Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosya içindeki bilgi ve belgelerin, özellikle geri çevirme kararı sonrası getirtilen vakıf defterinin incelenmesinde, davacılara galle ödemesinin yapıldığı, ancak bu ödemelerin herhangi bir mahkeme ilamına dayanmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacıların vakfedenle aralarında irtibatı gösterir tüm bilgi ve belgelerin (murislerine ait galle fazlasına müstehak olduklarına dair kesinleşmiş mahkeme kararı, mirasçılık belgesi nüfus kayıtları vs. gibi) getirtilip davacılarla vakfedenler arasındaki irtibat sağlanıp vakıf senedindeki galle koşulları da dikkate alınmak suretiyle bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, galle dağıtım defteri esas alınmak suretiyle değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Bu davanın niteliği ve dosya içeriği dikkate alındığında, mahkemece yapılacak iş; dava konusu vakfın vakfiyesinin ve evladiyet listesinin T3' nden getirtilmesi, vakfiyenin incelenerek batın şartı bulunup bulunmadığının ve galle fazlası şartlarının tespiti, davacıların ve sulbünden geldiği kişilerin adı geçen vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olup olmadıklarını tespit etmek, davacılardan varsa kan bağıyla bağlı olduğu kişilere ait aynı vakıftan galle ödemesine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararlarının ibrazını istemek suretiyle bu delil ve belgeler birlikte değerlendirilerek, bilirkişi raporu almak ve sonuç doğrultusunda karar vermektir. 6100 Sayılı HMK' nın 266. maddesi ile bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller düzenlenmiş olup; "(1) Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir....

    Kanunu gereğince .... yönetilen vakıfları, galle fazlası; mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı, intifa hakkı ise; mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve hakları ifade eder. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir." hükmü yer almaktadır. ./.. ... -2- 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur....

      Dosyada bulunan dava konusu vakfın 1252 ve 1253 tarihli vakfiyelerinin zeyl vakfiye olup vakfedilenlerin ilk kurulan 1248 tarihli vakfa zam ve ilhak edildiği, o vakfiyedeki şart ve kayıtların geçerli olduğunun belirtildiği, ilk kurulan 12 Rebiülevvel 1248 tarihli vakfa ait vakfiyede ise galle fazlasının evlada bırakılmadığı, sadece elde edilecek gelirin vakfedenin belirlediği çeşmenin çalışır vaziyette tutulmasına, eş ve çocukları ile evine gidip gelen misafirlerin yemek ihtiyaçlarının karşılanmasına özgülendiği anlaşıldığından, davacıların galle fazlasına ilişkin davalarının reddine karar verilmesi gerekirken hüküm kurulmasına yeterli bulunmayan bilirkişi raporu esas alınarak, davacıların vakfın galle fazlasına müstehik vakfı evladı olduklarının tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Bu açıklamalara göre, kurulması ve sonuçları açısından vakıf evladı ile galle fazlasına müstehak vakıf evladı kavramları birbirinden farklı kavramlar olup, vakfedenin soyundan geldiğini yöntemine uygun olarak ispat edenlerin dava konusu vakfın evladı oldukları, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti yönünden ise, galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, vakfeden ile soybağının kurulması yanında vakfiyede galle fazlası için öngörülen şartların da davacı yönünden gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Yine vakfın galle fazlasından faydalanabilmek için, 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanun’un 208. maddesi ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 7. maddesi ve 27.09.2008 tarihinde yürürlüğe giren Vakıflar Yönetmeliği’nin 53. maddesi uyarınca; galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararı aranmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları için lehte ve aleyhte usuli kazanılmış hak doğar....

          ile ... babaları diğer davacı ... yaşadığı ve ön batında yer aldığından iş bu davacılar yönünden galle fazlasına müstehak vakıf evladı istemlerinin reddi yerine yazılı olduğu üzere, davanın kabulü, Doğru görülmemiştir....

            tarihli vakfiyesinin galle fazlasına ilişkin bölümünde; "...baki galle evladım beyinlerinde batnen bade batnin alesseviye izni mütevelli ile taksim oluna..." şeklinde şart koşulduğu, buna göre galle fazlasının kız erkek ayrımı yapılmadan batın şartı (ön kuşakta sağ vakıf evladı varsa sonraki kuşakta bulunan evladın hak sahibi olmaması kuralı) ile evlada bırakıldığı, 1263 Hicri Tarihli (1847 M.) ... Vakfı'nda olduğu gibi ölen evladın payının kendi evladına verilmesi yönünde şart olmadığı, dosyaya sunulan vakıf evlatlarına dair şecere tablosu ile daha önce kesinleşen Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/237-2010/11 sayılı ilamı galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğuna karar verilenlerden .....ile Afyonkarahisar 1....

              Davaya konu mazbut Kayserili Hacı ..Paşa Vakfı'na ait 989 tarihli vakfiyede galle, kız erkek ayrımı yapılmadan ve batın şartı getirilmeden evlada bırakıldığı, dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden davacıların babaannesi ...in annesi ... ve ...kızı...'nin vakfın 17 Kanunusani 1332 ile 30.04.1941 tarihleri arasında mütevelliliğini yapan Nesibe'nin kız kardeşi olduğu, ayrıca davacıların teyzeleri ...l'ın Yargıtay'ın onamasından geçerek kesinleşen İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/954-1996/1132 ve teyze kızlar....'...

                Esseyid Eş-Şeyh Numan Oğlu Seyydi E-Şeyh Abdurrahman” vakfının galle fazlasına müstehak evladı olduğunu, Mardin Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.03.1987 gün ve 96- 107 sayılı kararıyla babası Mehmet Tevfik Güven’in de adı geçen vakfın galle almaya ve mütevelli olmaya müstehak evladı olduğuna karar verildiğini ileri sürerek davacının bahse konu vakfın galle fazlasına müstehak evladı olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                kıymetler ve özellikle Vakıflar Bankası hisse senetlerinin son durumu sorulduğunu ve bu senetlerden oluşan galle fazlasının verilen banka hesap numarasına ödenmesi talep edildiğini, bahsi geçen yazısına 20 Ocak 2014 tarihinde cevap veren davalı idarenin özetle, uyuşmazlığa konu vakfa ait gayrimenkul kaydına rastlanılamadığı, kira gelirinin oluşmaması ve 2013 yılında hiçbir gelir oluşmaması nedeniyle evlada galle fazlası ödenmesinin mümkün olmadığı bilgisini verdiğini, davalı idarenin vermiş olduğu cevap ile vakfın sahip olduğu hisse senetlerini dikkatlerden kaçırmaya çalıştığını, öte yandan Vakıflar Bankasının 2007 yılından günümüze kadar hisse senedi sahiplerine düzenli olarak temettü ödenmesinde bulunduğu ekli belge ile sabit olduğunu, bu durumda davalı idarenin vakıf evlatlarına galle fazlası ödememe konusunda son derece kötü niyetli olduğu, basit bir araştırma ile ortaya çıkabilecek gerçekleri dahi yok sayabildiği hususun açık olduğunu, bu gerçeklere rağmen, önce 25 Mart 2014 tarihinde...

                UYAP Entegrasyonu