İcra Müdürlüğünün 2021/10658 E. sayılı takip dosyasında, davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirketin Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğu bulunan tüzel kişilerden olup, yasa hükmüne aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında "örnek 7 ödeme emri ve takip dayanağı belge sureti" ibaresi bulunmasına rağmen, ödeme emri ekinde takip dayanağı olan belgelerin onaylı veya tasdikli bir suretinin bulunmadığını, alacağın neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını beyanla; müvekkil şirketin elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen bu yolla yapılmayan tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin söz konusu icra dosyasına vekaletname sundukları tarih olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine, ödeme emri ekinde dayanak belgelerin bulunmaması nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini...
DAVA Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; borçlu olmadığı, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, takipten 27.01.2020 tarihinde haberdar olduğu, akabinde takip dosyasına itirazlarını yasal süresi içerisinde sunduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.01.2020 tarihi olarak düzeltilmesini, icra takibine yapmış oldukları itirazların süresinde yapıldığının kabulünü, hacizlerin teminatsız olarak kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usule uygun olduğu, talebin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. III....
İcra Hukuk Mahkemesi"nin ret kararında; 08/05/2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunun öğrenildiğini, 31/07/2018 tarihinde kıymet takdiri yapıldığını, fakat tebligatın bila dönmesi üzerine 08/05/2019 tarihinde 21/2 şerhli icra emri tebliğ edilmesini talep ettiklerini, satış avansının 28/05/2019 tarihinde yatırıldığını ve borçluya ilk tebliği öğrendikten sonra yeniden tebliğ talep etmeyerek icra işlemlerine devam edildiğini ve borçlunun da usulsüz tebliğ hakkında şikayetinin bulunmadığını, yeniden tebliğ talebinin İİK 150. maddesinde düzenlenen sürenin uzamasına sebebiyet vermeyeceğini gerekçe gösterdiğini, ancak rehin ve ipoteğe bağlı icra takiplerinde ilamsız takiplerin aksine icra emrinin satış aşamasına kadar tebliğ edilebilmekte olup, Yerel Mahkemece verilen karara yönelik olarak icrai işlemlemlerin sıra ile tamamlanması gerekmediğini, İlk Derece Mahkemesi'nin vermiş olduğu ret kararının usul, esas ve içtihatlara aykırı olduğunu, 08/05/2019 tarihinde yeni icra emri tebliğ...
Borçlu her ne kadar ödeme emrinde yazılı 20.857,84- TL borcu ödeme emrinin 05.03.2020 tarihinde tebliği üzerine 09.03.2020 tarihinde yatırmış ise de, borçlunun takibe konu alacak üzerinden %4,55 oranında hesaplanan 949,03- TL tahsil harcı, 306,18- TL takip tarihinden itibaren muhtıra tarihine kadar işlemiş faizi, 54,40- TL başvurma harcı, 76- TL takip masrafı, 3.128,68- TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.514,29- TL bakiye borcunu ödemediği, bakiye borç hesabında hukuka aykırılık mevcut olmadığından kendisine muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının takip dosyasından fazla ödeme talebinde bulunulduğu iddiasına itibar edilmemiştir. O halde, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden, sair şikayet ve itirazların esas yönünden reddi yerine, davacının bir kısım talepleri incelenmeksizin, yalnızca usulsüz tebliğ şikayetinin esası incelenmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
yeni bir borç haline geldiğinden ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenip usulüne uygun şekilde tebliğ edildikten sonra davacının sorumluluğuna gidilmesi gerekirken doğrudan davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uygunluk görülmediği, … takip numaralı ödeme emrinin sözü edilen kamu alacakları dışında kalan kısmı ile … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemlerde kanuni temsilci olmayan davacının takibinin mümkün olmadığı, … ve … takip numaralı ödeme emirleri içeriği kamu alacağına ilişkin asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin bir kısmının 10/01/2017 tarihinde şirket müdürünün adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca muhtara bırakılmak suretiyle, bir kısmının da 2014 tarihinde kanuni temsilcilik sıfatı sona eren şahsa 2018 tarihinde tebliği usulsüz olduğundan borçların doğdukları takvim yılları...
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasından gönderilen ödeme emri ve eklerinin davacı borçluya TK.21/1. maddesine uygun şekilde yapıldığını, tebligatın usulsüz olmadığını, tebligatın usulsüz olduğu kabul edilse bile tebligatın usulsüz tebliğinde davalı alacaklının herhangi bir kusurunun olmadığını, yargılama giderinin davacı borçlu üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesini, davacının davasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2022/5139 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dosyasından davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının TK'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliğinin ise 35. maddesindeki usule uygun yapılmadığından, tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, şikayetin kabulü ile davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 21/06/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Mühimmat Bölüğü adresine gönderilen ödeme emri tebliagatının da iade olması sonrası ödeme emrinin Tebligat Kanunu 21/2'ye göre tebliğini talep etme zaruretlerinin hasıl olduğunu ve talepleri doğrultusunda tebligat yapıldığını , bu sebeple tebligatın usulsüz olduğu iddiaları haksız ve hukuka aykırı olduğunu , asla kabul manasına gelmemek kaydı ile; söz konusu ödeme emri tebligatı usulsüz olsa dahi borçlunun takipten 27/07/2020 tarihinde haberdar olduğu iddiasının gerçeklikle ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını , zira; Cevat ATALI mirasçıları hakkında 12/06/2019 tarihinde takibe geçildiğini ,takip tarihinden itibaren davalı borçluya defalarca ödeme emri gönderildiğini , fakat gönderilen tebligatların sonuncusu hariç iade olduğunu , davalarına konu icra takip dosyasında dava dışı 7 borçlu daha mevcut olduğunu , dava dışı 7 borçludan Murad Mücahid ATALI ve Büşra ATALI'nın davacı borçlu T1 ile aynı adreste ikamet etmekte olup her iki borçluya da müşterek adreste ödeme emri...
İcra Müdürlüğü'nün 2019/3073 Esas sayılı takip dosyasında müvekkili aleyhine yapılan genel haciz yolu takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne, Çorlu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2019/3073 Esas sayılı dosyasından yapılan takipte borçlu T1 ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile, borçlunun ıttıla tarihinin 01/12/2019 olduğunun tespitine, takibe süresinde itiraz edilmiş olması halinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin fekkine karar verildiği görülmektedir....
Borçlu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu da iddia ettiğine göre, mahkemece, öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp, anılan şikayetin yerinde görülmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilerek borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek, ödeme emri teblgatının usulsüz olup olmadığı ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapılıp yapılmadığı saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacılar vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği, davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacılar tarafından ödeme emri tebliğine ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulmuştur. Her ne kadar mahkemece davanın ve şikayetin esası incelenerek karar verilmiş ise de; davacılardan Kemal Kargı'ya ödeme emrinin bizzat kendi imzasına 26/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının ödeme emri tebliğ tarafındaki imzasına itirazı olmadığı, diğer borçlu T2'ya yapılan ödeme emri tebliği T.K 39....