usulsüz olduğu iddiasıyla İstanbul 26....
Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Buna göre ödeme emrine yönelik itiraz ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde ileri sürüldüğü halde, Mahkemece takip dayanağı senedin icra kasasında olmadığından ödeme emrinin iptali istemi hakkında inceleme yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin usulsüz tebliğine dayalı şikayet, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine dayalı icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...
T2 tebliği suretiyle tebliğ işlemi eksikliğinin giderilmesine, İcra takibinin iptali isteminin reddine yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....
Ne var ki, vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması, asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince, borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda, icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gereklidir....
Tebligat Kanunun aradığı şartlara haiz olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emrinden 01/08/2019 tarihinde haberdar olduğunu, ikametgahının Osmaniye ili Kadirli İlçesi Azaplı Köyü olduğunu, İİK.nun 50.maddesi atfıyla HMK.nun ilgili maddeleri gereği icra takibinin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğini, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, takibe konu ödeme emrinin örnek 7 olduğunu faiz ve buna benzer durumların itirazla duracağını, karşı taraf ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, bu kadar borcunun olmadığını, bu nedenle asli ve ferileri dahil olmak üzere borcun tamamına ve sebebine itiraz ettiğini bu nedenlerle ödem emrinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihinin muttali olunan 01/08/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, İskenderun İcra Dairesinin 2019/15840 Esas sayılı dosyasındaki takibin Kadirli İcra Müdürlüğünün 2019/235 Talimat sayılı dosyasındaki hacizlerin iptali ile durdurulmasına, takibin iptaline, kötü niyetli karşı...
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İcra takibine konu ödeme emrinin usulsüz olduğuna yönelik itirazın icra hukuk mahkemesinin kararı ile reddedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddedilerek ödeme emrinin kesinleştiği, takibin devamına karar verildiği davacının beyanından anlaşılmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmamıştır. Davacı vekilinin, itirazın iptali davası açmadan önce, tartışmalı olan ödeme emrinin hukuki durumunu bekleyerek, ödeme emrinin iptali halinde yeni bir ödeme emri tebliği ile itiraz halinde huzurdaki davayı açması veya ödeme emrinin usulüne uygun olduğunun belirlenmesi halinde zaten itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacağından hukuki süreci beklemeden dava açmasına davalının sebebiyet verdiği kabul edilemeyeceğinden davanın reddi ile yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davanın hukuki yarar yokluğundan usulden REDDİNE, Alınması gerekli 80,70....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin yasal şartları taşımadığı ve İİK'nın 61. maddesine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetlerine ilişkindir. Aliağa İcra Müdürlüğünün 2017/2740 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 990.700,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 04/08/2017 tarihinde "adreste şirket yetkilisi olduğunu beyan eden Caner Duman'a tebliğ edilmiştir" şerhiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de; anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekmektedir....