tarafça müvekkillerinin murisine zorunlu tutularak imzalatılan sigorta poliçelerinin, davacı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiğini, müvekkillerinin murisi davacı banka tarafından kullandığı kredi dışında hayat sigortası yaptırmadığını, bilhassa davacı tarafın isteği ve zorunlu tutması doğrultusunda ve yine davacı tarafın belirlediği sigorta şirketi ve hazırladığı sigorta poliçeleri kapsamında kullandığı kredinin teminatı oluşturmak üzere hayat sigortası yapıldığını, tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağının yazılı olduğunu, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davacı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmadığını, sigorta poliçesinde, müvekkillerinin murisi sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyenin sigorta şirket olduğunu, poliçenin dain-i mürtehini...
Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin murisi T7'nın Yapı ve Kredi Bankası Kartal Çarşı Şubesinden 244 Z 5010799 no.lu kredi hesabından 10.000,00 TL anapara olmak üzere 36 ay taksitli toplam 13.355,56 TL bireysel kredi kullandığını, Yapı ve Kredi Bankası Kartal Çarşı Şubesi tarafından müteveffa T7'ya davalı şirket tarafından 28/12/2011 başlangıç ve 28/12/2014 bitiş tarihli 3 yıl süreli 24531755 no.lu vefat teminatlı Vakıf Emeklilik Grup Kredi Hayat Sigortası katılım Sertifikası düzenlenerek, kredinin tamamına sigorta teminatı sağlandığını, sigortalı T7'nın 11/01/2013 tarihinde vefat ettiğini ve sigorta teminatı kapsamında davalı şirketin sorumluluğunun doğduğunu, vefatı takiben tüm belgelerin (ölüm tutanağı, veraset ilamı) banka kanalıyla sigorta şirketine ulaştırıldığını, ancak olumlu bir cevap verilmediğini, akabinde Kartal 8....
nin mirasçıları olduğunu, murisin 04.05.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin daha önce Akbank İzmir Yolu Şubesi'nden bireysel ihtiyaç kredisi kullandığını, bu kredi kapsamında 27.300,00 TL ölüm teminatı içeren hayat sigorta poliçesi yapıldığını, sigorta priminin peşin olarak ödendiğini, vefat sonrası tazminat ödenmesi için tüm belgelerin teslim edildiğini, davacıların dava tarihine kadar tüm taksitleri yatırdıklarını, bankaya bizzat yapılan başvurunun reddedildiğini, red gerekçesi olarak murisin hastalığının beyan edilmediğinin gösterildiğini, davalı şirketin gerçekleri saptırdığını, tazminat ödenmemesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi anlamında objektif iyi niyet kuralına aykırı olduğunu, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek hayat sigortası poliçesine dayalı 27.300,00 TL tazminatın riskin gerçekleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Davanın konusu kredi sözleşmesi uyarınca düzenlenen hayat sigortası poliçesi ihtiyari sigorta olup somut uyuşmazlığın çözümü için kredi sözleşmesinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan yasal mevzuat ve taraflar arasındaki kredi sözleşmesine ilişkin hükümlere değinilmesinde zaruret bulunmaktadır....
