ne yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, kendisine ödeme emri tebliğ edilen...'nın 29.04.2013 tarihli hisse devri ile borçlu şirket arasındaki hukuki ve fiili bağın kesilmiş olduğunu, şirketin yetkili temsilcisinin olmadığını bu itibarla müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki borçlu şirket temsilcisini adına yıpalan ödeme emri tebliğinin usulünce olup, kesin hacizlerinin ise önce olduğunu ileri sürerek, 3. sırada bulunan müvekkili alacağının 1. sırada olacak şekilde hazırlanması suretiyle sıra cetvelinin iptalini şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri süremeyeceğini, kendisine tebligat yapılan...n'ın borçlu şirket kurucusu, halihazırda aktif çalışanı ve temsilcisi olduğunu, ödeme emirlerinin usulünce tebliğ edildiklerini, müvekkilinin hacizlerinin önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkmece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; borçlu ....'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; borçlulara çıkartılan ödeme emri tebliğ mazbatasında, tebliğ işleminin “muhatap geçici olarak...... gittiğini, muhatapla aynı konutta ikamet eden daimi işçisi Şefik Süslü tarafından bildirilmiş olup tebliğ evrakı 16.01.2019 tarihinde tebliğ edildi” şerhiyle yapıldığı, tebliği alan Şefik Süslü'nün tebliğ tarihi itibariyle borçlunun iş yerinde çalışmadığı kolluk araştırması ile tespit edilmekle borçlulara yapılan ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne" şeklinde karar vermiştir....
İcra Dairesi'nin 2018/311 esas sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin 15.08.2016 olarak düzeltilmesine, itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, usulsüz tebliğe dayalı olarak konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra müdürlüğünün 2021/5956 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi gerçekleştirdiğini, gönderilen ödeme emri ve içeriğinin taraflarınca 13/10/2021 tarihinde öğrenildiğini, müvekkiline tebligat kanunu madde 21/2 göre ödeme emri tebliği işlemi gerçekleştirildiğini, ödeme emri usulsüz şekilde tebliğ edilmiş olduğunu müvekkilinin tebligattan haberi olmadığını, tebligatı posta memurunun doğrudan ilgili muhtarlığa bıraktığını, 2 nolu haber kağıdını da tebligatta yer alan adrese yapıştırmadığını, icra dosyasından gönderilen ve bila dönen ilk tebligatın borçlu gözüken müvekkilini davalı tarafından bilinen en son adresine gönderilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitini, tebliğ tarihinin 13/10/2021 tarihi olarak belirlenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin ilanen tebliği usulsüz ise de bu durumun şirket adına düzenlenen ödeme emrine karşı açılacak davada ileri sürülebileceği, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin zamanaşımı süresi içerisinde 04/12/2015 tarihinde usulüne uygun şekilde kanuni temsilci olan davacıya tebliğ edilerek kesinleştirildiği ve ödenmeyen kamu alacağının yapılan araştırma neticesinde tahsil imkanı bulunmadığı anlaşıldığından davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği 2010 yılına ait vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararının; dava konusu ödeme emrinin değinilen kısmının iptale ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu kabul edilerek söz konusu hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ödeme emri tebliğinin 20/09/2016 tarihli olup, aynı adrese 103 davetiyesi tebliğ edildiği, bu tebligatın iade döndüğü davacı tarafça 103 davetiyesi tebliğ işleminden dava dilekçesinde bahsedilmediği, sonrasında TK'nun 21/2 maddesine göre yapılan tebliğatın 02/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın da usulsüz olduğunun dile getirilmediği, şikayetin yanlızca ödeme emri tebliğine ilişkin olduğu, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatından en geç 02.07.2020 tarihinde haberdar olduğu kabul edildiğinde, usulsüz tebliğ şikayetinin en geç 7 gün içerisinde yapılması gerektiği şikayetin 10/07/2020 tarihinde ileri sürüldüğü, usulsüz tebligat şikayetinde tebligatın ve sonrasında yapılan, ıttıla anlamına gelebilecek diğer tebligatların usulsüz olduğunun açıkça ve ayrıca dile getirilmesi gerektiği, davacı vekilinin bu davayı ayrı ve dairemizin 2021/177 Esas 248 Karar sayılı ilamına konu Gaziantep 3....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 23.12.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve sair şikayetini ileri sürerek takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 23.12.2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tebliğ işleminin usule uygun olduğu gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine, usulsüz...
Somut olayda; her ne kadar şikayetçi tarafından 06.08.2007 tarihli ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, şikayetçiye 03.08.2010 tarihinde yenileme emri tebliğ edildiği, şikayetçi tarafça bu tebliğ işlemine yönelik olarak usulsüzlük iddiası ileri sürülmediğine göre, şikayetçinin en geç 03.08.2010 tarihinde, takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir....
İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve adı geçen müdürlüğün 2021/4611 E. sayılı takip dosyasından borçlu asile 05.9.2021 tarihinde örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dairenin yerleşik içtihatları gereğince yetkili icra dairesinde başlatılan takip, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde sayıldığından ve yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun vekili bulunmakla, yetkili icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebligatının yukarıda yazılı mevzuat gereğince borçlunun vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, ödeme emrinin asile tebliğ edilmiş olması usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi ve takip işlemlerinin devamı için ödeme emrinin borçlunun takip dosyasına vekaletnamesini sunan vekiline tebliği gereklidir....