Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Mahkemece; Şikayetin kabulü ile; Pınarbaşı(Kayseri) İcra Dairesinin 2018/37 Esas sayılı dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğundan iptali ile; ödeme emrine ıttıla tarihinin 13/10/2021 tarihi olarak kabulüne, takip şekline göre davacının diğer talepleri hakkında icra müdürlüğünce işlem yapılacağından mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğü’ nün 2019/25890 Esas sayılı takip dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olması sebebi ile tebliğ tarihinin 06/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda; davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine, alacağının tahsili için genel haciz yolu ile takibe geçtiği, davacı borçlu vekilinin 12/07/2019 tarihli borca itiraz dilekçesini icra müdürlüğüne ibraz ettiği, ödeme emri tebliğ tarihinin 24/06/2019 tarihi olduğu, bu durumda takibi öğrenme tarihinin 12/07/2019 tarihi olup bu tarihten itibaren 7 günlük yasal süreyi geçtikten sonra 10/12/2019 tarihinde açılan davanın süre aşımından reddi gerekmekte olup, aynı yöndeki ilk derece mahkemesi kararı yerindedir....

    Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Somut olayda ödeme emri tebliğinin 20/09/2016 tarihli olup, aynı adrese 103 davetiyesi tebliğ edildiği, bu tebligatın iade döndüğü davacı tarafça 103 davetiyesi tebliğ işleminden dava dilekçesinde bahsedilmediği, sonrasında TK'nun 21/2 maddesine göre yapılan tebliğatın 02/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın da usulsüz olduğunun dile getirilmediği, şikayetin yanlızca ödeme emri tebliğine ilişkin olduğu, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emri tebligatından en geç 02.07.2020 tarihinde haberdar olduğu kabul edildiğinde, usulsüz tebliğ şikayetinin en geç 7 gün içerisinde yapılması gerektiği şikayetin 10/07/2020 tarihinde ileri sürüldüğü, usulsüz tebligat şikayetinde tebligatın ve sonrasında yapılan, ıttıla anlamına gelebilecek diğer tebligatların usulsüz olduğunun açıkça ve ayrıca dile getirilmesi gerektiği, davacı vekilinin bu davayı ayrı ve dairemizin 2021/177 Esas 248 Karar sayılı ilamına konu Gaziantep 3....

    ŞİKAYET Şikayetçi/Borçlu, takibe konu tebliğ ile ilgili olarak, PTT veri tabanı tebligat sorgulamasında tebliğ yapılamadığından bahisle 19.01.2018 tarihinde Tebligat Kanunu’na aykırı olarak tebligatın muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiği, 63 KC 727 plakalı aracının üzerinde yakalama şerhi bulunduğu, aracın 09.11.2019 günü memurlar tarafından haczedildiği sırada öğrenildiği, sonrasında 12.11.2019 tarihinde icra müdürlüğünden dosya ayrıntıları öğrenilerek icra müdürlüğü dosyasına borca itiraz talebi sunulduğu, ödeme emrinin 19.01.2018 tarihinde «usulsüz olarak» borçludan ayrı oturan annesinin adresine tebliğ edilmiş olduğu ve tebligatın muhtara teslim edildiğinin öğrenildiği, dosyada ödeme emri tebliğ mazbatasının mevcut olmadığı ve UYAP sistemine de taranarak eklenmediğinin görüldüğü şikayeti ile anılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliği öğrenme tarihi olan 09.11.2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazın süresi içerisinde yapıldığının...

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 23.12.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve sair şikayetini ileri sürerek takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 23.12.2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tebliğ işleminin usule uygun olduğu gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve yerine, usulsüz...

        Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin şekli farketmeksizin ödeme emrinin vekile tebliği gerektiğini, asile ödeme emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu, lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru, ödeme emrinin vekil varken asile tebliğ edilmesi nedeniyle iptali talebi, bu talebin kabul edilmemesi/aksi kanaatte olunması halinde ise usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/ 459 – 916 E.K. sayılı kararı ile bozmaya uyularak usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda tebliğ tarihinin 22/10/2010 olarak düzeltildiği, buna göre zamanaşımı itirazının 5 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3 ve 61/1. maddelerine aykırılık nedeniyle ödeme emrine yönelik şikayet aynı kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği üzerine yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda borçlunun mahkemeye ilk şikayeti üzerine ödeme emri tebliğ tarihi 22/10/2010 olarak düzeltildiğine göre, borçlunun o yargılamada karar verilmediği iddiası ile mahkemeye aynı konulu şikayeti, kesinleşen mahkeme kararı ile düzeltilen tebliğ tarihine göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal süreden sonradır....

          YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/09/2021 olarak düzeltilmesine, yetki itirazının kabulü ile, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2020/2434 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu yönünden İzmir İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra müdürlüğü dosyasının yetkili İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu