Dava niteliği itibariyle takip öncesinde usulüne uygun ihtarname tebliğ edilmeksizin başlatılan takipte icra emrinin iptali istemli açılan şikayet davasıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2022 NUMARASI : 2021/635 ESAS 2022/175 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/23554 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yolu ile yapılan takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin tebliğ edildiği Cevdet Tiren adlı şahsın tebliğ tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi olmadığını, takipten dava tarihi itibari ile haberdar olduklarını, diğer taraftan takibe konu senedin dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları 09/03/2017 tarihli protokolde de açıkça görüleceği üzere teminat senedi olduğunu ve kambiyo vasfı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlu tarafın, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emri tebligatının iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun dava dilekçesinde kendisine yapılan diğer tebligatların usulsüzlüğüne dair bir iddiada bulunmadığını ve borçluya gönderilen kıymet takdir raporunun tebliği ile takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceğini dolayısı ile bu tarihten itibaren usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadığını kaldı ki borca itirazın da ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali talebinin süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
No:19 İç Kapı No:2 Çayırova / KOCAELİ olup müvekkilinin yaşadığı binada Caner ATALAY isimli birisinin olmadığını, müvekkiline çıkartılan tebligatta sadece ödeme emri olduğunu, dayanak belge sureti olmadığını, ödeme emrinin ekinde takip dayanağı belge olmadığından ödeme emrinin iptali gerektiğini, dosyanın karar verilene kadar tedbiren durdurulmasını, tebligat usulsüz olduğundan öğrenme tarihinin 13/02/2022 olduğunun kabulünü ve ödeme emrinin iptalini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2022/8863 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptali talebi yönünden şikayetin reddine yönelik karar verilmiştir....
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
Bu nedenle tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmiş ve Tunceli İcra Müdürlüğünün 2020/638 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emrinin tebliğine dair tebligatın usulsüz olduğuna, davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 22/10/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, davacının icra takip işlemlerinin iptaline yönelik yaptığı itirazların ise öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi" gerekçesiyle "Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davacıya ödeme emri tebliğ tarihinin 22/10/2020 olarak tespitine, 2- Davacının icra takip işlemlerinin iptaline ilişkin itirazlarının REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2020 yılının Temmuz ayından itibaren Tunceli ili Ovacık ilçesinde ikamet ettiğini, müvekkilinin 22.10.2020 tarihinde Ziraat Bankası A.Ş....
Buna göre, mahkemece, İİK'nın 43. maddesi kapsamında takip yolunun ikinci kez değiştirilmesi işleminin hatalı olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, iflas takibi yapılması şartlarının bulunmadığı şikayetlerine dayalı olarak ödeme emrinin ve takibin iptali taleplerinin reddine ilişkin hükmün gerekçelendirilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının, HMK.nun 353/1- a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesine, kaldırma gerekçesi göz önüne alınarak bu aşamada sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, öncelikle borçluların şikayet nedenleri arasında bulunan usulsüz tebliğ şikayeti da incelenip değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir değerlendirmede bulunmadan ve hüküm verilmeden, dolayısıyla takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin süresinde olup olmadığı da tespit edilmeden, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....