödemenin şirket ile vakıf arasındaki bir ilişki olduğu, şirkete yapılan ödemeler üzerinde vakıf üyelerinin tasarruf hakkının bulunmadığı, yani ücretin şartı olan elde etme kriterinin burada gerçekleşmediği, vakıftan ayrılmak isteyen üyelere sadece kendi adına ödenen primlerin geri verildiği, şirket tarafından ödenen tutarın iade edilmediği, şirket tarafından yapılan ödemelerin ücret olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir....