WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a yapılan ödeme emrine ilişkin 09.6.2015 tarihli tebligatın, mahkemenin de kabulünde olduğu gibi Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi gereğince usulsüz olduğu anlaşıldığından, bu durumda, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşulları bulunmamaktadır. O halde mahkemece, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, şikayetçi borçlu ... yönünden ödeme emri tebliğ tarihinin, borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğu tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, talep hatalı vasıflandırılarak takibin durdurulması şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. 2-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Mahkemece borçlu ... yönünden istemin gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de; adı geçene yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulüne uygun olduğundan, mahkemenin ret kararı sonucu itibariyle doğrudur....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Soma İcra Müdürlüğünün 2018/1172 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 60.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 28/05/2018 tarihinde T.K.'nın 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, davacının usulsüz olduğunu bildirdiği bu tebligattan 06/07/2018 tarihinde haberdar olduğunu bildirmesi nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır. Takip kapsamında "Nihat Danışman Mah. Mehmet Topçu Sok. No: 7 İç Kapı No: 2 Soma/Manisa" adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının 28/05/2018 tarihinde "muhatap adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu Sevtap Pakna'dan sorulmuş, muhatabın işe gittiği beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir....

    Bu durumda; aynı takip dosyasından çıkartılan, aynı ödeme emri ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine ilişkin şikayet bakımından daha önce verilen İstanbul Anadolu 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17/04/2018 tarih, 2018/44 esas ve 2018/428 karar sayılı kesinleşmiş kararı, eldeki bu şikayetler bakımından kesin hüküm teşkil ettiğinden kamu düzenine ilişkin dava şartı olan bu husus nedeniyle icra emri ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliği şikayetlerinin HMK'nın 114/1- i ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi zorunludur....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, birleşen 2020/103 Esas sayılı dosyasında yapılan şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, öğrenme günü 25/02/2020 gününün ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine, temerrütün oluşumu ile ilgili dava şartı eksikliği nedeniyle TBK'nın 315/2, HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca tahliyeye yönelik davacı alacaklı tarafından açılmış olan davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2019/790 sayılı dosyası ile kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, dayanak belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, yapılan tebliğin usulsüz olduğunu, usulsüz olduğu için takibin henüz kesinleşmediğini, icra takibi sürecinden haberdar edilmeyen müvekkiline 103 davetiyesinin 03.05.2019 tarihinde tebliğ edilmesi ile bu takipten haberdar olduğunu, müvekkilinin birden fazla taşınmaz malı üzerine haciz konulduğunu, bu durumun İİK'nun 85/1.maddesine aykırılık oluşturduğunu belirterek, imza ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, öncelikle usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri kesinleşmediğinden hacizlerin iptaline, borcu çok aşan aşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap beyanlarında; davanın reddini istediklerini ve icra inkar tazminatı talepleri bulunduğunu bildirmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, söz konusu tebligatta, borçlunun nerede olduğu, ne zaman adrese döneceği sorulmamış ve tebliğ mazbatasına yazılmadığının görüldüğü, davacı borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usul ve yasaya aykırı olarak gerekli araştırmalar yapılmadan ve şerhler düşülmeden yapılmak suretiyle usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emrine ıttıla tarihinin 19/08/2020 olarak kabulü gerekmiş şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiştir....

    Somut olayda, davacı - borçlunun ödeme emrinde yazılı adresine çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal döndüğü, alacaklı vekilinin talebi üzerine aynı adresin mernis adresi olduğunun anlaşılması üzerine davacı - borçluya "...mernis adresidir. 7210 sayılı TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliği rica olunur..." meşruhatı da verilmek suretiyle çıkartılan ödeme emri tebligatının 20/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu haliyle ödeme emri tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu, Ancak davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde davacının gerek önceden gerekse tebliğ tarihinde ve halen yurt dışında yaşadığının belirtildiği, Bu durumun icra takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin adli tebliğ belgesi ile de sabit olduğu görülmektedir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....

    İstinaf aşaması sırasında sonradan vekil olan davalı kiracı vekili, örnek 13 ödeme emrinin ve dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edilmiş olması iddiası nedeni ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK.nun 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalı kiracıya mahkemenin gerekçeli kararı usulüne uygun tebliğ edildiğine göre, icra takibindeki ödeme emrinden en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir. Ödeme emrinin tebliği usulsüz olsa dahi, davalı ödeme emrinin usulsüz olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesinde dava açarak şikayet yolu ile ödeme emrinin tebliğ tarihini düzelttirmediği takdirde, tebliğ usulsüz yapılmış olsa da bu tebliğin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davalı kiracı borçlu icra mahkemesinde şikayet davası açmadığından örnek 13 ödeme emri tebliğ tarihi kesinleşmiştir....

    Borçluya daha önce gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade edilmesi üzerine, T.K 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkarılmaya çalışılmış ise de, bu husus ikinci çıkarılan tebligat zarfı üzerine şerh edilmediğinden 21/2. madde uyarınca yapılan tebligat geçersizdir. Alacaklı tarafından Bakırköy 5. İcra Müdürlüğüne açılan 11/03/2014 tarihli talepte borçlu adına gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edildiğinden, yeni adresinin tespitinin istendiği, ödeme emrinin tebliğinin 21. madde uyarınca yapılmasının talep edildiği dikkate alındığında da yapılan teligat geçersizdir. O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile Tebligat Kanununun 32. maddesine göre borçlunun öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak saptanıp, borçlunun diğer itiraz ve şikayetleri yönünden bir karar vermek gerekirken, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapıldığı gerekçesiyle istemin reddi isabetsizdir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 11/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ödeme emri tebliğ yapıldığı müvekkili şirketin daimi çalışanı olan Ayşe Kurt isimli şahsın müvekkili şirkette evrak almaya yetkili şahıs olmadığından bu şahsa yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Tüzüğünün 18. Maddesine aykırı olduğunu, tebliğ yapılan çalışanın evrak almaya yetkili olup olmadığının araştırılmaksızın ve tebliğ mazbatasında bu yönde herhangi bir ibareye yer verilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğundan iptalinin gerektiğini, müvekkili şirkete 07/07/2020 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile iptaline ve bu iş bu tebligattan haberdar olunduğu 07/08/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu