Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davalı takip dosyasında yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, haciz yapıldığı sırada borçlunun annesinin haciz mahallinde bulunduğu, borçlunun takibi öğrendiğinin kesin olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayetçi ile şikayet olunan vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince davalı takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, icra takibinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğine dair delil de bulunmadığından davalı takibinin kesinleşmediği, davacının ihtiyati haczinin ise itirazın iptali davasında karar verilmediği kesin hacze dönüşmediği, her iki alacak yönünden de hacizler kesinleşmediğinden sıra cetveli düzenlenmesi koşulları oluşmadığı, İİK’nın 361. madde uyarınca paranın iadesini davacının isteyemeyeceği, iptal nedenlerinin gerekçe de gösterilip hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesi...

    Şikayet olunan vekili, ödeme emri tebliğinin yasalara uygun olduğunu, satışa konu haczin 6 aylık süreden sonra yenilendiğini, ilk konulan hacizden kaynaklı bir satış olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ödeme emrinin tebliğine ilişkin usulsüzlükler, diğer alacaklıların haklarını haleldar ediyorsa, sıra cetveline itiraz aşamasında ileri sürülebileceği, şikayete konu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya cezaevinde tebliğ edildiği, İİK'nın 54. maddesi uyarınca tutuklu veya hükümlü olan borçluya kendisine bir mümessil tayin etmesi için icra müdürlüğünce uygun süre verilmeden doğrudan borçluya tebligat yapılması İİK'nın 54. maddesine aykırı bulunduğu, borçluya ödeme emri tebliği yok hükmünde olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Karar, şikayet olunan vekilince temyiz edilmiştir....

      İcra Ceza Mahkemesi'nin 2018/533 esas sayılı dosyasında takibe konu 3 adet çek bakımından karşılıksız çek suçundan cezalandırılması talebinde bulunulduğu, ceza dosyasına sunulan şikayet dilekçesinde çeklerin tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin takip dosya numarası ve icra dairesinin gösterildiği, ancak ceza davası şikayet tarihi itibariyle takip dosyasından borçluya henüz bir ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu, borçluya usulsüzlüğü ileri sürülen tebligatın daha sonra 24/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla bu tarihten önce ceza dava dosyası ile takipten haberdar olduğunun kabul edilmesi durumunda dahi, henüz usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından usulsüz tebliğ işleminden haberdar olduğu söylenemez. Ödeme emri tebliğinden önce de borca ve imzaya itiraz süresi başlamaz. Borçlu ancak bir tebliğ işleminden sonra usulsüz tebliği şikayet konusu yapabilir....

      İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve adı geçen müdürlüğün 2021/4611 E. sayılı takip dosyasından borçlu asile 05.9.2021 tarihinde örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dairenin yerleşik içtihatları gereğince yetkili icra dairesinde başlatılan takip, yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibin devamı niteliğinde sayıldığından ve yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun vekili bulunmakla, yetkili icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebligatının yukarıda yazılı mevzuat gereğince borçlunun vekiline tebliğ edilmesi gerekir ise de, ödeme emrinin asile tebliğ edilmiş olması usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi ve takip işlemlerinin devamı için ödeme emrinin borçlunun takip dosyasına vekaletnamesini sunan vekiline tebliği gereklidir....

        O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna karar verilerek, tebliğ tarihinin borçlunun öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarih şeklinde düzeltilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; borçlulara çıkartılan ödeme emri tebliğ mazbatasında, tebliğ işleminin “muhatap geçici olarak...... gittiğini, muhatapla aynı konutta ikamet eden daimi işçisi Şefik Süslü tarafından bildirilmiş olup tebliğ evrakı 16.01.2019 tarihinde tebliğ edildi” şerhiyle yapıldığı, tebliği alan Şefik Süslü'nün tebliğ tarihi itibariyle borçlunun iş yerinde çalışmadığı kolluk araştırması ile tespit edilmekle borçlulara yapılan ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan şikayetin kabulüne" şeklinde karar vermiştir....

          İcra Müdürlüğü'nün 2019/31692 Esas sayılı dosyasından davacı şirkete çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 16/12/2019 olarak DÜZELTİLMESİNE, 3- Davacıların imzaya itirazının KABULÜ ile, Büyükçekmece 2....

          DAVA Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; borçlu olmadığı, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, takipten 27.01.2020 tarihinde haberdar olduğu, akabinde takip dosyasına itirazlarını yasal süresi içerisinde sunduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 27.01.2020 tarihi olarak düzeltilmesini, icra takibine yapmış oldukları itirazların süresinde yapıldığının kabulünü, hacizlerin teminatsız olarak kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; tebligatın usule uygun olduğu, talebin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. III....

            Davacı ödeme emrini ve maaş haczini 09/07/2018 tarihinde bankaya gittiğinde öğrendiğini beyan etmiştir. Dava 11/07/2018 tarihinde açılmıştır. Davacıya yapılan ödeme emrinin tebliği işlemi geçersiz kabul edildiğinde, davacının öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 09/07/2018 tarihine göre dava süresinde açılmıştır. Tebligat yapılan MUSTAFA AYTEKİN isimli kişinin davacının çalışanı olduğu yönünde delil bulunmadığından ve ayrıca, tebligatı hangi sıfatla aldığına ilişkin mazbatada bir açıklama yer almadığından, tebligatın geçersiz olduğu değerlendirilmiştir. Davacıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüz olduğundan; mahkemece ödeme emrinin iptali ile maaş haczinin kaldırılmasının yerinde olduğu değerlendirilmiştir....

            İN DÜŞÜNCESİ : Eşyanın yurt içinde bırakılması suretiye transit rejiminin ihlal edildiğinin tespit edildiğinden bahisle davacı adına ödeme emri düzenlenmiş ise de; ödeme emri içeriğinde yer alan vergilerin ödenmesi istemiyle yazılan yazının şirket adresinde, şirket çalışanına tebliğ edildiğinin görüldüğü, dolayısıyla davacıya ev adresinde tebliği yapılmadığı anlaşılan kamu alacağından davacının bilgisi olduğu kabul edilemeyeceğinden, tahakkukun kesinleştiğinden de bahsedilemeyeceği, bu itibarla, kamu alacağının tahsil edilmesine yönelik olarak tesis edilen ödeme emrinin iptali yönünde verilen kararda sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı düşünülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu