İcra Dairesi'nin 2019/1431 E sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 19/03/2019 tarihinde haberdar olunduğunu, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin takip talebine uygun olmadığını, takip talebinde alacak miktarı 150.528,07 TL iken ödeme emrinde 301.056,14 TL olduğunu beyan etmiş, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 19/03/2019 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itirazların kabulüne, ödeme emrinin takip talebine aykırılığı nedeniyle de takibin, aksi halde ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğü, 09.07.2014 tarihli kararında, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 23.12.2013 olarak belirlenmesinde, İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/649 E. - 2014/91 K. sayılı kararı ve bu kararın onanmasına dair Dairemizin 27/05/2014 tarih ve 2014/13678 - 15124 sayılı ilâmını gerekçe olarak göstermiştir. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/649 E. - 2014/91 K sayılı ilamında, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği, kararın Dairemizce satış ilanı ve kıymet takdir raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğinin anlaşılması nedeniyle onandığı görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hüküm içeriğinin aynen infazı zorunlu olup, ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez....
olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin icra takibinden işbu dava tarihinde haberdar olduğunu, bu nedenlerle itirazların kabulü ile tedbiren satış işlemlerinin durdurulmasına, dava konusu icra dosyasında ödeme emrinin ve ilgili tebligatların usulsüz olarak gönderildiği tebligatların iptali ile ödeme emrinin ve diğer tebligatların müvekkile tebliğ tarihinin işbu davayı ikame ettiği tarih olduğunun belirlenmesine, usulsüz tebligatların iptali ile ödeme emrinin ve diğer tebligatların tebliğ tarihinin işbu davanın açıldığı tarih olduğunun tebpitine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, icra emrinin yabancı uyruklu davacı borçluya Tebligat Kanununun 25. maddesine uygun şekilde, Bakanlık aracılığıyla 24/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla icra emrinin usulsüz tebliği şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı borçluya ödeme emrinin 23.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasına "muhatabın tebliğ anında adresinde bulunmaması, çarşıda olması nedeniyle aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirmiş babası Yusuf Karapıçak imzasına tebliğ edildi" şerhi düşüldüğü, 2. Borçluya yapılan bu tebligatın (şeklen) Tebligat Kanunu'nun 16. ve 20. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca usulüne uygun olduğu, ancak Kolluk araştırmasına göre kendisine tebligat yapılan Yusuf Karapıçak'ın tebliğ yapılan tarihte muhatap ile aynı adreste oturmadığı tespit edildiği, bu bakımdan ödeme emrinin muhataba tebliği usulsüz olduğu, 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, icra dosyasında ödeme emrinin davacı borçluya 26/07/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun kıymet takdiri tebliği ile takibe 27/09/2012 tarihinde muttali olduğunun kabul edildiği, borçlu davacı tarafından 17/06/2020 tarihinde mahkemeye itirazda bulunulduğu, İİK.nun 168/5. Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya, borca ve faize yönelik bütün itirazlarını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yetkili mahkemelere yapması gerektiği, davacı borçlu tarafından kanuni hak düşürücü 5 günlük süre geçirildikten sonra dava açıldığı belirtilerek, usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde açılmaması nedeniyle reddi ile takibin iptali talebinin süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında düzenlenen ödeme emrinin "Güzelyalı Mah. 81123....
No:2 İçkapı no:7 Merkez Çanakkale” adresine yapıldığı ve muhtarlığa usulsüz olarak 05.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, yapılan tebligatın Tebligat Kanunundaki usulü şartlara uygun olmadığını, ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak 30.07.2021 tarihinin tespitine karar verilmesini ayrıca ödeme emrinde alacağa ilişkin bilgilerinde ayrıntılı olarak belirtilmesi gerektiğini, ödeme emrinin bu şartları da taşımadığını bu nedenlerle usulsüz ödeme emrine ilişkin tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 31.07.2021 olarak tespiti ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi amacıyla icra dosyasındaki işlemlerin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılar üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AV. 41 ve HMK 73 vd. maddeleri gereği usulsüz olduğu gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi yerinde bulunmamıştır. Öte yandan borçlu şirkete çıkarılan ödeme emrinin “...” adresine tebliğe çıkarıldığı, “Tevziat saatinde hanenin kapalı olmasından dolayı isim ve imzadan imtina eden görevliye soruldu. Muhatabın taşındığını beyan etmesi üzerine tebliğ imkansızlığı nedeni ile çıkış mercine iade” şerhiyle yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak, borçlu şirketin taşındığını beyan eden görevlinin ismi yazılmadan 16.12.2015 tarihinde iade edildiği,bunun üzerine ödeme emrinin borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı aynı adresine 01.02.2016 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, borçlu şirket yetkilisinin 18/07/2019 tarihli dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibe dayanak belgenin takip talebine eklenmediği ve borcun malen ödendiği iddiasıyla takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği, ödeme emrinin 16/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, icra dosyasının incelenmesinde takip talebi ekinde takibe dayanak çek örneğinin mevcut olduğu ve ödeme emriyle birlikte davacı şirkete tebliğ edildiği, ayrıca borca itirazla ilgili davacı tarafın İİK 169a maddesi kapsamında kesin nitelikte delil sunamadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiği, icra emrinin usulsüz tebliğinin bu aşamada sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 03.06.2021 tarih 2021/1159-5980 E....