Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 22/a Uygulama Kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Kadastro mahkemeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11/1. maddesi uyarınca yapılan 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakmakla görevlidirler. Askı ilan süresi içinde dava açılmayan kadastro tutanaklarına ilişkin tespitler kesinleşir ve kesinleşmiş tutanaklara karşı açılacak davalara bakma görevi genel hukuk mahkemelerine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....

Hukuk Dairesinin 30.09.2002 gün 2002/7262-7331 sayılı bozma kararında özetle: “ Hazinenin açtığı tescil davasının devamı sırasında orman kadastrosu yapıldığından eldeki davanın orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşeceği, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca orman tahdidine itiraz davalarına bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğundan görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine 20. Hukuk Dairesinin 05.05.2005 gün 2005/273-5839 sayılı ilamıyla hükümdeki 1. ve 2. bendin hükümden çıkarılarak bunların yerine “ mahkemede açılan tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davasının bu dosyadan tefriki ile mahkemenin görevsizliğine, orman tahdidine itiraz davasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmesine “cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilerek onanmıştır....

    Hukuk Dairesinin 2016/10568 E, 2019/4816 K sayılı içtihadında bildirilen ilkeler uyarınca tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasız olduğundan davanın reddi gerekip gerekmediğinin değerlendirilerek neticesine göre usulünce hüküm oluşturulmalı, 2) Dava (talep), hem uygulama kadastrosuna itiraz kapsamında vasıf değişikliğine hem de mülkiyet iddiasına (tescil) ilişkin ise; vasıf değişikliği talebi bakımından yukarıda 1 nolu kısımda açıklandığı gibi hareket edilmeli, mülkiyete ilişkin talep bakımından ise uygulama kadastrosuna itiraz davaları uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalar olduklarından, uygulama kadastrosunun amacı ve niteliği gereği, mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna itiraz davalarında tartışma konusu yapılamayacağı, uygulama kadastrosunda mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmediği, taşınmazların geometrik durumunun tespitinde zemin ile...

    Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı gözönünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2) Orman Yönetiminin davasının yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, uygulama tutanağının ise kadastronun olağan usûle göre tamamlanması için kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmeli, 3) Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; mülkiyete...

      Hal böyle olunca; Mahkemece orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonuçlanmasının beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, tapu kaydına dayanarak yörede 2007 tarihinde yapılan ve 25/09/2009 tarihinde ilân edilen daha önce herhangi bir nedenle tahdit dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında, ... Mahallesi 100 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

          İncelenen dosya kapsamına göre, Hazine tarafından temyize konu davanın 29.09.2003 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın fiilen eylemli orman olduğundan tapu kaydının iptali istemi ile açıldığı, taşınmazın 1970 yılında genel arazi kadastrosu sonucu tapu kaydının oluşturulduğu, bu davanın devamı sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 4999 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapıldığı ve bu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü, tapu iptal ve tescil davasının genel mahkemede 6831 sayılı Yasa'nın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasının da kadastro mahkemesinde görüleceği nazara alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali davası tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken her iki dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyası kadastro mahkemesine aktarıldığı, kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden araştırma yapılmadan davanın 3402 sayılı Yasa'nın...

            Yapılan istinaf incelemesi sonucunda ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup, tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunun amacı, tesis kadastrosuna ilişkin mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi aynı nitelikteki uyuşmazlıklar da uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ... Mahallesi 119 ada 10 parselin orman olmadığı halde 03.05.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırı içine alındığını belirterek işlemin iptalini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

              Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu