ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSUNA İTİRAZ Yargıtaya Geliş Tarihi: 08/07/2021 -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, uygulama kadastrosuna (22/2-a) itiraza ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır...” denilmektedir. .... Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....
Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğunun da gözönünde tutulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....
Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmektedir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır” denilmektedir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ve tapu iptal ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının 1985 yılında yapılan afet kadastrosu ile oluştuğu, davanın afet kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, 7269 sayılı Yasanın 18/2.maddesine göre bu yasanın uygulamasından doğan uyuşmazlıklarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, mahkemece davanın niteliğini yanlış yorumlanmıştır. Taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman sınırlandırması yapılarak 12/05/2009 - 10/06/2009 tarihleri arasında ilan edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 04/06/2009 tarihli dilekçe ile taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek orman sınırları içine alınması için dava açmıştır. Açılan dava, afet kadastrosuna itiraz olmayıp, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
Bu nedenlerle, uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan davaların kadastro mahkemelerince değerlendirilebilmesi için, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun taleplerin ileri sürülmüş olması zorunludur. Dava, askı ilân süresi içinde açılmış olmakla birlikte talep, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun değilse, kadastro mahkemesi görevsiz olduğundan ve görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış ve davacı ... Yönetimi tarafından, askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmıştır. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde, davacı İdarenin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davacı ......
Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu.....mahallesinde bulunan eski 1014 parselin, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 28115 ada 43 parsel sayısında ve 1831,45 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin tescile yönelik istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
Bu nedenlerle, uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan davaların kadastro mahkemelerince değerlendirilebilmesi için, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun taleplerin ileri sürülmüş olması zorunludur. Dava, askı ilân süresi içinde açılmış olmakla birlikte talep, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun değilse, kadastro mahkemesi görevsiz olduğundan ve görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış ve davacı ... Yönetimi tarafından, askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmıştır. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde, davacı İdarenin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davacı ......
Bu nedenlerle, uygulama kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan davaların kadastro mahkemelerince değerlendirilebilmesi için, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun taleplerin ileri sürülmüş olması zorunludur. Dava, askı ilân süresi içinde açılmış olmakla birlikte talep, uygulama kadastrosunun amaç ve kapsamına uygun değilse, kadastro mahkemesi görevsiz olduğundan ve görev hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış ve davacı ... Yönetimi tarafından, askı ilân süresi içinde eldeki dava açılmıştır. Ancak dava dilekçesi incelendiğinde, davacı İdarenin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davacı ......