WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı -borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkil şirkete ödeme emrinin usulsüz olraak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın iptali için yerel mahkemede dava açıldığını, ancak mahkeme tarafından borca itirazda bulunulmuşcasına takibin türü gereği İİK 62 maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine yapılacağı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak usulsüz tebligattan ötürü müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali ile davanın kabulüne, mevcut ve yapılacak olan hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

A- İcra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetine yönelik istinaf incelemesinde: Borçlunun İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürdüğü ve ayrıca sair şikayet ve itirazlarını bildirdiği görülmüştür. Ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olması halinde usulsüzlük ödeme emri tebliğ işleminin iptali sonucunu doğurmayıp 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerekir. Somut olayda, şikayetçi 7 günlük sürede icra mahkemesine başvurduğuna göre tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürmesinde hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar şartının gerçekleştiği durumlarda bile mahkemece yapılacak iş tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinden ibarettir....

İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibari ile; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin, kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemlerinin geçersiz olduğunu, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, temerrütün gerçekleşmediğini, talep edilen % 57 faiz oranını fahiş olduğunu, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu içermediğinden icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürererk icra emrinin iptali talebi üzerine, mahkemece; İcra emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 19/04/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/23002 sayılı dosyasında davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile öğrenme tarihinin 01/03/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Mahkemenin usulsüz tebliğ yapıldığına dair tespiti ve kabulü isabetli olmakla beraber ödeme emrinin iptali talebinin reddi kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, takip dayanağı senet müvekkiline tebliğ edilmediğinden ödeme emrinin İcra ve İflas Kanunu'nun 168. ve 60. maddelerine aykırı olduğunu, şikayet konusu ödeme emrinde alacaklı adresi belirtilmediğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 58, 60 ve 168. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının davanın kısmen reddine dair kısmının bozularak davanın tamamen kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla borçlu hakkında yapılan ilamsız takipte borçlunun ödeme emrinin tebliği sırasında cezaevinde olması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğundan bahisle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, ancak takibin durdurulması isteminin reddine dair İcra Mahkemesi kararı üzerine icra müdürlüğünün takibi durdurması gerekip gerekmediğine ilişkindir. Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiğinin belirlenmesi halinde İcra Mahkemesince verilen karar sonucunun; tebliğ tarihinin düzeltilmesi veya ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali olmasına göre içeriğinin ve takip işlemlerine etkilerinin ayrı ayrı irdelenmesi gerekir....

    Somut olayda yapılan incelemede, alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde, borçlu davacının icra emrinin tebliği üzerine yetkiye itiraz ettiği ve icra emrinin iptali için dava açıldığını, dava sonunda icra emrinin iptaline karar verildiği, takibin gönderilmesi gerekirken ortada geçerli bir ödeme emri yokken takibin gönderilmesinde ve iptal edilen ödeme emrinin baz alınarak Kahramanmaraş İcra Müdürlüğü tarafından takip başlatılmasında usule uyarlığın olmadığını, ayrıca ödeme emrinin vekil varken asile tebliğinin de usulüne uygun olmadığını beyan etmiş, her ne kadar ilk derece mahkemesince icra dosyasında borçlu vekili olarak vekaletname ve vekil kaydının bulunmadığı nedenle tebliğ işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiş ise de kararın eksik ve hatalı olduğu, öncelikle dava dilekçesinde, usulsüz tebliğ dışında yeniden takip yapılması ve icra emri düzenlenmesi şikayetlerinin de bulunduğu, ilk derece mahkemesince yalnızca usulsüz tebliğ...

    Durumdan D:6 Vildan Duralı'ya haber verildi” ibaresi ile TK 21.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmişse de davacılara TK 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adreste olmama nedeni, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceklerinin tespit edilmediği bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacılara çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf istenilen faiz oranının ödeme emrinde açıkça belirtilmediğini ileri sürmüşse de takibin konusu itibariyle faize yönelik itirazın icra müdürlüğünde ileri sürmesi gerektiği, ayrıca ödeme emrinde icra dairesi banka hesap bilgilerinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, bu eksikliğin sonradan giderilebileceği anlaşılmakla davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat...

    UYAP Entegrasyonu