Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde genel mahkemede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı içinde bırakılmış bu çalışma 03.07/ 02.08.2007 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır. Mahkemece, (k), (f), (b) ve (c) işaretli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve Hazinenin tutunduğu vergi kayıtları kapsamında bulunduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür....
KARAR : Davanın kabulüne Taraflar arasındaki 10 yıl içinde Genel Mahkemede açılan orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 09.02.2023 tarihli ve 2021/12753 Esas, 2023/590 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davalı ......
KARAR : Davanın usulden reddine, davanın kabulüne Taraflar arasındaki 10 yıl içinde Genel Mahkemede açılan orman kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 09.02.2023 tarihli ve 2021/4611 Esas, 2023/595 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesince, bozma ilamı doğrultusunda verilen görevsizlik kararı uyarınca, uygulama kadastrosuna itiraz davası yönünden Kadastro Mahkemesine gönderilen dava dosyasında yapılan yargılama sonunda; " 3402 sayılı 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosunda mevzuata aykırı olarak tesis kadastrosunun dışına çıkılarak sınırlandırma hatası yapıldığının ve davada husumet yöneltilen ...'nün tüzel kişiliği bulunmamakla birlikte ......
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Uygulama Kadastrosu sırasında davacı T1 adına kayıtlı bulunan eski 333 parsel sayılı ve 91.800 metrakare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 190 ada 1 sayılı parsel olarak ve 76.591,22 metrekare yözölçümüyle tespit ve tescil edilmiştir....
Davacı T1 01/07/2020 tarihinde, kendisine ait yeni 126 ada 13 sayılı parsel ile davalıya ait yeni 126 ada 20 sayılı parsel arasında 100 yıla aşkın zamandır sınır teşkil eden duvarın bulunmasın rağmen uygulama kadastrosunda sabit sınırın esas alınmadığı, yaklaşık 110 m2'lik kısmın davalının parseli içerisine dahil edilerek sınırlandırma hatası yapıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1954 yılında yapılmıştır....
, bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunda, tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataların belirlenerek haritaların zeminle uyumlu, teknik ihtiyaçlara cevap verir şekilde güvenli hale getirilmesi amaçlanır. Uygulama kadastro çalışmaları tamamlandıktan sonra uygulama tutanakları ve haritaları askı ilanına çıkarılmaktadır. Askı ilan süresi içinde açılan tespite itiraz davalarında kural olarak davalı, uygulama kadastrosu lehine olan kişi ya da kişiler, başka bir anlatımla davacı taşınmazının yüzölçümündeki eksilmenin aksine taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen komşu taşınmaz malikleridir....
İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....
Dava, altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz, tescil ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasaya esas olmak üzere 6831 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılan ve 02.01.2008’de ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Dava, orman kadastrosuna itiraz olarak açılmış, bölgede arazi kadastrosu yapılınca arazi kadastrosuna itiraza dönüşmüştür. Davacının dava dilekçesinin tetkikinde; taşınmazın orman tahdidi içerisinde bırakıldığı zannıyla dava açıldığı, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada ise çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğunun belirlendiği, bu nedenle davacının orman kadastrosuna itirazda hukuki yararının bulunmadığı, genel arazi kadastrosu sırasında kendi adına tespit edilen taşınmaza yönelik bir davasının olmadığı anlaşılmaktadır....