İcra Dairesinin 2019/40997 esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yetkiye - borca itiraz ve takibin iptali taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacının 25/03/2021 tarihli hastane ruhsatı ihalesinin tedbiren durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir....
Şu durumda hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi icra emri gönderilmesine engel olup örnek 9 ödeme emri gönderilmesine ise engel oluşturmayacağı sabittir. Davacı T1 kredi sözleşmesinde asıl borçlu olup ilk derece mahkemesince hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğinden icra emrinin iptaline ilişkin kararına karşı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmadığından, davacı T1 yönünden icra emrinin iptali kararı usulü müktesep hak niteliğinde olduğu, hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesinin takibin iptali sebebi olmayıp sadece icra emri gönderilmesine engel olmakla icra emrinin iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu dikkate alındığında davacı T1 yönünden istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Buna karşın takipte borçlu sıfatı, diğer bir ifadeyle taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu resen göz önünde bulundurması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayette bulunan kiracı ... icra mahkemesine başvurusunda; kiralayan tarafından yazılı sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi sebebiyle tahliye emri gönderildiğini, sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Tebligatta, bilgisi sorulan ve haber bırakılan Ahmet Tutuş'un evi ile davacının evinin arasının kuşuçuşu 200- 250 metre olduğu, davacının komşusu olmadığının kolluk araştırması ile anlaşıldığı, ayrıca tebligatın yapıldığı muhtar veya azanın isminin yazılmadığı görülmekle, tebliğ işleminin Teb.K.'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olup, davacının bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir Usulsüz tebliğde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihidir. Davacı takibi 01/02/2021 tarihinde öğrendiğini iddia etmiştir. Bu tarihten önce öğrendiğine ilişkin delil bulunmamaktadır. Davacının ödeme emrinin tebliğ tarihi öğrenme tarihi olan 01/02/2021 olarak kabul edilmiştir. Mahkemenin usulsüz tebligatı öğrenme tarihi olarak bu tarihi kabul etmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlunun iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, süresinde ikame edilmeyen davanın reddinin gerektiğini, tebliğ mazbatasında da ödeme emrinin borçluya 27.01.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, şikayetin süresinde yapılmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, borçlunun Mernis adresine gönderilen ödeme emrinin 27.01.2022 tarihinde borçlunun çarşıda olduğu tespit edilerek aynı konutta yaşadığını beyan eden ve aynı soyadı taşıyan yakını Ramazan KÜÇÜKTEMEL'e tebliğ edildiğini, bu hususların tespit edilip tebliğ mazbatası üzerinde açıkça belirtildiğini, ödeme emrinin borçluya usule uygun şekilde tebliğ edildiğini, borçlunun takibi süresince yapılacak işlemlerden kaçınmak için iş bu şikayette bulunduğunu, bu sebeple haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şikayetin reddine ,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra takibini E-devlet sisteminden 31/10/2019 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin kendisine hiç ulaşmadığını, aynı tarihte icra dairesine itirazını yaptığını, kendisine usulsüz dahi olsa ödeme emrinin gönderildiğinden haberinin olmadığını, usulsüz tebligat yapıldığını bilmediğinden itiraz tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 9....
Tebliğ ve ihtar olunur" açıklamasının yazılı olduğu, ilamsız takibe dayanak olan belgelerin ödeme emri ile birlikte davacı borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmış olup, bu durumda ilk derece mahkemesince sadece ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptali yönünde hüküm kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hem ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, hem de ödeme emri tebliğ işlemlerinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
Davacı, dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde müvekkiline yenileme emri tebliğ edildiğini, usulüne uygun tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığını ileri sürerek zamanaşımı itirazında bulunmuştur. İlk derece mahkemesince her ne kadar davacının zamanaşımı itirazının İİK'nın 168. maddesi uyarınca 5 günlük süreye tabi olduğu belirtilmiş ise de süre ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten başlayacağından, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddia olunmakta ise mahkemece öncelikle ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiası ve bu iddianın yasal süresi içerisinde ileri sürülüp sürülmediği incelenmeli, ardından davacının zamanaşımı itirazının incelemesine geçilmelidir....