Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine , aynı şikayetçi vekili tarafından aynı mahkemenin 2019/805 E. sayısına kaydedilen dava dilekçesi ile, 1. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden 2. haciz ihbarnamesinin gönderilmeyeceği, 2. haciz ihbarnamesi usulsüz tebliğ edildiğinden, 3. haciz ihbarnamesinin gönderilemeyeceği, belirtilerek 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine ilişkin icra müdürlüğü kararı ile 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptali , 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti , icra müdürlüğünce şikayetçi hakkında yapılan işlemlerin iptali talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince her iki dosya birleştirilerek yargılamaya 2019/792 E. sayılı dosya üzerinden devam edilmiş ve ASIL VE BİRLEŞEN 2019/805- 2019/1035 E.K....

Hukuk Dairesince ".... ortaklığın giderilmesi istemli davada davacıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtilerek, ortaklığın giderilmesine ilişkin hükmün temyizi için davacıya imkan verilmesi, temyiz edildiği takdirde sonucunun beklenmesi ve sonrasında bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle istinaf isteminin kabulüne karar verildiğini, ilk derece mahkemesinin 12.07.2017 tarihli ara kararı ile kendilerine ortaklığın giderilmesi dosyasının temyiz edilmesi için süre verildiğini, tapu iptali ve tescil davasında yapılan araştırma sonucunda eldeki dosyada dava dilekçesi ve gerekçeli kararının tebliğ edildiği tarihlerde müvekkilinin usulsüz tebliğlerin yapıldığı ... Köyünde ikamet etmediğinin emniyet araştırması ile tespit edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun; “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” kenar başlıklı 32. maddesinde ise, “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

    Mahkeme hükmü 14.05.2010 tarihinde davalı vekilinin işyeri adresinde ... imzasına tebliğ edilmiş, davalı vekili gerekçeli kararın kendi çalışanı olmayan ...'a tebliğ edildiğini ve tebligatı yeni öğrendiğini belirterek 17.05.2012 tarihli dilekçesi ile usulsüz tebligatın iptaline karar verilerek yeniden tebligat yapılmasını talep etmiştir. Yerel mahkemenin 2009/620 E., 2010/133 K. sayılı ve 26.07.2013 tarihli ek kararı ile; davalı vekili Av. ...'ye gönderilen dava dilekçesi ve duruşma günü içeren tebligat parçasının yargılama aşamasında 05.03.2010 tarihinde aynı adreste daimi işçisi imzasına tebliğ edildi ibaresi ile ... imzasına tebliğ olunduğu, yargılama aşamasında Av. ...'nin bu hususa bir itirazda bulunmadığı, gerekçeli kararın da aynı şahıs imzasına aynı ibare ile ve aynı adreste tebliğ edildiği, davalı vekili Av. ...'nin tebligat itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle tebligat işleminin iptali isteminin reddine karar verilmiş, ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akşehir İcra Dairesi'nin 2021/1841 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, Akşehir İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emrine takip dayanağı eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, aynı zamanda usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin müvekkilinin tebliğden haberdar olma tarihi olan 09.11.2021 tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, dosya içerisindeki mevcut tebligatın usulsüz olduğunu kabul edilmediğini, söz konusu tebligatın incelenecek olursa İcra Dairesi tarafından yapılan ilk tebligatın olduğu ancak Tebligat Kanunu'nun 21....

      UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte takibin iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı vekili, ödeme emrinin ve kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini, ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığını, , mükerrer ipotek takibi yapıldığını, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece takibin ilamlı takip olmayıp ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle ödeme emrine süresinde itiraz edildiğinin tespitine, takibin iptali isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur....

      İcra Müdürlüğü'nün 2014/13697 esas sayılı dosyasında borçlu sıfatı ile kendileri haklarında genel haciz yolu ile takip yapıldığını, takipten önceki temlik nedeniyle borçlu sıfatları bulunmadıklarını ileri sürerek ödeme emrinin iptali ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinde bulunduğu, mahkemece usulsüz tebliğ işlemi şikayeti hakkında değerlendirme yapılmadığı, takip tarihi itibariyle alacağın temlik edilmiş olması nedeniyle Türk Ekonomi Bankası AŞ.'nin borçlu sıfatı bulunmadığı kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir.Borçlunun yukarıda detaylı olarak açıklanan bu itirazı, borca itiraz niteliğinde olup, takip prosedürü itibariyle genel haciz yolu ile takipte İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal yedi günlük itiraz süresi içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte takibe dayanak yapılan bonoda çift vade olduğunu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin ve itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir.Somut olayda usulsüzlüğü iddia edilen tebliğ işlemi yapılmadan önce, borçlu vekilinin, 01.07.2014 tarihinde icra dairesine müracaat ederek talepte bulunması nedeniyle...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının usulsüz tebligat yapıldığına dayanılarak takibin iptali isteminin müvekkili kuruma zarar vereceğini, mahkemece her ne kadar takibin iptali talebi reddedilse de takibin kesinleştiği gün ve devamında faizlerin işlemeye başlayacağı tarih hakkında yanılgıya düşerek müvekkili kurum aleyhinde hüküm tesis ettiğini, icra dosyasında belirtilen icra takip tarihi ve kesinleşme tarihinin yerinde olup icra dosyasındaki tarihlerin baz alınmasının doğru olacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emrinin iptali ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 2. İcra Dairesinin 2016/4294 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu T1 hakkında 18/03/2016 tarihinde genel haciz yoluyla 37.775,56 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır....

            İcra emri tebliğinin usulsüz olması sebebiyle tebliğ tarihinin belirlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin incelenmesinde; Şikayetçi tarafça icra emri tebliğinin usulsüz olduğu belirtilerek, şikayet dilekçesinin netice talep kısmında icra emri ve takibin iptali talebinin yanında tebligatın iptalinin de istendiği, mahkemece icra emri tebliğinin usulsüz olduğunun kabul edildiği ancak buna ilişkin bir hüküm kurulmadığı, takibin ve icra emrinin iptaline yönelik şikayete ilişkin kısmen kabul kararı verildiği görülmektedir....

            UYAP Entegrasyonu