Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakfı ile isimleri belirtilen 11 vakfın ve davacıların üst soylarınca kurulmuş bulunan tespit edilecek diğer vakıfların galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3.maddesi uyarınca, intifa hakkı mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfiyelerindeki şartlara göre ilgililere bırakılmış galle fazlaları ve hakları; galle fazlası ise, mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı ifade eder. Aynı Yasanın 6/1.fıkrasına göre; Mazbut vakıflar, Genel Müdürlük (...) tarafından yönetilir ve temsil edilir ve aynı Yasanın 31/2. fıkrası gereğince mazbut vakıfların her birinin gelir ve giderleri ayrı ayrı takip edilir....

    Dava, davacıların mazbut vakıftan galle almaya müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istemine ilişkindir. Bir vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu............'nın 26.08.1943 tarihinde mazbut vakıf statüsüne alındığı, Vakfın tespit edilebilen yirmibir adet vakfiyesi ile zeyl vakfiyesinin olduğu tespit edilmiş olup galle fazlasına dair hüküm içeren ...... evvel 954 H tarihli vakfiyede; "... Vakıf, mezkur evkafın rekabeden artan zevaid ve fazlanın zükur evlat arasında müsaveten taksim edilmesini, eğer vakıfın zükur evladı bulunmazsa akrabası evladının zükuruna müsaveten taksim ve tevzi olunmasını eğer akrabası evladında zükur bulunmazsa vaktin hakiminin izni ile ......... Münevvere'de ikamet eden sülaha ve fukaraya taksim ve tevzi edilmesini şart eyledi..."...

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu ....., Bin...Vakfı'nın Hicri 19... 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli, Hicri 19... 1222 /Miladi 15 Ekim 1807 tarihli, Hicri 19 Cemaziye'l evvel 1229 /Miladi 9 Mayıs 1814 tarihli ve Hicri 1235 / Miladi 1819 tarihli olmak üzere dört farklı vakfiyesinin olduğu, galle fazlasına dair sadece Hicri 19... 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli ilk vakfiyede hüküm olduğu, diğer üç vakfiyede ise ilk vakfiyeye atıf ve akar (mal) ilavesi olduğu, galle fazlasına dair hüküm içeren Hicri 19... 1217 / Miladi 15 Aralık 1802 tarihli vakfiyenin 9. sayfasında; "...bâkî galle her ne kalur ise evlâdlarım beyninde li'z-zekeri mislü hazzi'il-ünseyeyn taksîm oluna hisse-i tevliyyetden mâ'adâ evlâdlarımdan mütevelli olan kimesne gallenin bakâyâsın evlâda taksîm itdikde evlâdlarım ile beraber kendi hissesine dahî mutasarrıf ola..." denildikten sonra 10 sayfada ise; "...ve dahî evlâd beyninde butûn ve kurûn i'tibâr olunmayup birisi fevt oldukda nefsî evlâd-ı sulbiyyesi...

        Somut olayda, davaya konu vakfın mazbut vakıf olduğu ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare edildiği anlaşılmıştır. 2- Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soy bağının ispatlanması, sonra da vakfiye de öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 11.07.2014 tarihli yazısından, dava konusu vakfın 1318 Hicri (1900 Miladi) ve 1330 Hicri (1912 Miladi) olmak üzere iki ayrı vakfiyesinin mevcut olduğu, bu vakfiyelerden 1318 Hicri (1900 Miladi) tarihli olanında evlada galle fazlası bırakılmadığı, 1330 Hicri (1912 Miladi) tarihli olanında ise galle fazlasının kız erkek ayrımı yapılmadan batın şartı ile evlada bırakıldığı, getirtilen nüfus kayıtlarından davacıların babalarının sağ olduğu böylece vakfiyede öngörülen batın şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından: 1-1318 Hicri (1900 Miladi) tarihli vakfiye yönünden, vakfiyede evlada galle fazlası bırakılmaması sesebiyle davacıların talebinin reddi gerekirken kabulü, 2-1330 Hicri (1912 Miladi) tarihli vakfiye yönünden ise, davacıların vakfiyede öngörülen batın şartını taşımamalarından galle fazlası bakımından taleplerinin reddi gerekmekle birlikte, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği, dosya kapsamına göre davacıların...

          Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/75, bozma sonrası 2016/259) Esas sayılı dosyasında yapıldığı, iş bu dava dosyasındaki istemin sadece 2008 ve 2009 yılları yönünden değerlendirilebileceği ve 19.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda 2008 ve 2009 yılları için davacılara ödenmesi gereken galle fazlasının 57.171,68 TL olduğu tespiti edimiş ve taleple bağlı kalarak 10.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Anılan hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, galle fazlasına müstahak vakıf evlatları tarafından açılan, eksik ödenen galle fazlası alacağının ve tevliyet ücretinin isteğine ilişkindir. Galle, bir vakfın hasılatı, geliri anlamında kullanılmaktadır. Vakfa tahsis edilen paradan sağlanan faiz, vakfa ait malın kiraya verilmesi yoluyla elde edilen kira geliri, vakfa ait iktisadî işletmelerin gelirleri, vakıf bahçesinin semeresi galle olarak sayılabilir (Yener, M....

            Vakfı'na ait olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya içeriğinden sözkonusu taşınmazların hangi vakfa ait olduğu anlaşılamamaktadır. Şöyle ki; Mahkemece hükme esas alınan delillerden; dava konusu taşınmazların ... Vakfı'na ait olduğu tespitini içeren 1915 M. tarihli Hüccet metni, taşınmazların 1919 M. yılında Fransızlara kiralanmasına ilişkin belgeler, taşınmazların en eski kök kaydı olduğu belirtilen Mart 1927 M. tarihli Osmanlıca zabıt defteri kaydı ve tercümesi ile taşınmazlara ait tedavül ve kadastro kayıtları, dava konusu hakkında aldırılan bilirkişi raporları ve ... oğlu ... tarafından 1932 ve 1946 tarihli vakfiyeler ile kurulduğu belirtilen ve malik olduğu tespit edilen ... Vakfı'na ait vakfiye dosya arasında bulunmadığı gibi, Mahkemece malik olduğu tespit edilen vakfın kuruluş tarihi ile taşınmazlara ilişkin hüccet metni tarihi arasındaki çelişki giderilmemiş, dosya arasında bulunan ...'...

              Vakfı'nın galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduklarına karar verildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait galle fazlası için her bir davacıya 15.000TL'nin faiziyle ödenmesini istemişler; mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporuna dayanılarak 637,36'şar TL. nin her bir davacıya faiziyle ödenmesine karar verilmiş; karar davacılardan ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarına dair 2007 yılında aldıkları kesinleşen mahkeme kararından sonra 2007, 2008 ve 2009 yılları için vakfın galle fazlasını istedikleri için, 6111 sayılı Kanun ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesine eklenen fıkralarda belirtilen "vakfın son beş yıl içindeki mal varlığı gelirleri ve giderleriyle sınırlı olmak" şartına bağlı değillerdir. Zira, davada istenen 2007 yılından önceki beş yıllık galle fazlası değil 2007 yılından sonraki galle fazlasıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Davacının babası ... oğlu ...’un mahkeme kararı ile vakıf evladı olduğundan davacının da vakıf evladı olduğu yolundaki mahkemenin tespiti doğrudur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Vakıftan galle fazlasının alınabilmesi için öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Davacının babası .... oğlu ...’un mahkeme kararı ile vakıf evladı olduğundan davacının da vakıf evladı olduğu yolundaki mahkemenin tespiti doğrudur. Buna karşın davaya konu Turunçzade......

                    UYAP Entegrasyonu