Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden İzmir İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra müdürlüğü dosyasının yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi’nin E. 2016/9795 K. 2017/1346 ve 7.2.2017 tarihli kararında; somut olayda; şikayetçi borçlu adına ödeme emri tebligatının ''Kültür Mah. 4. Cad....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şikayete konu tebliğ mazbatasının incelenmesinde zarf içeriğinde ödeme emri ve ipotek belgesi suretinin bulunduğu şerhinin yer aldığı, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip olduğu, ödeme emri ve dayanak belgenin borçluya tebliğinin yeterli olduğu, tebligatın 16/06/2021 tarihinde aza Ünal Demir'e tebliğ edildiği, kolluk araştırmasında davacı ile T1'ın ikametleri arasında yaklaşık 5 kilometre mesafe bulunduğunun ve davacının en yakın komşusunun 50 metre mesafedeki Metin Akdağ olduğunun tespit edildiği, UYAP Entegrasyon sistemi üzerinden yapılan araştırmada davacının ödeme emrini ve ödeme emri tebliğ mazbatasını 16/03/2022 tarihinde ve devamındaki tarihlerde birden fazla kez görüntülediği, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının İİK m. 16 uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği, işbu davaya konu şikayetin 15/06/2022 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin...

açıkça ortaya çıktığını, bir an için ve tamamen farzı mahal ödeme emrinin usulsüz olduğu kabul edilecek olsa bile ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının yeni yönetici olduğundan bahisle davacı tarafından ileri sürülemeyeceğini, alacağın kesinleşmesinden çokça sonra yeni site yöneticisi olduğu bahsiyle usulsüz tebligatın öne sürülmesinin TMK 2 ve HMK 29 maddesi ile bağdaşmadığını, davacı tarafından yeni site yöneticilerinin yetkisiz olduğuna dair İstanbul Anadolu 12....

ye yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile bu borçlu yönüyle ödeme emri tebliğ tarihinin 11.06.2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    ile ödeme emri tebliğ tarihinin 02/12/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, bu tarihten önce yapılan işlemlerin ve hacizlerin kaldırılmasına, yetkiye, borca, faize itirazların kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    No:23 Kat:4 Daire:6 Sancaktepe/İstanbul” olduğunu, usulsüz yapılmış olan tebligat işleminin hukuka aykırı olduğundan ilgili ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, ilgili ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu, tamamen bağlantısız bir adrese ödeme emri tebliğ edilmiş olup akabinde davalı şirketin müvekkili adına kayıtlı taşınmaza haciz koydurarak satış talebinde bulunduğunu, müvekkilin doğru adresine çıkartılan ''No 22 Davet Kağıdı''nın 15.08.2012 tarihinde kendisine tebliği üzerine ilgili satış talebinden haberdar olduğunu, bu tebliğe kadar müvekkilin kendisiyle bağlantısı olmayan bir adrese tebligat çıkarılmasına rağmen ilgili davet kağıdının müvekkilinin mernis adresine çıkarılmak suretiyle tebliğ edilmesinin hukuken açıklamasının bulunmadığını, ayrıca müvekkili adına kayıtlı taşınmazın satış işlemlerine devam edildiğinden satışın ihtiyaten durdurulması gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/638 KARAR NO : 2021/680 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2019 NUMARASI : 2019/75 ESAS, 2019/88 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ ÖDEME EMRİ TEBLİĞİ ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/75 Esas, 2019/88 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 25....

    İcra Müdürlüğünün 2021/10658 E. sayılı takip dosyasında, davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında ilamsız takip başlatıldığını, müvekkil şirketin Tebligat Kanunu 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğu bulunan tüzel kişilerden olup, yasa hükmüne aykırı olarak yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz olarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ zarfında "örnek 7 ödeme emri ve takip dayanağı belge sureti" ibaresi bulunmasına rağmen, ödeme emri ekinde takip dayanağı olan belgelerin onaylı veya tasdikli bir suretinin bulunmadığını, alacağın neye ilişkin olduğunun anlaşılamadığını beyanla; müvekkil şirketin elektronik tebligat adresi bulunmasına rağmen bu yolla yapılmayan tebligat işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin söz konusu icra dosyasına vekaletname sundukları tarih olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde olduğunun tespitine, ödeme emri ekinde dayanak belgelerin bulunmaması nedeni ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini...

    ne yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, kendisine ödeme emri tebliğ edilen...'nın 29.04.2013 tarihli hisse devri ile borçlu şirket arasındaki hukuki ve fiili bağın kesilmiş olduğunu, şirketin yetkili temsilcisinin olmadığını bu itibarla müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasındaki borçlu şirket temsilcisini adına yıpalan ödeme emri tebliğinin usulünce olup, kesin hacizlerinin ise önce olduğunu ileri sürerek, 3. sırada bulunan müvekkili alacağının 1. sırada olacak şekilde hazırlanması suretiyle sıra cetvelinin iptalini şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin borçluya yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri süremeyeceğini, kendisine tebligat yapılan...n'ın borçlu şirket kurucusu, halihazırda aktif çalışanı ve temsilcisi olduğunu, ödeme emirlerinin usulünce tebliğ edildiklerini, müvekkilinin hacizlerinin önce olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkmece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; borçlu ....'...

      UYAP Entegrasyonu