Davalı Groupama Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; vefat eden Nevzat Arslan'ın müvekkili şirket nezdinde kredi hayat sigortasının mevcut olduğunu, Nevzat Arslan'ın 29/03/2018 tarihinde vefat ettiğini ancak sigorta sözleşmesinin başlangıç tarihi 24/08/2009 ve sigorta bitiş tarihi 23/08/2010 olarak 1 yıllık düzenlendiğini, 23164964 numaralı Kredi Hayat Sigortası poliçe vadesinin 23/08/2010 tarihinde sona ermesi ayrıca sistemde müteveffaya ait vefat tarihini kapsayan başka bir poliçe de bulunmaması sebebiyle tazminat talebinin karşılanamayacağı bilgisinin verildiğini, sigorta hukuku açısından sigorta şirketlerinin poliçe teminatı kapsamında ödeme yükümlülüklerinin poliçede belirtilen süre ile sınırlı olduğunu, bu sürenin haricinde herhangi bir tazminatın talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Poliçe numaralı hayat sigortası yapıldığını, murisin vefat tarihine kadar hayat sigortası poliçesinin her sene düzenli olarak poliçe priminin banka tarafından tahsil edilmesiyle yenilendiğini, davalı sigorta şirketinin sigorta kapsamında konut kredisini ne bankaya ne de müvekkillerine ödemediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Hayat Sigortası poliçesi kapsamında mirasçı müvekkillerine ödenmesi gerekli maddi tazminattan şimdilik her bir müvekkili için 1.000,00’er TL’den toplam 5.000,00 TL’nin miras payları nispetinde davalıdan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini (sigorta şirketi tarafından 12.000,00- TL bankaya ödeme yapıldığı anlaşılmakla) kısmen geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur....
in vefatından 1 ay önce Türk Ekonomi Bankasından 100.000,00 TL tüketici kredisi başvurusunda bulunduğunu, bankanın uzun süreli kredi koruma grup poliçesi sigortası istediğini ve davalı şirkete yönlendirdiğini, bunun üzerine davalı şirketten sigortasının yapıldığını ve kredinin alındığını, kredinin ilk vade tarihinin 21/05/2015 olarak belirlendiğini, ancak murisin 17/05/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatı üzerine kredi borcu için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, ancak davalı şirketin 07/07/2015 tarihli yazısı ile "......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların tüketici olmadıklarını, görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, müteveffa Hacı Mehmet Kalı'nın Akbank Malatya şubesinden kullandığı kredi ile ilgili olarak 25.04.2016 tarihli T-118903 başvuru nolu yıllık kredi hayat başvuru formunu doldurduğunu, imzaladığını ve tamamen sağlıklı olduğunu beyan ettiğini, sigortalı adayının sağlık beyanı kısımdaki soruları 'hayır' olarak cevaplandırdığını, müvekkili şirketin sigortalının uzun süreli kredi hayat başvuru formundaki bubeyanlarını esas alarak değerlendirme yaparak sigorta teminatı verme doğrultusunda karar aldığını ve 25.04.2016 başlangıç ve 25.04.2017 bitiş tarihli Y 3115180 poliçe numaralı 27- 70 yaş kredi hayat sigorta poliçesini düzenlediğini, işbu poliçenin süresinin 1 yıl olup prim miktarırnın 435,53 TL, vefat teminatının 31.500 TL limitine havi olduğunu, sigortalının vefat ettiği hususunun sigortalının yakınları tarafından hayat sigortaları vefat beyan formu ile müvekkili...
Davaya konu kredi hayat sigorta sözleşmelerinde asıl amaç sigorta ettirenin bir ihtiyacının karşılanması olmayıp, bankanın kredi verdiği kişinin ölüm nedeniyle krediyi geri ödeyememesi nedeniyle maruz kalacağı riskin teminat altına alınmasıdır.Somut olayda Tüketici kredi sözleşmesinde müteveffanın hayat sigorta yaptıracağının düzenlenmiş olması ve kredi sözleşmesinin yapıldığı banka şubesi tarafından düzenlenen kredi hayat sigortaları başvuru formunun matbu olarak düzenlenerek müteveffanın kimlik bilgileri dışında diğer kısımların doldurulmamış olması da değerlendirildiğinde sigorta ettirenin ihtiyaçlarından ziyade kredi veren kurumun, bankanın ihtiyaçları ve zorlaması ile ortaya çıkan bir sözleşme söz konusu olduğundan sözleşmelerde görülen irade özgürlüğü bulunmadığı, ayrıca eksik beyanda bulunulması halinde sigortalının hangi yaptırımlara maruz kalacağının kendisine bildirilmemesinin bilgilendirme yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmelidir. (Yargıtay 17....