Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Söz konusu takip dosyasında, üçüncü kişinin, mahkememize başvuru dilekçesinde belirttiği tarihten daha önce usulsüz tebliğe muttali olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet dilekçesinde belirttiği tarih olan 09/08/2021 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, mahkememizce, şikayet eden üçüncü kişiye yapılan ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ işlemleri usulsüz olduğundan, şikayetin kabulü ile ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 09/08/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline ve icra müdürlüğünün şikayet edenin dosyaya borçlu olarak eklenmesi yönündeki 27/07/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin kabulü ile İstanbul 8....

Basit yargılama usulüne tabi yargılamalara ilişkin olarak 6100 sayılı HMK'nin “Hüküm” başlıklı 321. maddesinde aynen; 1.Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez. 2. Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.” hükmü düzenlenmiştir. 321. maddedeki “hükme ilişkin tüm hususlar”dan kastedilen HMK'nin 297. maddesindeki unsurlardır. Buna göre; mahkeme, tahkikatın tamamlanmasından sonra, tarafların son beyanlarını almalı ve yargılamanın sona erdiğini bildirdikten sonra hükmü tefhim etmelidir....

, usulsüz tebliğ nedeniyle müvekkili hakkında yapılan tüm icra işlemlerinin yok hükmünde sayılmasını ve müvekkili hakkında uygulanan tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

Kıymet takdirine ve daha evvel düşürülen satışa ilişkin tebligatlar, borçlu vekili adına çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. İİK'nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu, borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır....

    nun 21/2 maddesi uyarınca mahalle muhtarına bırakılmasından önce değiştiğini, bu tebligatlardan 23/11/2021 tarihinde sigortalı çalışan olduğu şirkete haciz yazısı gönderilmesinden sonra UYAP sistemi üzerinden öğrendiğini, İİK 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin gönderildiği tarih de Yiğitler Mh., 343 Sk., No.:29/2 Buca/İzmir adresinde bulunmadığını, tarafına gönderilmiş 1. haciz ihbarnamesi bulunmadığını, bu halde, tarafına direkt olarak 2. ve 3. haciz ihbarnamesi gönderilmiş ise yine usule aykırı işlemler için de iş bu dava marifeti ile itiraz ve şikayette bulunduğunu belirterek, şikayetinin kabulü ile, tarafına 1. haciz ihbarnamesi gönderilmemiş ise 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak düzenlendiğinden iptaline, tarafına usulsüz olarak gönderilmiş 1. haciz ihbarnamesi varsa buna ilişkin itirazının kabulüne, tarafına gönderilmiş usulüne uygun 1. haciz ihbarnamesi varsa, 2. haciz ihbarnamesinin usulsüz olarak gönderildiğinden, bu ihbarnameye ilişkin itirazının kabulüne, şikayetine...

    Boşanma davasının reddine ilişkin karar davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay’ca 18.05.2004 tarihinde onanmıştır. Yargıtay onama ilamı davacıya Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Davacıya yapılan bu tebligat “ muhatabın adreste bulunmama sebebi” tebliğ mazbatasında tevsik edilmediğinden usulsüzdür. Ancak, davacı usulsüz tebliğe muttali olduğunu bildirdiğine göre, tebliğ muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur. ( Teb.K. md.32) Davacı asil, bu tebligatı kabul ettiğine ve tebliğe muttali olduğunu bildirdiğine göre artık tebligatın vekiline yapılmadığı için usulsüz sayılması doğru bulunmamıştır.O halde, yerel mahkemece verilen ek karar usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmiştir....

      nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yani; tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz. Somut olayda; şikayetçi borçlu vekiline çıkartılan satış ilanının "..." adresine tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 05.01.2015 tarihinde gösterilen adreste muhatabın tanınmadığı, adres kayıt sistemindeki adres olduğundan TK.m. 21/2 gereğince evrakın mahalle muhtarına bırakılıp 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığına dair şerh verilerek tebliğ işleminin tamamlanmış olduğu, tebliği çıkaran merci tarafından bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşılmıştır. Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2.maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'...

            nun 21/2. maddesine göre yapması kanuna aykırı olup tebligat usulsüz tebliğ edilmiştir. İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu